Grafikli - Kpss Soruşturmasında 44 Tutuklu
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2010 KPSS'deki usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün tutuklanan 13 kişi ile birlikte tutuklu sayısı 44'e yükseldi, aranan 10 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor- Hakkında
ANKARA (AA) - Türkiye'nin en büyük soru hırsızlığı olarak gösterilen 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sorularının çalınmasıyla ilgili soruşturma kapsamında 44 tutuklu bulunuyor.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 10-11 Temmuz 2010 tarihinde yapılan Genel Yetenek, Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri alanlarından oluşan KPSS'de soruların çalınmasına ve sınava girenlere dağıtılmasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandıktan sonra Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Yücel Erkman tarafından 54'i tutuklu 230 şüpheli hakkında bin 235 sayfalık iddianame 25 Aralık 2015'te hazırlanmıştı.
KPSS soruşturması kapsamında hakkında dava açılan 54'ü tutuklu 230 sanık, ilk kez 21 Mart 2016 Pazartesi hakim karşısına çıktı. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, beş gün süren duruşmalarda sanıklar ve avukatlarının savunmalarını aldı.
Davayla ilgili son duruşma 1 Nisan Cuma günü yapıldı. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan 23'ünün tahliyesine, 31'inin tutukluluklarının devamına karar vererek, duruşmayı 26-27 Mayıs 2016'ya erteledi.
Duruşmalar sürerken, 30 Mart 2016 Çarşamba günü 24 ilde alınan gözaltı kararı kapsamında şüphelilerden 13'ünün "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, örgütlü sahtecilik ve terör örgütü üyesi olma" suçlarından tutuklanmalarına karar verdi. Böylelikle soruşturma kapsamında tutuklananların sayısı 44 oldu.
Serbest bırakılan 23 kişi hakkında da adli kontrol kapsamında, yurt dışına çıkış yasağı ile her pazar karakola imza verme kararı alındı. Şüphelilerden 5'i emniyetteki işlemlerin ardından serbest bırakılmıştı, aranan 10 şüphelinin ise yakalanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor.
- Sanıklar arasında akrabalık bağı tespit edildi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, KPSS tarihinde daha önce hiçbir dönemde eğitim bilimleri alanında 120 sorunun 120'sini ve 119'unu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 sınavında tam 350 kişinin 120 sorunun 120'sini de doğru cevapladığı ortaya çıktı. Bu 350 kişinin 70'inin karı koca, 23'ünün akraba, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikamet ettiği belirlendi.
Yine aynı sınavda tam 423 kişinin 120 sorunun 119'unu doğru cevapladığı, 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3 bin 227 olduğu, bunlardan 637'sinin birinci derece akraba, 446'sının karı koca oldukları bilgisine ulaşıldı. Başsavcılık ayrıca bu kapsamda 980 adayın aynı adres, apartman, site veya sokakta ikamet ettiklerini tespit etti.
Bu sınavın iptal edilmesi nedeniyle tekrarlanan ikinci sınava ise 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan bin 174'ünün girmediği anlaşıldı, ayrıca 2 bin 260 adayın telefonla irtibatlı oldukları ve 2 bin 39 adayın 10 ve üzeri işçi çalıştıran kurum ve şirketlerde kaydının bulunduğu tespit edildi.
Savcı Erkman'ın talimatıyla polis, soruşturmadaki ilk operasyonu 23 Mart 2015'te 19 ilde düzenlemişti. Operasyon kapsamında 82 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Ardından 20 Nisan'da 78, 26 Mayıs'ta 44, 15 Haziran'da 23, 5 Kasım'da ise 3 şüpheli gözaltı kararı alınmıştı. Savcı Erkman, bu tarihe kadar hakkında gözaltı kararı çıkarılan, bir kısmı firari toplam 230 şüpheli hakkında hazırladığı iddianameyi Aralık 2015'te mahkemeye göndermişti.
- İddianamede örgüt bağı
Savcı Erkman, sınavdan önce soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği görevlisi Berat Koşucu tarafından Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla, Yalvaç'taki sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatılan soruşturmada "örgüt" bağına da ulaşmıştı.
Erkman iddianamede, "Soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu şahıslar haricinde sınava giren birçok adaya örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumunda bulunan kişilerin birlikte hareket ettikleri, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu tespit edilmiştir. Delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü gerçekleştiği anlaşılmıştır" tespitinde bulundu.
İddianamede, sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi.
İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığına dikkat çekildi. YÖK Denetleme Kurulunun, Genel Yetenek sorularının da sızdırıldığı raporuna rağmen, bu alanın iptal edilmemesiyle, sayısı kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu bildirildi.
Yüksek net yapan sanıkların çoğunun aynı dershane, okul ve şirket çalışanları veya eş, kardeş ve diğer akrabaları olduğuna dikkat çekilen iddianamede, yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'i arasında telefon irtibatı, bin 148'i arasında akrabalık bağı bulunduğuna, 896'sının karı koca olduğuna, 2 bin 690'ının aynı kurum ya da firmada çalıştığına yer verildi.
İddianamede yurt dışındaki Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına medya üzerinden, örgütün hedef ve amaçlarının gerçekleştirilmesine yönelik talimatlar verdiği ifade edilmişti. Gülen'in, devlete sızmayı esas alan ve geçmişte televizyonda yayınlanan konuşmasının dökümüne yer verilen iddianamede, "Fetullah Gülen'in, mensuplarına yönelik geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verildiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir" ifadeleri yer aldı.
- Eski ÖSYM Başkanları da sanık
İddianamede eski ÖSYM Başkanları Prof. Dr. Ünal Yarımağan ve Prof. Dr. Ali Demir ile eski Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da sanıklar arasında gösterildi. Yarımağan'ın "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, göreve ilişkin sırrın açıklanması, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlamalarından 27 yıla, Demir'in "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlamalarından 4 yıla kadar hapsi istendi.
İddianamede, sınav sorularının sanıklara dağıtıldığı kaydedilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinin Genel Sekreteri Mehmet Hanefi Sözen, eski Rektör Şerif Ali Tekalan ile Cemil Koca, Yusuf Rodoplu, Bülent Sırtaş, Yusuf Hayri Yıldızhan, Ayhan Kelebek, Ümüt Çakıcı, Süleyman Savat, Abidin Pişgin, Kadir Tufan, Ramazan Şahin, Muharrem Öztürk, Nebil Ekiz ve Ramazan Gözel'e "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlamaları isnat edilerek, 36'şar yıla kadar hapisleri talep edildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabulle birlikte sanıklardan Sözen, Tekalan ve Koca'nın arasında bulunduğu bazıları hakkında yakalama kararı çıkardı. Ancak şu ana kadar bu sanıklardan yakalanan olmadı.
- Ünal Yarımağan'ın ifadesi
Duruşmada sanıklar, soruların sızdırıldığının ortaya çıkması üzerine iptal edilen 10 Temmuz 2010'daki eğitim bilimleri sınavında yaptıkları yüksek net sayısına tekrarlanan sınavda ulaşamamaları konusunda "yorgunluk, uykusuzluk, rehavet ve moral bozukluğu" gibi gerekçeler gösterdi.
Duruşmada dinlenen sanıklardan Yarımağan, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi, 36 yıl ÖSYM'nin sınavlarla ilgili birimlerinde görev aldığını ve son 6 yılda ise ÖSYM Başkanlığı yaptığını belirtti.
Sınavların hazırlanmasında bir koordinatörün görev yaptığını bildiren Yarımağan, "2010 KPSS ile ilgili basında çıkan haberler üzerine araştırma yaptık. Kopya çekildiği şüphesi kuvvetli olunca da eğitim bilimleri sınavını iptal ettik" dedi. Soruların çalındığının tespitinden sonra YÖK Başkanı'nın talebi üzerine istifa ettiğini kaydeden Yarımağan, şöyle konuştu:
"İstifa edince soruların nasıl sızdırıldığı konusunda yeteri kadar araştırma yapamadım. Hatırladığım kadarıyla şekilli sorularda kopya yoktu. Hazırlanan soruları bir kişi, son kez sesli okurdu. Diğerlerinin de kontrol ettiği bir durum söz konusudur. Bu aşamada yaz günü de olduğu için camı açmışlar, uzaktan dinlemeyle bu soruları ele geçirdiklerini düşünüyorum."