Gizli tanık: Geceleri başörtüsüyle uyuyorduk
FETÖ'cü bir subayın eşi öyle şeyler anlattı ki...
FETÖ'nün kullandığı yöntemlere ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. FETÖ'cü bir subayın eşi olan kadın 'gizli tanık' sıfatıyla ifade verdi. Evlendikten sonra eşinin kendisinden başını açmasını istediğini anlatan kadın, "Işık evlerinde Peygamberimiz geziyor dedikleri için geceleri başörtüsüyle uyuyorduk" dedi
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından yürütülen soruşturma kapsamında, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen bir subay eşi, "gizli tanık" olarak savcılığa ifade verdi.
Gizli tanık "Mavi" ifadesinde, üniversite sınavına "cemaate" yakın olduğunu bildiği bir dershaneye giderek hazırlandığını ve Marmara Üniversitesi bilişim ve öğretim teknolojileri öğretmenliğini kazandığını anlatarak, babasının maddi durumu iyi olmadığı için kredi yurtlar kurumuna başvurduğunu kaydetti. Bu sırada dershanede öğretmen olan Fatma A'nın kendisine yardımcı olabileceğini, "cemaate" ait bir yurt veya ev ayarlayabileceğini, böylece ailesine de külfet olmayacağını söylediğini aktardı.
Bu teklifi kabul ettiğini belirten gizli tanık, "Bu öğretmen bana o dönem yardımcı olmak için para verdi. İstanbul'da dediği yurda gittim. Orada evde kalıp kalmayacağımı sordular. Ben de kalabileceğimi söyledim. Üniversite hayatım boyunca cemaatin evinde kaldım ve burada bir dönem 'abla' olarak görev yaptım. Ev hayatım boyunca cemaat bana sürekli burs verdi. Evde sohbetler yapardık, teypten Gülen'in kasetleri dinlerdik ve kitaplarını okurduk. Eve ilk taşındığımda başörtüsü takmaya başladım. Evde sohbetlerin haricinde ibadetlerimize dikkat etmemiz gerektiği söylenirdi." diye konuştu.
FETÖ, bir subay ile evlendiriyor
Gizli tanık "Mavi" ayrıca eve gelen ortaokul ve lise çocuklarına ders çalıştırdıklarını anlatarak, son sınıfa geldiğinde örgütte görevli Fatma isimli bir ablanın, evlenmek isteyip istemediğini sorduğunu, kendisinin de olumlu cevap verdiğini ifade etti.
Gizli tanık, evlilik sürecini şöyle anlattı:
"Vesikalık fotoğrafımı istediler, verdim. Bundan yaklaşık 8 ay sonra bana bir talip olduğunu söylediler. Ancak mesleğini söylemediler. Zaten inançlı bir koca istiyorduk. Aynı düşünce yapısına sahip olmamız yeterliydi ve Allah rızasını düşünüyorduk. Fatma isimli bayan, eşim ile tanışmak üzere İstanbul Ümraniye'de bir eve götürdü. Eşim ile ilk burada tanıştık. İlk görüştüğümüzde eğitimci olduğunu söyleyen eşim evlendikten sonra başımı açmamı, bunun kutsal bir dava ve önemli bir hizmet olduğunu anlattı. Ben de kabul ettim. Eşimle ikinci görüşmemizde bana harp okulunda görevli subay olduğunu söyledi. Sigara içtiğini, ara sıra nadiren alkol de aldığını söyledi. Sonuçta eşimle görüşerek evlendik.''
"Çocuklarının adlarını FETÖ koymuş"
Evlendikten sonra 2009'da KPSS'ye hazırlandığını ve bu sırada İstanbul Bağcılar'da cemaate ait bir eve gidip geldiğini belirten gizli tanık, "Burada Müşteba isimli biri, KPSS sorularının tamamını, Kur'an-ı Kerim'e el basıp, yemin ettirerek bana vermişti. Eşim de bu sırada yanımdaydı. Ancak bu soruların çok az bir kısmında yanlışlıklar vardı. Bu yanlışların bilinçli yapıldığını düşünüyorum. Tam puan almamız cemaatçe istenmemişti. Dikkat çekilmemesi düşünülmüş olabilir. Daha sonra öğretmen olarak atandım." ifadelerini kullandı.
Eşi ve kendisinin maaşlarının yüzde 10'unu "himmet" adı altında örgüte verdiklerini anlatan gizli tanık, eşi ile sürekli bulundukları illerde sohbetlere katıldıklarını belirterek, "Bu evleri eşim bilirdi. Sohbetlerde Gülen'in kitapları okunurdu. Eşim bana Amerika'ya görev için gittiği sırada Fetullah Gülen'le bir kez görüştüğünü anlatmıştı. Yine çocuklarımızın isimlerini, eşim bana Gülen'in koyduğunu ve Amerika'dan bunun kendisine ulaştırıldığını söylemişti." dedi.
"Tedbir yapmayan ya hain ya da aptaldır"
Üniversitede okuduğu sırada kaldığı arkadaşlarının ikisinin de eşinin asker olduğunu bildiğini söyleyen gizli tanık, üniversiteden mezun olduktan sonra bu arkadaşlarıyla görüşemediklerini kaydetti.
Gizli tanık, "Çünkü cemaat evlendikten sonra görüşmemize izin vermiyordu. Aksi durum ihanet olarak değerlendiriliyordu ve buna da 'tedbir' denilmekteydi. Gülen'in söylediği beyan edilen 'Tedbir yapmayan ya hain ya da aptaldır' sözünü çok sık kullanırlardı. Hatta bu konuda Abdülhamid Han zamanında cereyan eden ve Peygamberimizin de içinde olduğu bir rüyadan bahsedilirdi." diye konuştu.
"Ev ablalığı" görevini yaptığı sırada çeşitli evlere ders vermeye gittiğini aktaran gizli tanık "Mavi", bu evlerden birine gittiği sırada tedbirli davranmadığı için kendisine bir daha görev vermediklerini iddia etti.
"Peygamberimizi FETÖ evlerinde gezdirmişler"
"Cemaatten ayrılırsak dinden çıkacağımızı ve Peygamberimizi üzeceğimizi düşünüyorduk. Hatta Peygamberimizin ışık evlerinde gezdiği, dolaştığı söylenir ve sürekli evde yatarken dahi eşarp takardık." diyen gizli tanık, kendilerine yüzyılda bir müceddid geldiğini, bu yüzyılın müceddidinin de Fetullah Gülen olduğunun söylendiğini anlattı.
Gizli tanık, genel olarak "cemaat" evine özellikle babasının fakirliği ve dini konuları öğrenme düşüncesiyle gittiğini söyleyerek, yaşanan bu olayların kendisini ve ailesini çok mağdur ettiğini, ailesinin bu yapılanma içerisinde olduklarından haberi olmadığını öne sürdü.
Darbe girişiminin olduğu gece eşiyle görümcesinin evinde olduğunu kaydeden gizli tanık, "Silahlı kalkışmanın Gülen cemaatinin yaptığını öğrenince hamile olduğum için üzüntüden doğum sancısı dahi tutmuştu. Çünkü bize öğretilen cemaat düşüncesinde karıncayı dahi incitmeyen bir öğreti sözde anlatılıyordu. Gerçek yüzlerini o zaman anladım. Kandırıldım. Pişmanım, pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum." dedi.
Gizli tanık "Mavi"nin, ifadesi sırasında ağladığı da tutanağına geçirildi.