Kadına ''şiddet görsen de sus'' önerisi
Türkiye'de çığ gibi büyüyen kadına şiddet olaylarında tepki çeken bir teklif geldi.
Binlerce kadının erkek şiddeti sonucu yaşamını yitirdiği Türkiye’de bir kamu görevlisinin yaptığı açıklama, hangi noktada olduğumuzu bir kez daha ortaya koydu. Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Türkiye gazetesine verdiği röportajda şiddete karşı alınan önlemlere karşı çıktı.
Birgün gazetesinden Mehmet Emin Kurnaz'ın haberine göre boşanma sürecindeki aileler için getirilen “aile arabuluculuğu’ sistemini kendisinin önerdiğini söyleyen Malkoç, tepki çeken açıklamasında şöyle dedi: “Biz eşleri barıştırmak yerine ayrılsın diye kanun çıkarmışız. Eşler tartıştığında kadın, karakola telefon açıp şikâyette bulunduğunda koca evden uzaklaştırma alıyor. Bu da öfkeyi ve kadına şiddeti körüklüyor.
NAFAKA HAKKINA KARŞI ÇIKTI
Nafaka sistemine de tepki gösteren Malkoç, “Ayrılan çiftler arasındaki en önemli problemlerden birisi de ömür boyu nafaka. Aslında kanunlarımız bu problemin çözümü için yeterli. Ancak mahkemelerin uygulamasında sıkıntı var” ifadesini kullandı.
Türkiye’de kadına yönelik şiddet her geçen yıl artıyor. Son verilere göre Türkiye’de her gün en az bir kadın erkek şiddetinin kurbanı oluyor. Cinayet işleyenlerin büyük bölümü eş, eski eş, eski erkek arkadaş. Şiddet gören kadınların resmi kurumlara başvuru oranı ise sadece yüzde 10.
YASA VAR, UYGULAMA YOK
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Malkoç’un açıklamalarını, kadının hissettiğini hissetmeyen erkek söylemi olarak değerlendirdi. Güllü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:” Kadınların uğradıkları her şiddet için değil, bardağı dolduran tüm olaylar için en son çare olarak karakola gittiklerini, hatta giderken bile tereddütlerle biraz daha belki değişir umudunu taşıdıklarına en yakın tanıklardan biriyiz. Sayın Malkoç’un dediği gibi yasalar bakımından zenginiz ama uygulama sorunlu. Malkoç’un bu iyi niyet gibi görünen önerisini, size tokat atmış, kolunuzu kırmış, gözünüzü morartmış bir insanla aynı yatağa girmek zorunda kalan kadınların hissettiklerini hissetmeyen erkek söylemi olarak görüyorum. Bu bakış açısı, ancak son aylarda 6284 Sayılı Yasa’nın kaldırılmasına ve sorun olduğu konusu hakkında araştırma olmayan nafakanın süreli hale getirilmesine yönelik söylemlerin çoğalmasına yarar.”
GÖREVLERİ YASALARI ELEŞTİRMEK DEĞİL
Kadın hareketi aktivisti ve avukat Hülya Gülbahar, kamu denetçisinin, kadınları şiddetten korumak amacıyla çıkartılan 6284 sayılı yasaya karşı, açıklamalar yapmasının çok vahim bir durum olduğunu belirterek kamu denetçiliği mekanizmasının kadınlara kapatıldığını söyledi.
Gülbahar sözlerini şöyle sürdürdü: “Başdenetçinin görevi, kadınları ekonomik ve her türlü şiddetten koruma amaçlı yasaları eleştirmek, itibarsızlaştırmaya çalışmak değil; örneğin devletin kadın cinayetlerini neden önleyemediğine dair çalışmalar, araştırmalar yapmak, çalıştaylar düzenlemektir. Kadın örgütlerinin yaptığı araştırmalara göre, 2013’te öldürülen 237 kadından 25’i koruma talep etmiş 18’i koruma alabilmiş. İçişleri Bakanlığı, 2015-2017 arasında, 20 kadının koruma kararına rağmen öldürüldüğünü açıklamıştı. Gerçek sayının bu rakamların çok çok üstünde olduğunu biliyoruz. Kadınlar olarak kazanılmış hiçbir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz ve kadın karşıtı görüşleriyle hukuku çiğneyen tüm siyasetçileri, bürokratları ve hukukçuları izlemeye devam edeceğiz.”