İlker Başbuğ anlattı: Atatürk'ün bilinmeyen not defteri
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, araştırmaları sonucu ulaştığı Atatürk’ün not defterinde neler yazdığını anlattı.
Genelkurmay Başkanlığı döneminde Mustafa Kemal Atatürk’ün yüzbaşı ve binbaşı dönemlerinden itibaren yazdığı not defterlerinden bazılarını kitap olarak bastıran emekli Orgeneral İlker Başbuğ, kitapta olmayan ve araştırmaları sonucunda ulaştığı 8 No’lu not defterinde, Ulu Önder’in Türkiye Cumhuriyeti’ni tarif ettiği el yazması notlarını açıkladı.
26’ncı Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin konuğu olduğu toplantıda, yaptığı araştırmalar sonucunda bulduğu Atatürk’ün 8 No’lu not defterinde, Cumhuriyet ilan edilmeden bir yıl önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelleriyle ilgili el yazısı notlarını paylaştı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün not defterleri tuttuğunu belirten İlker Başbuğ, ''Binbaşılığından itibaren not defterleri tutma adeti var. Biz bu not defterlerini benim Genelkurmay Başkanlığım dönemimde bastırdık. Yani isteyenler Ankara’da tedarik edebilir. Bu söylediğim kitapta yok, daha sonraki çalışmalarımda araştırırken bulduğum 8 No’lu defteri 1922’de, Büyük Taarruz öncesinde yazmış" dedi.
'TÜRKİYE DEVLETİNİN TEMELLERİ BUGÜN KURULACAK DEĞİLDİR'
8 No’lu not defterindeki ilk cümlenin 'Türkiye devletinin temelleri bugün kurulacak değildir' olduğunu belirten İlker Başbuğ, şunları söyledi:
"İlginç, enteresan bir cümle. 1922’de ’Türkiye devletini’ kullanıyor, daha Cumhuriyet'e bir yıl var. Türkiye devleti kafada oturmuş. Temelleri ne, 'Bugün kurulacak değildir' demesi enteresan. Devam ediyor, diyor ki 'O sarsılmaz temeller binlerce sene evvel kurulmuştur'. Şimdi bu çok önemli, yani binlerce sene evvelde Osmanlı ve daha da geriye gidebilirsiniz. Anadolu Selçukluları’na kadar bin yıl ve öncesi."
NOT DEFTERİNDEKİ 'TÜRKİYE’NİN DÖRT ANA SÜTUNU'
Ulu Önder Atatürk’ün not defterindeki cümlelerini paylaşmaya devam eden İlker Başbuğ, şöyle konuştu:
"Diyor ki 'Temeller çok sağlam, o temellerin üstüne yeni bir bina kuracağız.' Bakın temeller var, yeni bir bina var. Burası önemli. 'Bu binanın tarzı önemli, renkleri önemli' diyor. Aynen öyle yazmış. Binayı kuracak, temeller tamam. Binada dört tane sütun kabul etmiş, 'Bu binanın dört tane ana sütunu, taşıyıcı sütunu olacak' diye yazmış."
Başbuğ, Atatürk’ün not defterinde yazdığı Türkiye’nin dört ana sütununu ise şöyle sıraladı:
"Ana sütunlardan birincisi 'eğitim.' Eğitim her şeyin başı. Aslında Türkiye’nin temel sorunu ne derseniz, ben 'eğitim' derim. İkinci sütun ’iktisat’, yani ekonomi. Üçüncü sütun ’sanat’. Ya o kadar önemli ki bu kavramlar, bizim unuttuğumuz veya üstünde pek fazla düşünmediğimiz kavramlar. Dördüncüsü, bir yıl zaman versem benim de aklıma gelmez, dördüncü sütun ’imar’, şehirleşme. Çünkü imar bir noktada sizin kültür noktanızın seviyesi. Bu şehirleri görünce ne görüyorsunuz, felaket bir tablo. Gittikçe şehirlerimiz geriye gidiyor. Ben çocukluğumdaki, 50’li yıllardaki İstanbul’u istiyorum, özlüyorum. Bugün İstanbul’da çok güzel şeyler de var ayrı bir konu ama çok önemli bir konu."
MEKTEPTE İLK ÖĞRETİLECEK 'İNSANLIĞA HÜRMET'
Atatürk’ün ’Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder’ sözünü de hatırlatan Başbuğ, not defterindeki diğer yazılanları şöyle anlattı:
"Mektep ne öğretir; ders olarak düşünmeyin. 'Bir mektep neleri öğretir?’ diyor. Birinci yazdığını gördüğümde benim gözüm yaşardı, samimi olarak söylüyorum. 4 konu yazmış, eski Türkçe fakat onlar Türkçe'ye de çevrildi. En üstte yazdığını gördüğümde dedim ki ’Ya pes.’ İşte zaten Mustafa Kemal Atatürk’ü bugün bile yaşatan, canlı kılan bu niteliktir. Birinci olarak yazdığı şu, hakikaten şapka çıkartmak lazım, ’İnsanlığa hürmet’ diyor. Yani mektep insanlığa hürmeti öğretir, yani öğrencilere okullarda ilk öğreteceğimiz konu insanlığa hürmet. Daha insan hakları beyannamesi falan yok. İnanamıyorsunuz. Sonra devam etmiş ’Vatan ve millet sevgisi’. ’Bağımsızlık’ ve ’şerefli olmak.’ Şerefli olmak deyince, Atatürk’e bir sefer soruyorlar, ’Cumhuriyet nedir, kısaca tanımlayın’ dedikleri zaman Mustafa Kemal’in cevabı şu; ’Cumhuriyet erdemdir’ diyor. ’Cumhuriyet erdemli ve namuslu insanlar yetiştirmektir’ diyor. Burada çok kavram var, ahlak diyoruz, iyi huylu, erdem karakterinizin gücü, fazilet, ruhun yüksekliği vesaire. Ahlak dediğinizde, biz ahlakı daha çok cinsel ahlak olarak değerlendiriyoruz. Cinsel ahlak boyutu da var tamam ama ahlak hayatın her boyutunda var. Ekonomide, siyasette, sporda, bilimde, yani ahlak kavramı yaşamın her boyutunda hakim olması gereken bir nokta."