İlker Başbuğ: ''Ya Türkiye ya da İran''
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan "bağımsız Kürt devleti" iddiaları için çarpıcı açıklamaç
Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engelleyebilecek bir güç var mı? Var, Türkiye ve İran. Bu iki ülke Irak'ın kuzeyinde bağımsız Kürt devletine karşı olduğu sürece, ABD bu oluşuma yeşil ışık yakmaz. Onun için bu iki ülkenin bu konudaki pozisyonunu muhafaza etmeleri lazım." dedi.
Başbuğ, MEB Şura Salonu'nda, Gazi Üniversitesi Tarihte Liderlik ve Liderlik Araştırmaları Topluluğunca düzenlenen "Milli Siyaset ve Terörle Mücadele" konferansında yaptığı konuşmada, Irak ve Suriye'deki gelişmelerin Türkiye'deki terör olaylarıyla bağlantılı konular olduğunu belirtti.
Türkiye'deki terör eylemlerinin sonlandırılmasının, Suriye ve Irak'taki gelişmelere bağımlı olduğunu ifade eden Başbuğ, "Terör örgütünün geçen yıl Temmuz ayında yeniden eylemlere başlamasının nedeninin iyi anlaşılması gerekiyor. Çok neden sıralayabilirsiniz ama bana göre ana neden, Suriye ve Irak'taki gelişmelerdir. Size şu mesaj veriliyor, 'Sen Suriye'deki olaylara, koridora müdahale etmek mi istiyorsun. Senin içinde ben öyle sorunlar yaratırım ki sen kafanı kaldırıp Suriye'deki olaylara bakacak gücü bulamazsın." değerlendirmesini yaptı.
Başbuğ, Rus uçağının düşürülmesi konusunda Türkiye'nin hukuksal açıdan haklı olduğu ancak bu olayın Türkiye'nin Suriye politikasındaki inisiyatifini elinden aldığı görüşünü paylaştı.
"DAEŞ'in terk ettiği yerlere Kürtler geliyor"
Türkiye'nin, Suriye meselesinde İran, Rusya ve merkezi hükümetle beraber hareket etmesi halinde Suriye'de etkili olabileceğini savunan Başbuğ, "Tabii ABD ile de çatışacak değilsiniz elbette. Bu politikanın revize edilmesi lazım. İran ile bir parça edildi ama esas politikayı esir alan Rusya ile olan ilişkileriniz. Ümit ediyorum, bekliyorum ki Türkiye-Rusya ilişkileri de yakın zamanda normal durumuna döner, dönmesi lazım. Aksi takdirde biz Suriye konusunda etkili olamayız." diye konuştu.
Irak'ta ise Musul'a dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Başbuğ, bu kentin de yakın zamanda DAEŞ'in elinden alınacağını söyledi. Başbuğ, bu adımın Irak'ın geleceğini belirleyeceğini aktararak, ağırlıklı olarak Şiilerden oluşan merkezi hükümetin buraya girmeyeceğinin konuşulduğunu dile getirdi. İlker Başbuğ, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar yaşananlar bunu gösteriyor, DAEŞ'in terk ettiği yerlere Kürtler geliyor. Her yerde aynı şey yaşanıyor. Aynı şey Musul'da da mı yaşanacak. Olabilir, büyük ihtimalle. Böyle olursa Irak'ın kuzeyinde bağımsız Kürt devletinin kurulmasında son adım atılmış olur. Son nokta ne? Irak'ta bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını engelleyebilecek bir güç var mı? Var, Türkiye ve İran. Bu iki ülke Irak'ın kuzeyinde bağımsız Kürt devletine karşı olduğu sürece ABD bu oluşuma yeşil ışık yakmaz. Onun için bu iki ülkenin bu konudaki pozisyonunu muhafaza etmeleri lazım. Şu hataya düşülmesin, 'Kurulsun bir Kürt devleti, biz de hami oluruz...' Tarihi bir hata olur. 1923'te TBMM'de Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediklerini unutmayın. Bu yanılgı olur, büyük hata olur."
"Terörle mücadele yasasını lütfen çıkartın"
Başbuğ, terör sorununun devletin terörle, güvenlik güçlerinin de teröristle mücadelesiyle çözülebileceğini, tek kuvvetin mücadelesiyle sorunun çözümünün mümkün olmadığını vurguladı. Başbuğ, devletin, politikalarıyla terör örgütüne katılımların önüne geçmesi gerektiğine dikkati çekti.
Terörle mücadelenin bir yasal dayanağı bulunması gerektiğini ifade eden Başbuğ, toplumsal olaylara karşı yapılan ve çok zayıf olan 5442 sayılı İl İdareleri Kanunu ile terörle mücadelenin hukuksal dayanağının sağlanamayacağını, terörle mücadele yasası çıkarılması gerektiğini sözlerine ekledi.