Kürt sanatçı: Diyarbakır'ı terk etmek zorunda kalıyorum
HDP'ye yönelik eleştirilerinin ardından dövülen 'Çiyager' olarak tanınan sanatçı Mehmet Karakuş yaşadıklarını anlattı.
Diyarbakır'da HDP'ye yönelik eleştirilerinin ardından darbedilen "Çiyager" olarak tanınan sanatçı Mehmet Karakuş, "Yıllardır doğup büyüdüğüm yerden göç etmek zorunda kalıyorum. Kürt diline, kültürüne sahip çıkmış ve gelişmesine katkı sunmuş bir sanatçıya reva görülen yanlışlıklar ortada. Bu çok acı verici ancak ifade edeyim, Diyarbakır’ı terk etmek zorunda kalıyorum." dedi.
Çiyager, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HDP ve terör örgütü PKK'nın yanlışlarını dile getirmesiyle daha önce içinde yer aldığı kesimle ilişkilerinin bozulduğunu söyledi.
Doğruları dile getirmeye devam ettiği için de saldırılara maruz kaldığını belirten Çiyager, "'Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur' atasözü sanki bu kesim için söylenmiş. Doğruları söylemek bu kesimleri huzursuz ediyor. Ben doğruları, gerçekleri söyledim. Yaşananları dile getirdim ama demokrasi, düşünce özgürlüğü, daha özgür bir ortam için savaştığını savunanlar rahatsız oldu. Onlar, dile getirdikleri ilkeleriyle çeliştiler." diye konuştu.
O kesimin gerçek yüzlerini Türkiye'nin, Avrupa'nın ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve taraftarlarının gördüğünü aktaran Çiyager, "Dile getirdiklerim, HDP'nin, DBP'nin ve PKK'nın içinde yaşanan şeylerdi. Ben yıllarca orada emek verdim. Babamı kaybettim. Hem canımı verdim hem de malımı verdim. Sanatsal, kültürel ve siyasal anlamda çok emek verdim. Gayriresmi olarak da bana düşen ne ise onları yaptım. Ama çeliştiklerini, kendi halklarına, insanlarına zarar verdiklerini görünce, yanlışlarına karşı doğruları anlattım." ifadesini kullandı.
"Aylarca tedavi gördüm"
Sanatçının sadece bir kesime değil, tüm farklı kesimlere, dünyaya hitap etmesi gerektiğini ifade eden Çiyager, "Sanatçı demek tek taraflı düşünmemektir, hiçbir zaman savaşı ve kanın dökülmesini istememektir. Bir sanatçı, insanlardan farklı düşünebilir hatta aykırı olabilir ama topluma ayna olmalıdır, ideolojik saplantı içinde olmamalıdır. Ben de bu şekilde hareket ettim ancak maalesef cahil kesimler bunu kabul etmiyorlar." dedi.
"Yanlışları görüp susmak, gözünü kapatmak ve kulaklarını tıkamak doğru değildir." diyen Çiyager, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kürtler İslam dinine mensup bir millet. Dinlerine, kültürlerine, örf, adet, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan insanlardı Kürtler. PKK, HDP ve bazı devletler Kürtlerin değerlerini bozmaya çalıştılar. Ülkemizi bölmeye çalışanların olduğunu fark edip, o bilince ulaşınca da toplumu ve insanları uyarmak zorunda olduğumu hissettim. Türkiye'de yaşayan tüm ırkların önlerinde artık bir engelin kalmadığını gördüm. O zaman başka ülkelerin istekleri doğrultusunda neden ülkemizi karıştıralım, neden bu ülkeyi zarara sokalım ve zayıflatalım. Bunları söyledikten sonra saldırıya uğradım. Aylarca tedavi gördüm."
"Diyarbakır'ı terk etmek zorunda kalıyorum"
Şivan Perwer gibi sanatıyla efsane olmuş bir kişinin de PKK'lıların saldırılarına maruz kaldığını hatırlatan Çiyager, "Şiddetten yana olan kesimin yanında olmamak gerekiyor" ifadesini kullandı.
Çiyager, saldırıya uğradıktan sonra birçok sanatçının kendisine destek verdiğini, şiddeti uygulayan kesime tepki gösterdiğini ifade etti.
"Yıllardır doğup büyüdüğüm yerden göç etmek zorunda kalıyorum” diyen Çiyager, "Kürt diline, kültürüne sahip çıkmış ve gelişmesine katkı sunmuş bir sanatçıya reva görülen yanlışlıklar ortada. Bu çok acı verici ancak ifade edeyim, Diyarbakır’ı terk etmek zorunda kalıyorum." değerlendirmesini yaptı.
Kendisine yönelik tehditlerin sürdüğünü, İstanbul'a geldiği günlerin hemen akabinde Diyarbakır'daki evinin soyulduğunu belirten Çiyager, şunları anlattı:
“O kesim, beni hain ve ihanetçi olarak görüyor ve o şekilde davranıyor. Bu minvaldeki paylaşımlarını ve yorumlarını da sürdürüyorlar. Ben buraya geldikten sonra evim soyuldu. Çıkışlarımı hiçbir şekilde kabullenmediklerini ve artık beni istemediklerini dile getiriyorlar. Bu cahil kesimden her an zarar gelebileceği için memleketimi terk etmek zorundayım. Kendimi korumak için şimdilik güvenlik nedeniyle yerleşeceğim kentin adını vermek istemiyorum ama göçeceğim. Diyarbakır’a 'elveda' diyeceğim fakat kendi kültürel ve sanatsal çalışmalarımı sürdüreceğim."
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun geçtiğimiz günlerde düzenlediği "Dost Meclisi Yemeği"ne katıldığını anımsatan Çiyager, "Kürtler ve Türkler yıllardır dosttur, beraber yaşıyorlar. Bu dostları ayırmaya çalışmanın anlamı yoktur. O toplantıya Türkiye’deki pek çok ünlü katıldı. Başbakan Sayın Davutoğlu, orada yıllardır verilen birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajlarını yeniledi. Sanatçı dostlar da kendi düşüncelerini dile getirdiler. Başbakanımız mağdur edilmişliğime ilgisini gösterdi" ifadesini kullandı.