Garibanın cebindekilere göz diktiler !
Göçmen merkezine dönen İzmir'de bu sefer de Suriye altını, dövizi alıp satan dükkanlar türedi.
Göçmen kaçakçılığının merkezi haline gelen İzmir Basmane bu kez de yasak olmasına rağmen Suriye altınlarını alıp satan dükkânlarla gündemde.
Hürriyet'ten Banu Şen'in haberine göre göçmen kaçakçılığının merkezi olarak dünya gündemine oturan, sahte can yelekleriyle günlerce konuşulan İzmir Basmane’de şimdi de döviz ve altın alım satımı yapılan dükkanlar türedi. Bir hafta içinde mantar gibi çoğalan bu dükkanlarda yasak olmasına rağmen paranın yanı sıra Suriye altını alınıp satıldığı konuşuluyor.
Bu da dükkanların Arapça yazan tabelalarına yansımış durumda. Savaştan kaçan göçmenlerin kimi ölümlerle gündeme gelen umut yolculuğu öncesi burada paralarını altına çeviriyor, kimi de Avrupa’ya gitmek için yanlarında getirdikleri altınları bozduruyor. Bazılarının bu altınları emanet olarak geçiş öncesi kaçakçılara bıraktığı da konuşuluyor. Kuyumcu tabelası altında çalışan dükkanlarda döviz alım satımı, para transferi yapılıyor.
ARAPÇA TABELALAR: “SURİYE ALTINI DÖVİZ ALINIR SATILIR”
Bir süredir kahve ile baharat dükkanları, berberleri, çağrı merkezleri, yerel restoranlarıyla mini Suriye’yi andıran İzmir’in Basmane semti emniyet raporlarına insan kaçakçılığının merkezi olarak girdi.
Avrupa’ya kaçış öncesi Basmane’yi dağıtım merkezi gibi kullanan kaçakçıların yanı sıra sahte can yeleği satan ayakkabıcılar, giysi mağazalarının yanı sıra kaçış için göçmenlere gerekli olan malzemelerin satıldığı pazar semti olarak da dünya kamuoyuna geldi.
Ancak Basmane’de bir haftadır görülmemiş bir şey yaşanmaya başladı. Tarihi semtte bir anda bugüne kadar hiç rastlanmayan kuyumcu dükkanları türedi. Sandviç, dürüm, şifalı ot, telefon satan dükkanların bile kuyumcuya çevirdiği görüldü. Arapça kırmızı elektronik tabelalarında sürekli değişen yazılarında “Döviz ve kuyumcu”, “Tüm Arap ülkelerinin para alım satımı yapılır”, “Suriye altını alınır ve satılır” yazdığı görülürken Türkçe geçen yazılarda ise “Döviz”, “Altın alınır satılır”, “Kuyumcu” yazması dikkat çekti.
“ALTINI SATIP DÖVİZE ÇEVİRİYORUZ”
Soğuk havaya, elverişsiz deniz koşullarına rağmen deniz yoluyla Avrupa’ya kaçış hazırlığında olduğu görülen mülteciler bu dükkanlarda para ve altın bozdurduklarını söyledi. Şam’dan gelen ve Almanya’ya gitmek için deniz yoluyla Yunanistan’a geçeceğini söyleyen Muhammed Zekeriya, “Bizim altınlarımızı Avrupa’da satamıyoruz.
O yüzden Suriye’den getirdiği altını bazıları burada satıyor. Ayrıca kaçakçılar sadeceeuro ve dolar ile çalışıyor. Kaçakçıya vermek için altınlarını bozdurup, euro ve dolara çeviriyorlar. Bir de bazıları yanlarında para taşımak istemediği için paralarını altına çevirip, kadınlar üzerinde taşıyarak Avrupa’ya geçiyor. Kimisi de kaçakçıya geçiş için kasa işlevi gören kişiye altını bırakıyor. Avrupa’ya bir şey olmadan geçerse kaçakçı gidip altını kasadan alıyor” diye anlattı.
KUYUMCULAR ODASI: ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI
İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel ise son günlerde çok sayıda şikayet gelmeye başladığını söyledi. Baransel döviz bürolarının denetimini yapan Hazine Müsteşarlığı’na da seslendi:
“Altın fiyatları arttı. Burada da Suriyeli ve mülteci akını devam ediyor. Basmane’de böyle dükkanlar türedi. Çeşitli duyumlar ve şikayetler almaya başladık. Vur kaç misali dükkanlar bunlar.
Kuyumcunun denetlemesini biz yapıyoruz. Ancak biz sadece tezgahtaki malları denetleyebiliyoruz. Kasayı açıp bakma yetkimiz yok. Kasada ne var ne yok bilemiyoruz. Ticaret Odası’ndan şirket belgesi alan kuyumcu dükkanı açabiliyor. Ama ustalık belgesi yok. Ustalık belgesi olmadan altın sahte mi, kaçak mı nereden anlayacak? Çoğu da döviz bürosu görünümünde çalışıyor. Döviz bürosunun denetlemesi de Hazine Müsteşarlığı’na bağlı.
Döviz büroları da sadece darphane damgalı altını satabilir. O da belge ile. Ama kesinlikle alamaz. Buradaki dükkanların ne olduğu belli değil. Birinci elden mal mı ikinci elden mi sahte mi ne sattıkları belli değil. Hazine Müsteşarlığı’na sesleniyorum döviz bürosu döviz bürosu gibi çalışsın, kuyumcu da kuyumcu gibi…
Tabelalarında açık açık yazıyor ama tabi Arapça. Maliye, belediye sorumluluğu olan herkes buraları denetlesin. Maalesef burayla ilgili çeşitli duyumlar alıyoruz, değişik şeyler dönüyor ama elimiz kolumuz bağlı. 1200 kuyumcunun hakkını devletin de zararını savunmaya biz çalışıyoruz.”