İçinizi burkacak bir yaşama mücadelesi
Ebru Eğinlioğlu içimizden yaşam öyküleriyle röportajlarına devam ediyor..
HABER3.COM
Lösemiye yakalandı, çocukluğunu yaşayamadı..
En büyük hayali Harp Akademisi’ ne gidip, asker olmaktı !
Hastalığı yendi, şimdi yaşama umutla bakıyor.
Ama o günlere ait hiç bir resmi yok.....
Ebru Eğinlioğlu içimizden yaşam öyküleriyle röportajlarına devam ediyor..
Her şey bana gelen bir mail ile başladı..
Tabii ki gelen her mail ve konuyla ilgilenmem mümkün değil. Sizler için çok önemli gözüken konular başkaları için de aynı derecede önem taşımayabiliyor. Ya da çeşitli başka sebepler diyelim. Ama bu mail beni vakit geçirmeden harekete geçirdi.
Çünkü daha 22 yaşında olan bu genç kardeşim tam 10 yıldır lösemiyle mücadele etmiş ve bu hastalığı yenmişti. Lösemiye yakalanmış, yakınlarında ve tanıdıklarında bu hastalığı yaşayanlara umut olması adına bu röportajı hazırladım. İnşallah birilerine ışık olması dileğiyle...
- “Merhaba ben Osman Gürbüz. lösemiyi atlatmış gençlerden biriyim. Sizden birgün lösemi hastalığı ve lösemili çocuklar vakfı (LÖSEV) ile ilgili yazı yazmanızı rica ediyorum.İnsanların bu konuda biraz daha duyarlı olması lazım. Böyle bir yazı yazarsanız insanlar bilinçlenecek ve belki bir kardeşimizin hayatını kurtaracaksınız. Şimdiden size teşekkür ederim..”
Nasıl başladı hastalığın, nasıl fark ettin?
1999 yılında beşinci sınıfın sonlarında yakalandım lösemiye. İlk olarak burun kanaması, dizlerimde ağrı, halsizlik, ateş, iştahsızlık sonucu devlet hastanesine gittim. O gün muayene olduğum kişi hiçbir tahlil yapmadan lösemiyle hiçbir alakası olmayan bir tanı koyarak ilaç yazdı ve bunları kullanmaya başladım. Aradan bir hafta geçmesine rağmen benim durumumda hiçbir değişiklik olmadı. Bunun üzerine ailem beni tıp fakultesine götürme kararı aldı. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakultesi Balcalı Hastanesinde yapılan tahliller sonucu akut lenfoblastik lösemi (ALL) tanısı konuldu.Hastaneye yatırıldım ve tedavi görmeye başladım.
Hastalık sürecinde hayatında neler değişti?
Tedavi süreci boyunca hayatımda çok şey değişti. Saçlarım dökülmeye başladı. Her istediğimi yapamıyordum, istediğim yemekleri yiyemiyordum, uzak oldukları için kardeşlerimi her zaman göremiyordum, oyun oynayamıyordum. Tedavi boyunca çoğu zamanım hastanede geçiyordu, artık koşmayı bile unutmuştum yatmaktan.
Arkadaşlarının tepkisi nasıl oldu? Mesela okula devam edebildin mi, yoksa dışarıdan mı bitirdin?
Birçok arkadaşım hasta olduğum ve maske taktığım için bana farklı gözlerle bakmaya başladılar ve benden uzaklaştılar. Lösemi bulaşıcı bir hastalık değil ama arkadaşlarımın ve çevremdeki insanların bana böyle davranması beni çok üzdü ki düşünün daha 13 yaşındasınız.Bir yıl ara verdikten sonra yeni bir okula kaydoldum.Orada yeni arkadaşlarımla tanıştım,onlarında eski arkadaşlarım gibi bana davranıp önyargılı olmaması için hastalığımı gizledim.Bu şekilde eğitimime devam ettim.Şu an üniversite de eğitim görüyorum ve hayata tutunarak yaşamaya devam ediyorum.
Nasıl bir korku yaşadın?
Lösemi tanısının ilk konulduğu zaman 12 yaşındaydım.Demiştim ya daha çocuktum ve ölüm nedir bilmiyordum.O zamann işte öleceğimi düşündüm çünkü 12 yaşında insan birçok şeyi idrak edemiyor.
Lösemiyle yaşamak nasıl bir duygu yaratıyor?
Şu an lösemi değilim hastalığımı yıllar önce yendim. Şunu söylemek istiyorum ki toplumda bile birçok insan bunu bilmiyor. ''LÖSEMİ'' tedavi olunabilir bir kanser türüdür.Ama tedavi masrafları çok pahalı olduğu için ekonomik durumu olmayan birçok vatandaş tedavi olamıyor...Hastalığı yaşadığım dönem de ise size şunları söyliyeyim;
İlk günler duygusal olarak çok zor günler yaşıyorsunuz, içimde hep bir ölüm korkusu bulunuyordu.Bir süre sonra anladım ki tedavi olabilirim ve bu hastalığı yenebilirim ve bunun için mücadele etmem gerekiyordu.Ettim ve yendim.
Bu kadar küçük yaşta yaşadığın bu hastalık senden neler götürdü ve neler kazandırdı?
Öncelikle çocukluğumu yaşayamadım,yaşıtlarım gibi koşup top oynayamadım onlar gibi yaramazlık yapıp sonra babamdan annemden af dileyemedim belki şu an gülüyorsunuz ama inanın insan bunu bile o kadar çok istiyor ki ama siz bir odadasınız ve sadece ufacık bir pencereniz var ve hayata o küçük pencereden bakıyorsunuz.Neler kazandırdı derseniz bana hayatı o zamanlar tanıyorsunuz,aslında sizin kötü gününüzde hiçbir dostunuzun olmadığını onların hep iyi günlerde yanınızda olduğunu görüyorsunuz hatta bazı akrabalarınızın bile... Ciddi anlamda ne kazandırdı derseniz hayatla aslında bir kumar oynadığımızı ve istediğimizde zarların bizden yana gelebileceğini öğrendim.Tek yapmanız gereken mücadele etmek asla pes etmemek eğer pes ederseniz bilin ki o zaman işte gerçekten ölümü bekleyen bir insan olursunuz.
Lösev ile nasıl tanıştın ve sana nasıl faydaları oldu?
Lösev ile tanışmam ise üniversite sınavını kazanıp Balıkesir'e gelmemle başladı.Biz 4 kardeşiz ve düşünün 3 kardeşimden 2si üniversitede biri ise lisede okuyordu ve bende o sene üniversiteyi kazanmıştım.Babam ise bir seyahat acentasında otobüs şoförüydü ve haliyle ev geçindirip 4 çocuk okutması onu çok zorluyordu işte bu sırada lösev hayatıma girdi.Aileme yardım yaptılar,bana eğitim bursu bağladılar eğer Lösev olmasaydı şu an eğitimime devam edemiyecektim. Bugünleri onlara borçluyum.
Bu hastalıkla mücadele ederken, kimlerden nasıl destekler gördün? Bu destekler yakın çevren de olabilir, annen, baban, kardeşlerin gibi....
Hastalık evresinde birçok insan bize sırtını döndü(tanıdıklarımız ve hatta bazı akrabalarımız).Amcam,dayım,teyzem annem babam ve kardeşlerimden maddi ve manevi destek gördüm benim moralimi yüksek tutmaya çalıştılar ve en önemlisi tedavi döneminde ve hala beraber okuduğum arkadaşım Çağlar'ın ve Uğur'un ilgisi bunların hepsi o dönem beni hayata bağlayan ve destek veren şeylerdi.
Hastalığından dolayı yapmak isteyipte yapamadığın bir şey var mı?
Küçükken tek bir hayalim vardı asker olmak ve harp akademisene gitmekti ve bunu yapamadım ve yaşadığım bu hastalıkdan ötürü bu vazifemi yapamıyacağım.
Şu anda nasılsın, hastalığı yendin ve kendini nasıl hissediyorsun?
Şimdi oldukça sağlıklıyım ve sağlığıma elimden geldiği kadar da dikkat ediyorum. Üniversite eğitimime devam ediyorum en azından şunu söylüyorum üniversite hayatını yaşıyorum ve bunu her zaman yaşayamadığım çocukluğuma sayıyorum.
İleriye dönük ne gibi hayallerin var?
Okuduğum alan olan turizm de güzel bir yerlere gelebilmek ve ileride belki kendime ait bir işletme açıp işletmek istiyorum.Bu hayalim ufacık bir kasabada olsa bile benim olacak bir yerin hayali hep içimde olacaktır.
Yaşam hakkında neler düşünüyorsun, neden ben diye sordun mu?
Yaşadıklarımdan sonra artık yaşam hakkında söylediğim çok güzel bir sözüm var size onu söyliyeyim''Hayat mücadeleden ibarettir,bundan dolayı hayatta yalnız 2 şey vardır galip olmak mağlup olmamak.. Ve hayatta her zaman olmak istediğinizi olun gitmek istediğiniz yere gidin çünkü hayat hiçbir zaman keşkeleri olmayan uzun bir maratondur.
Sence bu hastalığı yenmene ne sebep oldu?
Yanlış anlamadıysam şunu sordunuz sanırım hastalığı yenmemi nelerin sağladığını soruyorsunuz.Buna verecek cevabım ise sevdiğim insanların yanımda olması ve bana her zaman moral vermeleri tedavi sürecimde en büyük destekcimdi.
Lösemi ile mücadele eden arkadaşlarına nasıl bir mesaj vermek istersin?
Unutmayın lösemi tedavisi olan bir hastalıktır ve hiçbir zaman aklınıza kötü şeyler getirmeyin ve tedavi olacağınıza inanın ve unutmayın bu şekilde yaşarsanız güzel günler her zaman size yakındır asla mücadeleden vazgeçmeyin... Moraliniz hep yüksek olsun.Şunu da unutmayın hiç kimse yoksa yanınızda LÖSEV yanınızda size destekçi olacaktır....