Kpss Sorularının Sızdırılması Davası
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada, ÖSYM ve Maliye Bakanlığı müdahilli
ANKARA (AA) - KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davada, ÖSYM ve Maliye Bakanlığı müdahillik talebinde bulundu.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, savunma yapan tutuklu sanıkların avukatlarının da savunmaları tamamlandı.
Savunma yapan bazı sanıkların avukatı Hasan Basri Aksoy, müvekkillerine iddianamede 3 ayrı suç isnat edildiğini hatırlatarak, HTS ve baz istasyon kayıtları ile MASAK ve bilirkişi raporları doğrultusunda müvekkillerinin tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu savundu.
Sanıklar Ahmet Onsekiz ve Muhammed Fuat Sural’ın avukatı Aksoy, savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkillerinin "terör örgütü üyeliği" suçundan savunma yapmadığını ve HTS ve baz istasyon kayıtlarının tek başına delil olmayacağını ileri sürdü.
Bazı sanıkların avukatı Şaban Yağcı da soruşturmanın başlatıldığı Yalvaç Cumhuriyet Savcılığında yapılan çalışmaların hukuka aykırı olduğunu ve aramalarda usulsüzlük yapıldığını savundu.
Müvekkillerinin hiçbir terör örgütüne üye olmadığını bildiren Yağcı, terör örgütü üyeliğinden yargılanmaları halinde müvekkillerinin çalıştığı okullara çocuklarını gönderenlerin de yargılanması gerektiğini öne sürdü.
Müvekkillerinin büyükşehirlerde yaşadığı için baz istasyon kayıtlarında yer almalarının doğal olduğunu belirten Yağcı, tahliyelerine karar verilmesini talep etti.
Bazı sanıkların avukatı Göksal Taş ise bilirkişi raporlarının hazırlanmasında subjektif davranılmadığını öne sürerek, raporları hazırlayan kişilerin konularında uzman olmadığı iddiasında bulundu.
HTS ve baz kayıtlarının da yeterli olmadığını bildiren Taş, bu delillere dayanarak müvekkillerinin "terör örgütü üyeliği" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından yargılanmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Müvekkili Dursun Şahin'in küçük yaşta çocuğu olduğunu ifade eden Taş, Şahin'in çocuğunun, ziyaret ettiği babasına "amca" diye hitap ettiğini belirtti.
Sanık avukatlarından Serkan Asutay da müvekkilinin tutukluluk değerlendirmesinin usule aykırı olduğunu belirtti.
Avukat Oben Ekmekçi ise müvekkilinin ÖSYM'de görevli olmadığını ve dava konusu sınav yüzünden mağdur olduğunu öne sürdü.
Bazı sanıkların avukatı Hakan Yıldız, savcılık makamının şüpheliler lehine delillere yer vermediğini kaydetti. Yıldız, sanıkların yüksek puan alan yakınlarına iddianamede yer verildiğini ancak düşük puan alan yakınlarından bahsedilmediğini ifade etti.
Maliye Bakanlığı avukatları, bakanlığın suçtan zarar gördüğünü belirterek savunmalara katılmadıklarını bildirdi.
ÖSYM Başkanlığı avukatları ise savunmalara katılmadıklarını, iddianamede yer alan herkesten şikayetçi olduklarını belirtti. Maliye Bakanlığı ve ÖSYM avukatları, davaya müdahil olma talebinde bulundu.