Fotokapanı eve götürdü, başını derde soktu

Erzurum'da belediyede temizlik işçisi olarak çalışan Taner Akkuş, arazide bulduğu fotokapanı ''telefon'' zannedip eve götürdü.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışan Taner Akkuş, devlet büyüklerini korumak amacıyla havalimanı güzergahına yerleştirilen emniyete ait fotokapanlardan birini 'telefon' zannederek evine götürdü. Fotokapan içerisindeki SIM kartı, telefonuna takınca yakalanan Akkuş, 'kamu hizmetine veya yararına tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık' suçundan açılan davanın ilk duruşmasında beraat etti. Akkuş, "Afganların düşürdüğü walkman ya da telefon sandım. Evime götürüp kurcaladım. Polisler beni arayınca ve aldığım cihazın fotokapan olduğunu öğrenince çok şaşırdım. Devlet malı olduğunu bilsem evime götürür müyüm? Üzerine oturduğum şey bomba da çıkabilirdi" dedi.

Komedi filmlerini aratmayan olay, 3 Nisan 2018 günü merkez Yakutiye ilçesinde meydana geldi. Temizlik işçisi Taner Akkuş (46), görev alanı olan havalimanı güzergâhında temizlik işi yaparken yoruldu. Dinlenmek için de yol kenarındaki toprak alana oturdu. Oturduğu yerde ucunda anten bulunan bir cihaz olduğunu fark etti.  Anten kısmından tutarak toprak altından çıkardığı cihazı alıp, evine götürdü.

Erzurum Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri ise devlet büyüklerinin kente giriş çıkış yaptıkları anlarda güvenliği ve kontrolü sağlamak için yerleştirilen 3 fotokapandan birinin eksik olduğunu fark edip harekete geçti. Polis ekipleri her yerde fotokapanı ararken, fotokapan içindeki SIM kart, sinyal vermeye başladı. Polis, SIM kartının bir cep telefonuna takıldığını belirleyip, iz sürdü. Fotokapanın Taner Akkuş'ta olduğu tespit edildi. Akkuş, polis tarafından gözaltına alındı.



İfadesinin ardından serbest bırakılan Taner Akkuş hakkında Erzurum 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'kamu hizmetine veya yararına tahsis edilen eşya hakkında hırsızlık' suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Taner Akkuş, tutuksuz yargılandığı davanın 15 Ocak günü görülen ilk duruşmasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Dinlenmek için oturduğum yerde, ucunda anten olan bir şey gördüm. Merak ettim çektim. Afganların düşürdüğü walkman ya da telefon sandım. Önce alıp kurcaladım hatta 'pili bitmiş' diye otogardan pil aldım. Böyle şeyleri kurcalamaya çok meraklıyım. Yanıma alıp, evime götürüp kurcaladım. İçerisinde bir sim kart buldum. Telefonuma takıp kime ait olduğunu bulmak için baktım ancak hiçbir ses gelmedi. Cihazı, ne olduğunu çözemeyince dolabın üzerine koydum. İşe gittim, ertesi gün polisler aradı. Ben de bir bomba olduğunu söyledi. Çok korktum 'ne bombası' dedim. Polislerle eve gittik, cihazı teslim ettim. Meğerse fotokapanmış. O günlerde Cumhurbaşkanı gelecekti, o nedenle yerleştirilmiş. Üzerine oturduğum bomba da çıkabilirdi. Anten ucunda kamera takılıymış, beni de çekmiş. Bir daha görsem asla almam. Ne olduğunu bilmiyordum. Devlet malı olduğunu bilsem elimi sürer miyim?"

EMNİYETİN AVUKATI: FOTOKAPANLARDAN UZAK DURSUN
Emniyet Müdürlüğü'nü temsil eden avukat ise fotokapanın vatandaşların görmeyeceği yerlere çukur açılıp yerleştirildiğini, ucundaki anten kısmıyla da sinyal alındığını söyledi. Avukat, Taner Akkuş'tan şikâyetçi oldu.



İLK CELSEDE BERAAT ETTİ
Duruşmada son sözü sorulan Taner Akkuş, suçsuz olduğunu, cihazı bilmeden aldığını söyledi. Mahkeme de Taner Akkuş'u beraat ettirdi. Kurum avukatı, Akkuş'tan fotokapanlardan uzak durmasını istedi.

Sonraki Haber