Kpss Sorularının Sızdırılması Davası
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada, aralarında eski Emniyet Müdürlüğü
ANKARA (AA) - KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada, aralarında eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Büro Amiri Başkomiser Öner Güven'in de yer aldığı, tutuksuz yargılanan 9 sanık ifade verdi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 7. duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklardan, eski Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Büro Amiri Başkomiser Öner Güven, Sara Gözel, Korkmaz Başoğlu, İsmail Aksoy, Fatma Zehra Müjde, Nevzat Bulan, Süleyman Bingül, Mehtap Kaya ve Mehmet Dağ katıldı.
Sınav sorularının ilk olarak dağıtıldığı öne sürülen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğine yönelik yapılacak aramayı bir gün öncesinde dernek yetkilisi ve firari sanık Mehmet Hanifi Sözen'e haber verdiği ileri sürülen eski Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Büro Amiri Başkomiser Öner Güven, "Olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü Bilişim Suçları Büro amirliğinde çalışıyordum. O dönemde soruşturmayı yürüten savcı Şadan Sakınan'ın sözlü talimatıyla iki arkadaşımızla derneğe adres tespiti için gittik. Savcı bize belirtilen adresle ilgili bilgi istemişti" dedi.
- "Bilgileri Savcı Sakınan'a aktardık"
Derneğe gittiklerinde kimsenin olmadığını ve sorumlu kişileri telefonla aradığını belirten Güven, şunları kaydetti:
"Sorumlu kişinin telefon numarası bize savcılıkta adresle birlikte verilmişti. Bazen korkup gelmedikleri için gelip gelmediğini teyit için birkaç kere aradım. İş yerini kontrol edip olay yerinden ayrıldık. Arama yapılacağını bilmeden, savcının emriyle adres teyidi için gittik. Bilgilerimizi savcı Sakınan'a aktardık. Savcı, bir gün sonra arama kararı çıkarttı ve ben de yine aynı polis memur arkadaş ve Bilişim Suçları Büro amirliğinin görevlendirdiği Harun Kocaman ile birlikte gittik. Bilgisayarın imajını aldık. İmajlar incelensin diye Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire başkanlığına teslim ettik. KOM Dairesi, hard diskin açılmadığını tutanak ile bildirdi. Biz de tekrar imaj almak için gittik."
Güven'in söz konusu hard diskin nerede olduğunu bilmediğini belirtmesi üzerine Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, "Hard disk nerede kaldıysa iyi kaldı. Hard disk bulunsaydı biz de ona göre yargılama yapardık. Kime soru gidip gitmediğini görür ona göre yargılama yapardık." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak, Güven'e "Bilişim Suçları Bürosu adres teyidi için gidebilir mi? Bu orada arama yapacağız anlamına gelmez mi?" diye sorması üzerine Güven, "Polis olduğunu söylemeyerek kontrol edebilirsiniz. Biz gittik, sorumlu kişi 'hoş geldiniz' dedi. Biz de içeri girdik. Sonrasını tam hatırlamıyorum. Eğer arama yapılacağını bilseydik. Farklı bir şekilde yapardık." diye konuştu.
Güven'in avukatı Murat Yılmaz, "Müvekkilim savcının talimatını yerine getirmiştir. Şadan Sakınan'ın kafasında farklı bir şey olabilir ama bunu bilemiyoruz. Müvekkilim görevden uzaklaştırılmıştı, açtığı dava sonra tekrar göreve döndü. Artvin'de amirlik yapıyor. Eğer Paralel Devlet Yapılanması ile bağlantısı olsaydı şimdi amirlik görevine devam ettirilmezdi" değerlendirmesinde bulundu.
Sanık Gözel, iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimlerin sorularında 120 net yaptığını, tekrar edilen sınava ise girmediğini belirtti.
Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olmadığını anlatan Gözel, tekrar edilen sınava epilepsi hastası çocuğunun geçirdiği nöbetler yüzünden girmediğini öne sürdü.
Gözel'in avukatı da müvekkilinin matematik öğretmeni olduğunu ve dava konusu sınavdaki orta eğitim seviyesinde olduğu için çözmesinin doğal olduğunu savundu.
- "Allah korkusu"
Sanık Başoğlu da iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimlerin sorularında 120 net yaptığını, tekrar edilen sınava ise İstanbul'da girdiğini kaydetti.
Panik atak hastası olduğunu belirten Korkmaz, "Sınav esnasında panik atak geçirdim, ilaçlarımı yanıma almadığım için sınavda sıkıntı çektim. Paragraf sorularını anlamadığım için başarılı olamadım. 65 puan aldım." dedi.
Sanık Aksoy ise 2010 KPSS Eğitim Bilimlerinden 120, Genel Yetenek bölümünden 59 ve Genel Kültür bölümünden ise 57 net yaptığını aktardı.
Özel eğitim kurumunda çalışırken ekonomik ve sosyal zorluklardan dolayı kamuda çalışabilmek için KPSS'ye girdiğini belirten Aksoy, "Tekrar edilen sınava başka şehirde girdim. Yorgundum az puan kaybım olsa da başarılıydım. Baz istasyonu kayıtları Erzincan'ın en işlek caddelerinden birinden alınmış. Diğer şahıslar da buralarda bulunmuş olabilir." diye konuştu.
Herhangi bir örgüte üye olmadığını, inşaatlarda çalışarak okuduğunu ve biran önce işe başlaması gerektiğini bildiren Aksoy'un, "Bende Allah korkusu var, herhangi bir usulsüzlük yapmadım." demesi üzerine, Mahkeme Başkanı Yeşil, "Zaten herkes, 'Bende Allah korkusu var yapmadım' diyor. Bu sorular dışarıda birileri tarafından dolaştırılmış. 120'de 120 yapanları yargılamamız gayet doğal değil mi? Zaten sanıklar ya matematik öğretmeni ya da Allah korkusu var. Diğer davalarda da kimse 'ben yaptım' demiyor." diye karşılık verdi.
Sanık Müjde de 2008'de kendini denemek için girdiğini, 2009'da evlilik hazırlıklarında olduğu için hazırlanamadığını 2010'da da bir eğitim kurumunda matematik öğretmeni olduğu sırada sınava hazırlanma imkanının olduğunu ileri sürdü.
Müjde, 2010 KPSS'den sonra rahatsızlandığını ve MS hastalığı teşhisi konulduğu için tekrarlanan sınava giremediğini savundu.
HTS kayıtlarındaki kişileri tanımadığını belirten Müjde, "2010'daki başarım istikrarımdan dolayıdır. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Çalıştığım kurumun da FETÖ ile bir irtibatının olmadığını düşünüyorum. 2010 KPSS puanıyla KYK'ya atandım ve hala bu kurumda çalışıyorum." dedi.
- "Herkes mi sınav yorgunu?"
Sanık Bulan ise hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tekrar sınavı için İstanbul'a gittiğini ve sınav sabahı geç kaldığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Yeşil de "Siz eğitmen olarak sınava hazırladığınız insanlara, 'Stres yapmayın, rahat olun' demiyor musunuz? Herkes mi yorgun olur? Herkes mi sınav sabahı gider? Sınav yerine 1-2 gün önceden gidilmez mi?" diye konuştu.
Sanık Bingül ise iptal edilen 2010 KPSS Eğitim Bilimlerinden yaptığı 118 netten 38 nete, eşinin de 2010 KPSS Eğitim Bilimlerinden 117 netten, 47 nete düşmesini Antalya'dan İstanbul giderken yorulmalarından kaynaklandığını savundu.
Yeni doğan bebekleriyle sınava gittiklerini bildiren Bingül, "Antalya'dan İstanbul'a yeni doğmuş bebeğimizle gittik. Gece geç saatlerde okulu bulduk ve okulun önünde arabada uyuduk. Sınav sırasında da bebeğimizi ücret karşılığında tanımadığımız birine teslim ettik" dedi.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak, sanık Öner Güven'in tutuklanmasına talep etti.
Mahkeme ara kararında Güven'in tutuksuz yargılanmasının devam etmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.
Mahkeme heyeti, davanın 25 Mart'taki celsesinde cuma günleri tutuksuz sanıkların gelmesi halinde ifadelerini alacaklarını belirtmişti.