Karakulak ve vaşakların Anadolu'da bir arada yaşadığı ortaya çıktı
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi'nden Dr. Yasin İlemin, nadir rastlanan yabani kedi türlerinden karakulak ve vaşakların Anadolu'da bir arada yaşadığı ekosistem bulunduğunu belirterek ''Koruma amaçlı yeri net söylemiyorum. Dünya ve ülkemiz için ilk tespit'' dedi.
Türkiye'de yaban hayatı ve yabani kedi türlerinden karakulak ve vaşak ile ilgili araştırmalarıyla tanınan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, yaklaşık 15 yıldır nesli tehdit altında olan kedigiller familyasından karakulak (Caracal caracal) ve yaban hayatı üzerine çalışmalar yaptığını söyledi. Hayvanın yaşam alanlarının tespit edilmesi için belirledikleri bölgelerde arazi çalışmaları yürüttüklerini anlatan Dr. İlemin; iz tespiti, kıl ve doku örneği toplama ve fotokapanlarla tespit gibi çeşitli yöntemler ile bu canlılara ait verileri topladıklarını kaydetti.
DÜNYADA BAŞKA BÖLGEDE YOK
İsmini sır gibi sakladıkları bir bölgeden gelen sonuçların kendilerini heyecanlandırdığını dile getiren Dr. İlemin, “Anadolu, iklimsel ve biyolojik anlamda çeşitliliğe sahip. Koruma amaçlı yeri net söylemiyorum. Normalde karakulak ve vaşak dünyada biyocoğrafik olarak farklı alanlarda yaşıyorlar. Vaşak daha çok kuzeyde, soğuk ve karasal bölgelerde yaşarken karakulak güneyde, ılıman yarı kurak ve yarı tropik bölgelerde yaşıyor. Ülkemiz her iki habitatı da barındırıyor ve bu iki habitatın iç içe geçtiği, Batı Anadolu'da eşsiz bir alanda vaşak ve karakulak popülasyonları aynı alanı paylaşıyorlar. Alanın büyüklüğü yaklaşık 500 kilometrekare. Bu durum dünyada başka bir bölgede yok. En azından keşfedilip bilimsel olarak yayınlanmadı" dedi.
ANADOLU'NUN ZENGİNLİĞİ
Uzun yıllar süren araştırmalar sonucunda bu keşfin yapıldığını belirten Dr. İlemin, şöyle devam etti:
“Alan biyolojik çeşitlilik anlamında çok zengin ve birbirine yakın boyutlardaki bu iki yabani kedi türünü de barındırıp besleyebilecek düzeyde. Ülkemizde bu derecede verimli ve uygun bir alan yok. Bununla birlikte alanda insan kaynaklı olumsuz etkiler mevcut. Resmi olarak korunan bir alan değil. Bu gidişle çok tahribata uğrayacak. Bölgenin korunması için çalışmalara başlayacağız. Bu son keşfimiz Anadolu'nun biyolojik olarak ne kadar zengin olduğunun başka bir kanıtıdır."
ULUSLARARASI DERGİDE YAYINLANACAK
Araştırma ekibinde Doç. Dr. Burçin Yenisey Kaynaş ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Burdur Şube Müdürlüğü'nden Tamer Yılmaz'ın da bulunduğunu kaydeden Dr. İlemin, “Kasım ayında Uluslararası bilimsel bir dergide 'Evidence On Sympatric Occurrence of Caracal caracal and Lynx lynx in Anatolia' başlığı ile makalemiz yayılanacak. Ekosistemin bulunduğu noktayı tam olarak kamuoyuyla paylaşmak istemiyoruz. Çok hassas hayvanlar. Kötü niyetli kişiler tarafından avlanabilir veya zehirlenebilirler. Ekosistem için bu kedilerin çok önemli hizmetleri var. Bu konuda bilinci arttırmalıyız" diye konuştu.
İKİ KEDİ TÜRÜ DE KORUMA ALTINDA
Bu yabani hayvanlar ne kadar tanıtılabilir ve sevdirilebilirse kötü niyetli kişilerin zarar vermesinin de o derece baskılanabileceğini vurgulayan Dr. İlemin, “Böylece kamuoyu da oluşturabiliriz. İki kedi türü de bakanlık tarafından zaten koruma altında ve zarar verilmesi halinde cezası var. Bölgenin korunması için Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışmalara başlayacağız. Aynı zamanda yaban hayatı çalışmaları çok zor ve masrafı araştırmalar gerekiyor. Gerekli kaynakları oluşturmak için de bir yandan çalışmalarımızı sürdürüyorum" dedi.