İstanbul'da kaç baz istasyonu var ?
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, İstanbul'da 27 bin 110 adet baz istasyonu olduğunu açıkladı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım İstanbul'da 27 bin 110 adet baz istasyonu olduğunu belirtti. Yıldırım baz istasyonlarının etkisinin 20 metrelik bir alandan sonra sağlığa zarar getirmediğini belirtti.
Hürriyet'ten Bülent Sarıoğlu'nun haberine göre Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, şehirlerde gittikçe yayılan baz istasyonların kanser yaptığı algısıyla ilgili halen “somut tespit” olmadığını vurgularken, güvenlik mesafesinin uluslararası kurallara uygun olduğunu belirtti.
Yıldırım, İstanbul’daki baz istasyonu sayısının 27 bin 110’a ulaştığını belirterek, “Uluslararası bir kural geliştirildi. ‘Kurulacak baz istasyonunun yatay düzlemde en yakınındaki binaya 40 volt/metre oranında, bunun üzerinde elektromanyetik dalga neşretmeyecek. Bunun da yaklaşık 20 metrenin altında olmasına izin vermiyoruz. Bu 20 metreyi şöyle anlamamız lazım; Baz istasyonu direğinin tepesindeki o elektromanyetik dalga yayan alıcının yatay bir çizgiyle gittiği noktadaki 20 metrede kimse varsa bunun kurulmasına izin verilmiyor. Ama biz bir şey daha yaptık; 10 volt/metre uygulaması gerçekleştiriyoruz, yani 4 kat daha emniyetli bir sınırda bu işi yapıyoruz” dedi.
GÖRSEL OLARAK SAKLANIYOR
Yıldırım ayrıca bazların ağaç veya sanat eseri gibi “süslenmesini” de değerlendirerek, “Kamufle edilmesi bunun zararlarıyla alakalı olmayıp belediyeler görsel amaçlı birtakım böyle işler yapmaktadır. Yoksa zararlarını gizlemeye yönelik bir konu söz konusu değil. Açıkçası kanser yaptığına dair somut bir tespit yok” dedi.
TELEFON DAHA RİSKLİ
Cep telefonlarının baz istasyonundan daha fazla risk oluşturduğunu anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: “Eğer böyle bir şey yapacaksak hepimiz cep telefonunu terk etmemiz lazım, o zaman da hayat çok zor olur. Cep telefonu artık ailemizin bir bireyi haline geldi. Çocuklarımız kadar, aile bireylerimiz kadar aradığımız, eksik olduğunda da adeta yaşamın duracağı bir noktaya geldik.
Öte yandan yerel yönetimler ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu arasında bir kargaşa var. BTK, bakanlığımızın bağlı bir üst kuruludur, yetki buradadır, ancak yerel yönetimler uygulamada bu yetkilere maalesef çok müdahale etmektedir. Dolayısıyla buradaki yetki kargaşasını da giderme yönünde bir adım atma ihtiyacı mevcut.”