İhraç edilen füzenin kilogramı 2 bin dolar
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketleri arasında yer alan ROKETSAN son 3 ayda 3 ülkeyle silah sistemleri ihracatı anlaşması imzaladı.
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) şirketleri arasında yer alan ROKETSAN son 3 ayda 3 ülkeyle, silah sistemleri ihracatı anlaşması imzaladı. ROKETSAN Genel Müdürü Selçuk Yaşar, şirketin dünyadaki ilk yüz büyük savunma şirketi arasında yer aldığını belirtti.
Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) şirketleri arasında yer alan ROKETSAN, son 3 ayda, ilk defa 3 ayrı yeni ülkeyle, silah sistemleri ihracatı anlaşması imzaladı. Habertürk'te yer alan habere göre, ihraç edilen bir füzenin kilogram fiyatı ise yaklaşık olarak 2 bin dolar.
Roketsan Genel Müdürü Selçuk Yaşar, şu anda 30'a yakın ürünleri olduğunu belirterek, hızla yeni ürünleri geliştirdiklerini, geçmiş 30 yılda çıkardıkları silah sistemlerinin uzun süren projeler sonrasında başarıya ulaştığını söyledi.
Bir ürün geliştirmenin 4-5-6 yıl, bazen daha uzun süre aldığını ifade eden Yaşar, kazandıkları tecrübe ve yükselen personel kalitesiyle gelecek yıllarda çok daha hızlı bir şekilde yeni ürünlerinin ortaya çıkacağına dikkat çekti.
"Guiness'e girdik, ilgi arttı"
İngilizce'de ‘Rocket science’ diye bir deyim vardır. Yani roket bilimi. Herkesin anlayabileceği bir şey değil şeklinde izah edilebilecek bir deyim. Akıllı, çalışkan zeki çocukların gitmek istediği, çalışmak istediği bir alan diye geçer. Bu çocuklar esasen Türkiye’mizin her yerinde var. Bunları biz çekmeye çalışıyoruz. İş başvurularında seviyenin son aylarda yükseldiğini gördük. Geçtiğimiz birkaç ay içinde ROKETSAN’ın, Dünya Rekorlar Kitabı, Guiness’a girdiği medyada yer aldı.
Bizim üç yıl önce üretime giren başka bir ülke için yaptığımız çok özel bir roket fırlatma sistemi var. 240 adet roketi, 40 kilometreye, 120 saniye içinde atabilen bir roket fırlatma aracı geliştirdik ve bundan çok sayıda teslim ettik.
‘En fazla sayıda roket atabilen fırlatma aracı’ diye dünya askeri araçlar kategorisinde Guinness’e girdik. Bu Rusça, İngilizce, Arapça birçok ülkede yayınlanan bir kitap ve orada ROKETSAN’ın adı geçiyor. Hatta buraya gelmeden önce arkadaşlarım bana iş başvurularda bir artış olduğunu ve eskiden olmadığı kadar yüksek notlarla başvuru yapan çocuklar olduğunu söyledi. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Gelecek havacılıkta, uzayda teknoloji orada. Türkiye bu teknolojiyi artık üretiyor. Sadece ROKETSAN değil. Bu sektörde olan diğer şirketlerimizde bunu üretiyorlar. Kendi teknolojimizi üretiyoruz. Bugün ihraç ettiğimiz bir füzenin kilogramı 2 bin dolar.
"Gelecek uzayda, Türkiye uzaya çıkacaktır"
Türkiye, ileri teknoloji üreten, bunu hem kendi kullanarak, hem ihtiyacı olan dost ülkelere ihraç eden ülke olabilir. Bu havacılık ürünleri olabilir, silah sistemleri, savunma ürünleri olabilir.
Her ülkenin kendini savunmaya ihtiyacı var. Bu teknolojileri geliştirerek Türkiye’nin refahına katkıda bulunmayı çok arzu ediyoruz.
Bugün ortaokulda, lisede olan bir gencimizin çocuğumuzun 10-15 yıl sonra uzaya çıkmayacağını kim söyleyebilir? Gelecek uzayda. Uydularla, insanlı, insansız araçlarla Türkiye’de uzaya çıkacaktır. Bunu da bu gençlerimiz yapacaktır.
"700 şirket Roketsan'a çalışıyor"
ROKETSAN’ın bugün 2 bin 600 çalışanı var. Bunun yarıdan fazlası bin 400’e yakını mühendis. Bunların da yaklaşık bin tanesi Ar-Ge mühendisi. Yeni ürün, yeni teknolojiler üretmek için çalışıyor. Türkiye’de yaklaşık bin 700 firmayla çalışıyoruz. Yani bir ürün üretiyoruz ama Türkiye’de bin 700 firmada çalışan onbinlerce Türk insanının, işçimizin, teknisyenimizin, mühendisimizin bize katkısı var. Bugün biz Malatya’dan Samsun’dan İstanbul’dan İzmir’den Manisa’dan Gaziantep’ten bizimle çalışan firmalar var. Buralarda ürettiriyoruz bazı parçalarımızı. Bunlar şirketimizde bir araya geliyor ama teknoloji bizde, bunu biz üretiyoruz.
"40 üniversiteden çalışanımız var"
Üniversitede dördüncü sınıfta okuyan başarılı çocuklarımızı aday mühendis olarak kabul ediyoruz. Haftada bir gün gelip çalışıyorlar. Böylece biz onları tanıyoruz, onlar bizi tanıyorlar. Önemli bir kısmının mezun olur olmaz işi bizde hazır. Direkt mühendis olarak çalışmaya başlıyorlar. Bugün bizde Türkiye'de bulunan 40'ın üzerinde birçok üniversitemizden farklı çalışanımız var. ‘Biz şu üniversite, bu üniversite' diye ayırmıyoruz. Yeterki kendisini yetiştirmiş, çalışkan, meraklı gençler olsun. Bunları biz Türkiye'nin her yerinden bulup çıkarmaya çalışıyoruz. Bize başvurular oluyor tabii. İnternet sitemizden başvurular var. Bize iletişim adreslerini bırakıyorlar. Mümkün olduğu kadar çok gencimize ulaşarak, onları havacılık, uzay ve yüksek teknolojiyle tanıştırmak istiyoruz. Zaten bulaşan da gitmiyor.
"Dünyada ilk 100'de yer alıyor"
TSK Güçlendirme Vakfı şirketleri (TAİ, TEİ, ASELSAN, HAVELSAN) arasında yer alan ROKETSAN, bu sene Haziran'da 30'ncu yılını kutladı. 1988'de kurulduk. ROKETSAN, rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde kuruldu. O gün Türkiye'nin de içinde bulunduğu bir Avrupa Stinger programı kapsamında kurulmuştu. Ben de ilk giren 3-5 kişiden bir tanesiyim. Her kademede çalıştım aşağı yukarı. O dönemden bu döneme tabii inişli çıkışlı dönemlerimiz oldu ama özellikle 2003-2004 yıllarından sonra hükümetlerimizin, Milli Savunma Bakanlığı'mızın, Savunma Sanayi Başkanlığı'mızın, Türk Silahlı Kuvvetleri'mizin çok büyük desteğiyle bir sıçrama yaptık. 2004'te 650 kişiydik şimdi 2 bin 650'yiz neredeyse. Bunlar hep projeler sayesinde oldu ve bunları hep Türk çocuklar yaptı. Tamamen %100 Türk sermayesidir. Çalışanlar tamamı Türk vatandaşıdır. Kendi gençlerimiz, kendi insanlarımız ve biz ilk defa geçen yıl 2017'de dünyadaki ilk yüz büyük savunma şirketi arasına girdik doksan sekizinci sıradan. Bu yıl doksan altıncı sıraya yükseldik. Tabii bu bir devler ligi.
"30 silah sisteminde imzası var"
Şu anda 30’a yakın değişik ürünümüz var. Hızla yeni ürünleri de ekliyoruz. Geçmiş otuz yılda çıkardığımız silah sistemleri. Bugünden yarına yapılacak şeyler değil uzun süren projeler. Bir ürün geliştirmek 4-5-6 yıl bazen daha uzun süre alabiliyor. Gelecek yıllarda çok daha hızla yeni ürünlerimiz ortaya çıkacak. Son üç ay içinde ilk defa üç ayrı yeni ülkeyle ihracat sözleşmesi imzaladık. Dünyada silah ihraç etmek zor bir konudur. Bunun nedeni de şu: Önce kendi silahlı kuvvetlerinizin bizim ürünlerimizi kullanması lazım. Türk Silahlı Kuvvetleri'miz de ROKETSAN ürünlerini kullanıyor ve çok memnun. Tabii onlar kullandıkça bu sistemler daha iyi oluyor. Geri bildirimler alıyoruz. Yazılımıyla, donanımıyla geliştiriyoruz. Yabancı ülkelerde, dost ülkelerde ve müttefik ülkelerde bu başarılar izleniyor. Bu da bize yeni imkânlar sunuyor. İnşallah böylece ihracatımız daha da artacak. Hele bu dönemde döviz kazanmamız gereken bu dönemde kendi ürünlerimizi, kendi teknolojimizi, içinde yazılımıyla, donanımıyla ne olduğunu bildiğimiz ürünlerimizi ihraç edeceğiz, ediyoruz. İnşallah gelecek yıllarda, devler liginde dünyanın ilk yüz en büyük savunma şirketi arasında daha üst sıralara tırmanacağız.
"TEKNOFEST ile kalitemiz yükseliyor"
Biz, geçtiğimiz hafta yapılan İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde (TEKNOFEST) roket yarışmasının sponsoruyduk. Türkiye’nin her yerinden birçok üniversite, lise takımları yarışmaya katıldı. 1500 ve 3 bin metre mesafeye iki ayrı kategoride roketleri fırlattılar. Onları yere indirmeyi başaranlar oldu ve biz bir derecelendirme yaptık. Amacımız gençlere roket bilimini sevdirmek. Türkiye’nin uzaya giderken ihtiyacı olan meraklı, yetişkin iş gücünü yakalayabilmek. TEKNOFEST’te de hem ürünlerimizi hem de bu yarışmaya katılan takımların kullandıkları roketleri sergiledik. Bu şekilde gençlerin bunlara dokunmalarını, görmelerini, hissetmelerini sağlamaya çalıştık ve çok güzel tepkiler aldık. Gelecek yıllarda çok daha güzel olacağına inanıyorum. Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar’a çok teşekkür ediyorum. Onlar ön ayak olmalarıyla böyle bir festival yapıldı. Bu festival sayesinde bize başvuran elaman kalitesinde ciddi bir yükseliş oldu.
"Roket yarışında ikinci ülkeyiz"
TEKNOFEST sebebiyle, roket bir yarışması Türkiye’de ilk defa yapıldı. Dünyada da benzeri çok fazla yok. Amerika’da yapılmış. Dünyada ikinci ülke Türkiye. Dolayısıyla ilk yarışma olmasına rağmen çok ilgi gördü. 156 takım başvurdu. Bu takımlar farklı tasarım elemeleri, bir takım ön değerlendirmelerden geçti. 28 takım yarışmaya katılmaya hak kazandı. Bunların atışları Aksaray’da yapıldı. Gençlerimize destek olduk. Onların orada kalmaları, alana gitmeleri, gelmeleri, teknik destek, cihaz ekipman desteği bunları onlara verdik ama roketlerini kendileri yaptılar. Bu çok büyük bir heyecan uyandırdı.
Gelecek yıllarda bu yarışmanın çok daha tutacağını, çok daha fazla takımın daha iyi olarak hazırlanacağını düşünüyoruz. Böylece Türkiye’de gençlerin roket, havacılık, uzay bu konulara ilgisini canlandırmak bunu yeşertmek ve böylece Türk savunma sanayinin, havacılık sanayinin ileri teknoloji üreten bu sektörün Türk gençlerine önünü açmak, onları bu sektöre çekmek, yetiştirmek. Örneğin bu yarışmada birinci alan iki kategorimiz var. Bu üniversiteli gençlerimizin mezun olduklarında işe alacağız. Yarışmanın para ödülleri de vardı. Maddi manevi çok tatmin edici bir ortam festival oldu.