General intihar teşebbüsünde bulunmuş
FETÖ soruşturmasında Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'nda yaşanan olaylar hakkında sanıklar savunma yapmaya başladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'nda yaşanan olaylara ilişkin 197'si tutuklu, 330 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıklar savunma yapmaya başladı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davada savunma yapan tutuksuz sanık Albay Varol Aydın, Topçu ve Füze Okul Komutanlığında personel şube müdürü olarak görev yapmaya devam ettiğini söyledi.
Aydın, 15 Temmuz'da "Tugay Erkan Başkanlığına" vekalet ettiğini, karargaha gelen evrakların işleme konulması, ilgili birimlere gönderilmesi işlemini yapan birimin kendisine bağlı olduğunu belirterek, darbe girişiminin yaşandığı akşam saatlerinde Genelkurmay'dan atama emrini içeren bir mesaj geldiğini, emirde Füze ve Topçu Okul Komutanı Tümgeneral Osman Ünlü'nün, 4. Kolordu Komutanı olarak atandığı bilgisinin yer aldığını bildirdi.
Atama emrini karargah dışında bulunan Ünlü'ye aktardığını ifade eden Aydın, "Kendisini arayarak atamasının yapıldığını söyledim. Ancak sıkıyönetim kelimesinin de geçtiğini ifade ettim. İlk emre müteakip yaklaşık 20 dakika sonra sıkıyönetim direktifleri geldi. Bu direktiflerin yasal olmadığını fark ettiğim için çıktı almadım, emri işleme koymadım." dedi.
Olası bir darbe girişiminin önlenmesi adına sıkıyönetim direktifinin ekran görüntülerini alarak siyasetçilere ulaştırması için AK Parti Keçiören İlçe Başkanlığından bir kişiye "Şerefsizler darbe yapıyor, bunu ilgili yerlere ilet" diyerek gönderdiğini söyleyen Aydın, o kişinin de 25 dakika sonra kendisini arayarak mesajı yetkililere ilettiğini söylediğini anlattı.
"Tuğgeneral Aygün intihar edecekti"
Darbe girişiminin püskürtülmesinden sonra 58. Topçu Tugayı Komutanı Tuğgeneral Murat Aygün'ü gözaltına almak için Merkez Komutanı Albay Levent Sevim'in karargaha geldiğini belirten Aydın, bu esnada yaşanan bir gelişmeyi ilk kez mahkeme salonundan paylaşmak istediğini ifade ederek, şunları aktardı:
"Merkez Komutanı Sevim bana gelerek, 'Rehabilitasyon Danışma Merkezi (RDM) uzmanı yüzbaşıyı çağır gelsin. İçeride sıkıntılı durum var. Murat Paşa intihar edecek.' dedi. Bu esnada Murat Aygün'ün silahını çektiğini gördüm, intihar edecekti. Bunun üzerine 4. Kolordu Komutanlığında bulunan Osman Ünlü'yü aradım. Ünlü benim telefonumun üzerinden Aygün ile görüştü. 15 dakika sonra Aygün, merkez komutanlığı personeli tarafından tutuklandı."
Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ, Aydın'a telefonunun teknik incelemesinin yapıldığını, "Komutanım Allah yardımcınız olsun, ellerinizden öperim" şeklinde bir mesajı Ünlü'ye gönderdiğinin tespit edildiğini bildirerek, "Bu mesajı hangi maksatla gönderdin?" diye sordu.
Aydın ise "Bu mesajı, Ünlü'nün görevine ilişkin değil, akıbetinden dolayı attım. Çünkü zor şartlar altında olduğunu düşündüm." cevabını verdi.
Evinde yapılan aramalarda "F serisi"nde iki adet 1 dolarlık banknotun ele geçirildiğinin hatırlatılması üzerine Aydın, "Almanya'da yaşayan kardeşim, o dolarları imzalayarak kızıma hediye olarak verdi. Eğer bu paralara karşı endişem olsaydı imha edebilirdim. Çünkü evim olaydan bir ay sonra arandı." savunmasını yaptı.
"Murat Paşa saçma sapan emirler veriyor"
Tutuksuz sanık Albay Şaban Demiraslan da darbe girişiminden önce Topçu ve Füze Okulunda görev yaptığını, emir komutasında herhangi bir birliğin yer almadığını, karargahtaki eğitim faaliyetlerinden sorumlu olduğunu söyledi.
15 Temmuz akşamı Albay Hüseyin Ayaz'ın, kendisini arayarak İstanbul'daki köprülerin askerler tarafından tutulduğunu aktardığını, bunun üzerine açtığı televizyonda darbe girişimi olduğunu öğrendiğini savunan Demiraslan, daha sonra sanık eski Topçu ve Füze Okul Komutan Vekili Albay Güngör Gazi Karslı'nın karargaha gelmesi için emir verdiğini ifade etti.
Kışlaya geldiğinde Karslı'nın kendisine Aygün'ün uygunsuz emirler verdiğini, olumsuz bir durum yaşanmaması için yanında yer almasını istediğini bildiren Demiraslan, "Gazi Albay bana, 'Şaban, sana güveniyorum, bana yardımcı ol, bu bir tuzak, Murat Paşa yolda, geliyor. Murat Paşa saçma sapan emirler veriyor' dedi. Onun bu açıklamaları bana güven verdi." diye konuştu.
Bu açıklamadan sonra darbe girişiminin Topçu ve Füze Okuluna sirayet etmemesi için bir dizi önlem almaya başladıklarını belirten Demiraslan, karargahtaki kursiyerlere "Herkes odasına gitsin, kimse dışarı çıkmasın. Benden başka kimseden emir almayacaksınız." şeklinde emir verdiğini söyledi.
Karslı ile birlikte kışlanın güvenlik önlemlerini kontrol etmek için araçla karargahtan ayrıldıklarını, bu faaliyetlerinin Polatlı ilçe merkezine yönelik bir keşif amacı taşımadığını savunan Demiraslan, "Kışladan ayrılmamızın sebebi dışarıda bulunan askerlerin kışlaya gelmesini sağlamaktı. Herhangi bir keşif yapmaya gitmedik. Zaten Polatlı küçük bir ilçe ve her sokağını biliyorum, keşif yapmayı gerektirecek kadar büyük bir yer değildir." ifadelerini kullandı.
Sanık eski Yarbay Abdülkerim Ceyhan'ın kursiyer uzman erbaşlarla birlikte selaları susturmak için Askeriye Camisine gittiğini sonradan öğrendiğini söyleyen Demiraslan, "Ceyhan'ın çıkış yapmasında herhangi bir bilgimiz yoktu. Yanımdakilere bu konudaki tepkilerimi sert bir şekilde ifade ettim. Karslı'yı aradım, 'Bunları kim dışarı çıkardı, bunların dışarıya çıkarılması doğru değil' dedim, o da Ceyhan'ı aradı ve geri gelmesini emretti." dedi.
"Aygün görev listeleri dağıttı"
Tutuksuz sanık Yüzbaşı İsmail Kanal ise 58. Topçu Tugayında tabur komutan vekili olarak görev yaptığını belirterek, 15 Temmuz'da sanık eski Albay Serhat Selçuk Pesek'in komutasında karargah hareket merkezinde bir toplantı icra edildiğini söyledi.
Pesek'in, Suriye'de görev alacak birliklerin hazırlık süreçlerinin denetleneceğini söylediğini aktaran Kanal, ilerleyen saatlerde aynı yerde Aygün'ün komutasında da benzer bir toplantı gerçekleştiğini anlattı.
Aygün'ün Ankara'da olası bir terör saldırısına karşı bazı kavşaklarda güvenlik önlemi alacağını ifade ederek, önceden hazırladığı görev listelerini birlik komutanlarına verdiğine şahit olduğunu kaydeden Kanal, emri alan komutanların belirlenen noktalara gitmek için konvoy halinde kışladan çıktıklarını söyledi.
O gece karargah dışına çıkan birlik komutanları arasında yer almadığını belirten Kanal, listelerin hangi kriterlere göre hazırlandığı konusunda bilgisinin olmadığını savundu.
Kanal, "Emri alan personelin dışarı çıkmama gibi bir durumu olamazdı. Çünkü o saatte kadar darbe girişimi olduğunu kimse bilmiyordu. Emir komuta zinciri içinde yasal olarak verilen bir emri uygulamak için hareket etmişlerdi." dedi.
Aygün'ün tugay teşkilat yapısına aykırı oluşturduğu birliklere mühimmat, personel ve araç dağıtımı yapmakla suçlandığını hatırlatan Kanal, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, hakkında isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini sözlerine ekledi.
Duruşmaya öğle arası verildi.