Kabataş itirafçılarının amacı belli oldu
Gezi Parkı olayları sırasında ortaya atılan Kabataş yalanında hedefin Gül'e yakın bir ismin olduğu iddia edildi.
Yandaş basında son zamanda yer bulan Kabataş olayının yalan olduğuna dair yazıların altından Abdullah Gül’e yakın medya kurulmasını engelleme planı çıktı. Buna göre “Kabataş yalanı”, Gül’e yakın medya kurma çalışması yürüten Mustafa Karaalioğlu’nun üstüne yıkılacak...
Taraf gazetesinden Hüseyin Özay'ın haberine göre Yandaş mahallede, son günlerde yaşanan “Kabataş Meydan Savaşı”nın sırrı çözüldü. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakın bir medya grubu oluşturma çalışmasını yürüten Mustafa Karaalioğlu ile arkadaşları, Saray’a yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakın kalemlerin hedefi hâline geldi. Karaalioğlu ile uzun yıllar birlikte çalışan bu kişiler, Kabataş Dosyası’nı raftan indirdi. Dosya, Karaalioğlu ve ekibini zor durumda bırakacak unsurlardan oluşuyor. Dosyada yer alan bilgilere göre, Star Gazetesi’nin tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran, “Kabataş Manşeti”, Mustafa Karaalioğlu’nun talimatıyla atıldı. Yazı işleri ise, haberi girmemek için yaklaşık bir hafta direndi. Bu süre içinde görüntü arandı, ama bulunamadı. Buna rağmen, yazı işlerine manşet için talimat verildi. Şimdi derin AKP, yaklaşık iki yıldır devam eden Kabataş soruşturmasında tüm suçu Karaalioğlu ve 7 kişilik ekibine yıkmaya hazırlanıyor. Önce iki yıldır devam eden soruşturma hakkında takipsizlik kararı verilecek. Ardından da, Kabataş ekibi hakkında soruşturma açılması gündeme gelecek.
İSTİHBARATA KİMSE İNANMADI
Gezi parkı eylemlerine “gölge düşüren” Kabataş skandalı, bir güvenlik kurumunda halen üst düzey görevde bulunan bir kişinin Star Gazetesi yazarlarına ihbarda bulunması ile başladı. Yani konuyla ilgili ilk bilgi, bir haber elamanından geldi. Ancak kimse, bu bilgiye ilk etapta itibar etmedi. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, 7 Haziran 2013 tarihli grup toplantısında bahsedinceye kadar, olay basit bir istihbarat bilgisi olarak kaldı. Erdoğan’ın, grup toplantısında, “Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler” açıklaması üzerine Star Gazetesi yönetimi de harekete geçti. Gazetenin yazarlarından Elif Çakır’a da saldırıya uğradığını iddia eden Zehra Develioğlu ile röportaj yapması için görev verildi.
“MANTIKSIZ VE KURGU” DENDİ
Elif Çakır’ın, Gezi olayları esnasında Kabataş’ta deri eldivenli, üstü çıplak bir grubun saldırısına uğradığını iddia eden Zehra gelinle yaptığı röportaj, Star Gazetesi’nin yazı işlerinde abartılı bulundu. Hatta röportaj için yazı işleri toplantısında, “Mantıksız kurgu” değerlendirmeleri yapıldı. Röportaj hemen gazetede yayımlanmadı. Yaklaşık bir hafta röportaj yayımlansın mı yayımlanmasın mı tartışması yapıldı. Özelikle, o dönemde gazetenin yayın yönetmenliğini yapan Yusuf Ziya Cömert, röportajı yayınlamamakta direndi. Bazı bazı kadın yazarlar ise, röportajın yayımlanması konusunda ısrarlı sunumlar yapması kafaları karıştırdı. Karaalioğlu da, ilk etapta röportajı çok fazla savunmadı.
BİR HAFTA GÖRÜNTÜ ARANDI
Yazı işlerinde yapılan tartışmalar üzerine, görüntü bulunması kararlaştırıldı. Gazetenin Ankara ve İstanbul’daki tüm muhabirleri adeta görüntünün bulunması için seferber edildi. Emniyet’ten MİT’ten, Başbakanlık’tan bir şekilde görüntü temin edilmesi için yoğun çaba sarf edildi. Ancak, gelinin röportajda iddia ettiği saldırıyı kanıtlayacak hiçbir görüntüye ulaşılamadı.
TALİMATI KARAALİOĞLU VERDİ
Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın konuyu gündeme getirdiği 7 Haziran’dan röportajın yayınlandığı 13 Haziran’a kadar geçen 6 günlük sürede, her gün Zehra gelinin röportajı yazı işlerinin adeta bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Son olarak röportaj yayınlanmadan bir gün önce yine hararetli tartışmaların yapıldığı yazı işleri toplantısında Mustafa Karaalioğlu, “röportajı yayımlayın” talimatı verdi. O gün toplantıya katılmadı. Yazı işleri müdürleri ile tartışmaya girmedi. Sadece odasından röportajı yayınlayın talimatı vermekle yetindi. Gazete de ertesi gün röportaj manşetten yayınlandı ve tarihe Kabataş yalanı olarak geçti.
ŞİMDİ NEDEN GÜNDEME GELDİ ?
Kabataş dosyasının iki yıl sonra açılması ise kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Bir gece yarısı operasyonu ile görevden alınan Mustafa Karaalioğlu ve yedi kişilik ekibi, son dönemde yeni bir medya organı kurmak için hazırlıklara başladı. “Karar” isimli bir günlük gazetenin yayımlanması, aynı zamanda bir televizyon kanalı ile de grubun da desteklenmesi amaçlanıyor. Uzun süredir finansman bulamadığı için yayın hayatına geçemeyen yeni medya grubu, bazı Kayserili iş adamlarından destek sözü aldı. Ve çalışmalar da ciddiyet kazandı. Karaalioğlu ve ekibinin çıkaracağı gazetenin 11. Cumhurbaşkanı Gül’e destek vereceği konuşuluyor. Tüm bu iddialar, Karaailoğlu ve ekibinin “hedef tahtasına” konmasına neden oldu. Ekibi köşeye sıkıştırmak için de, Kabataş dosyası raftan indirildi.