İznik ormanları da maden ocağı tehdidi altında
İznik'te çinko-kurşun-bakır ocağı aramaları için ÇED süreci başladı. Maden aramalarının yapılacağı alan, biyoçeşitlilik rezervi açısından Türkiye'nin en zengin bölgelerinden biri. Proje şu anki haliyle İznik gölü sınırlarına dayandığı için koruma bandını aşıyor.
Bursa’nın İznik ilçesi Aydınlar köyü mevkiinde bulunan ormanlık alanda çinko-kurşun-bakır ocağı projesiyle ilgili ÇED (Çevresel etki değerlendirmesi) süreci başladı. Söz konusu proje alanı tarım arazisi ve ormandan oluşuyor. Yapılmak istenen maden ocağının sahası İznik sahiline kadar uzanıyor. Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞA DER) Başkanı Caner Gökbayrak, projenin İznik’in doğasına ciddi zararlar vereceğini söyleyerek, “Daha önce de mücadele ettik yine mücadele edeceğiz. Projeyle ilgili dava açacağız” dedi.
TÜRKİYE’NİN EN ZENGİN ALANLARINDAN BİRİ
Aydınlar köyü mevkiinde bulunan bin 893 hektarlık alanda çinko, kurşun ve bakır ocağı projesi için ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) süreci başladı.
Gazete Duvar'dan Hacı Bişkin'in haberine göre, projeyi yöneten şirket ise Ergüden Madencilik Hayvancılık İnşaat Tarım San. ve Tic. Ltd. Şti. Maden aramalarının yapılacağı alan biyoçeşitlilik rezervi açısından Türkiye’nin en zengin alanlarından birine sahip. Ormanlık ve tarım arazisi olan bölgede yüzbinlerce ağaç bulunuyor. Proje uzunluğu koruma bandını aşarken proje sadece ormana değil İznik gölüne de zarar verecek.
‘SADECE YEŞİL ALAN YOK OLMAYACAK…’
Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞA DER) Başkanı Caner Gökbayrak, projenin olası sonuçlarını şöyle anlatıyor: “ÇED süreci yeni başladı. Projenin maden sahası İznik sahiline kadar geliyor. Bu çok rahatsız edici bir durum. Koruma bandı sahilden başlıyor. Yani proje koruma bandını aşıyor. Bu proje İznik gölüne çok ciddi zararlar verecek. Yeşil alan tamamen yok olacak. Sadece yeşil alan da yok olmayacak. Bir maden ormanın içinden geçiyorsa onun bağlantı yolları, bıraktığı toz ormanı tamamen kurutuyor. Dolayısıyla bunların hiçbirinin olmaması gerekiyor. İznik’teki proje için ayrıştırma olmadığını biliyorum ama daha önceden buraya yakın bir bölge için hazırlanan bir ÇED var. Bu ÇED kaçırıldı. ÇED’in ne olduğunu bakanlığa sorduk ama yanıt alamadık. İznik’teki bu projede ayrıştırma görünmüyor. Ama ayrıştırmanın görünmemesi yeterli değil. Ayrıştırmanın olup olmaması oraya verilecek zararın olmayacağı anlamına gelmiyor. Şu an çok geniş alana yayılmış orman yangınları da var. Bunlar da ciddi bir durum.”
Gökbayrak, “Bu proje başlarsa bölgeye ciddi zararlar verecek. Buna izin vermeyeceğiz. Daha önce de mücadele ettik yine edeceğiz” diyerek ÇED sürecinin ardından projeyle ilgili dava açacaklarını söyledi.
‘İLK KEZ BU KADAR SALDIRIYLA KARŞILAŞTIK’
Bursa’da doğaya zarar veren projelerle ilgili DOĞA DER olarak davalar açtıkları ve tepki gösterdikleri için son dönemde sosyal medyada ciddi saldırılara da maruz kaldıklarını anlatan Gökbayrak, son olarak şunları söyledi: “Şu an yapılan bütün bu olaylar son 16 yılda AKP’nin ormana ve ağaca düşman politikalarından kaynaklanıyor dedik. Bunu dediğimiz için de sosyal medyada birçok saldırıya uğruyoruz. Sanırım bir troll ağı var. ‘Siyaset yapmayın’ diyorlar. Biz siyaset yapmıyoruz. Biz DOĞA DER olarak ilk kez sosyal medyada bu kadar saldırıyla karşılaştık.”