HSYK'dan sert açıklama !
Kurulumuzun bir üyesinin giyimi üzerinden yapılan yorumlar, din ve inanç özgürlüğünü hafife alan bir zihniyeti yansıtmaktadır..
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanı ve Adalet Bakanı Kenan İpek, "Kurul'un bir üyesinin giyimi üzerinden yapılan yorumların, din ve inanç özgürlüğünü hafife alan bir zihniyeti yansıttığını" bildirdi. İpek, yaptığı yazılı açıklamada, HSYK'nın Anayasa'nın 159. maddesine ve 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu hükümlerine göre çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
HSYK üyelerinin çoğunluğunun yargı mensupları arasında yapılan seçimle birinci sınıf hakimlerden, Kurul'un bir kısım üyelerinin de yüksek mahkemelerden seçilen yüksek yargıçlardan oluştuğunu hatırlatan İpek, HSYK'nın tüm kararlarında yargı hizmetlerinin, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesi çerçevesinde yerine getirilmesini gözettiğini kaydetti.
HSYK'nın, kuvvetler ayrılığı sisteminde, yargının temel organlarından biri olduğunu bildiren İpek, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Kurulumuzun son günlerde verdiği açığa alma ve ihraç kararlarıyla ilgili, bazı basın yayın organlarında Kurul üyelerimiz hakkında karalayıcı ve itham edici bir şekilde algı oluşturmaya matuf haberler yayımlanmakta, kimi siyasilerce de durumun gerçek mahiyeti gözardı edilerek, kişilik haklarını ihlal eden yorumlar yapılmaktadır. Kamuoyunun gündemine gelen soruşturmalar Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarının bir yapı tarafından ele geçirildiği iddialarına ilişkindir. Soruşturmalar yargı bağımsızlığı çerçevesinde görevli cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülmektedir. Kurulumuzun gündeme gelen kararları ise bu soruşturmalara konu olaylara dahil olduğu müfettiş inceleme ve soruşturma raporlarıyla tespit edilen yargı mensuplarına yöneliktir. Anayasamızın 138. maddesiyle teminat altına alınan yargı bağımsızlığına Kurul'un müdahalesi asla söz konusu olamaz."
"Kurulun harekete geçmesi olağan"
Kenan İpek, "soruşturmalara konu malum yapının yargı içinde uzantılarının olması iddiası karşısında Kurul'un harekete geçmesinin olağan ve yasal bir durum, hatta bir zorunluluk" olduğunu belirtti.
Geçmişte bu konuyla ile ilgili iddialara kayıtsız kalınmasının, başta yargı mensuplarının olmak üzere tüm vatandaşların vicdanını derinden yaraladığını kaydeden İpek, yargıya güvenin yeniden ve tam olarak temininin ancak bu tip iddiaların açıklığa kavuşturulması ile mümkün olacağını bildirdi.
"Karalayıcı bir üslupla söylem geliştirilmesi"
Soruşturmaların selameti, sağlıklı yürütülmesi ve hukuk düzeninin devam ettirilmesi, yargı hizmetlerinin hem yasal hem de etik açıdan sürdürülmesi için Kurul tarafından belli ihraç ve açığa alma kararları verildiğini ifade eden İpek, açıklamasının devamında şunları bildirdi:
"Bu kararlara muhalif kalan üyelerin de bulunması Kurul'un demokratik yapısının sonucu ve göstergesidir. Bu kararlar üzerinden siyaset yapmaya çalışılması, olumsuz hatta karalayıcı bir üslupla söylem geliştirilmesi kabul edilir bir durum değildir. Hatta bu karara imza atan üyeler hakkında 'hakim ve savcılar hırsızlar tarafından mesleklerinden ihraç edilmektedir' şeklindeki hakaret içeren beyanların siyasi etikten öte hak ihlali olduğu görülmektedir.
Soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcıları ile yargılama yapan hakimlere yönelik yakışıksız benzetmeler, yalnızca soruşturmaları yürütenleri değil aynı zamanda tüm yargı mensuplarımızı yaralayacak nitelik arz etmektedir. Diğer yandan, Kurulumuzun bir üyesinin giyimi üzerinden yapılan yorumlar, din ve inanç özgürlüğünü hafife alan bir zihniyeti yansıtmaktadır. Kurulumuza yöneltilen asılsız iddia, itham ve karalama çabalarının, kamuoyunda yargıya ve Kurulumuza duyulan güveni sarsma, sürdürülen soruşturmaları engelleme ve etkisizleştirme gibi amaçlar taşıdığı son derece açıktır.
Bu doğrultuda üyelerimizin kişilik hakları ihlal edilmekte, hedef gösterilmekte, haklarında tahkir edici beyanlar ortaya konmaktadır. Bütün bu mesnetsiz iddia ve söylemlere karşı ilgili Kurul üyelerimizin hukuk çerçevesinde yasal haklarını kullanacağının bilinmesini istiyoruz. Bu süreçte halkımızın tarafsız değerlendirmelere itibar ederek, konuları sağduyu ile değerlendireceğine olan inancımız tamdır."