FETÖ ve darbeden tutuklular oy kullanacak mı ?
31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler öncesi FETÖ ve darbe suçlularının oy kullanamayacağı iddia edildi.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra yapılan operasyonlar FETÖ ve darbe tutuklularının artmasına neden oldu. Binlerce kişi FETÖ ve darbe suçundan tutuklandı. Hain darbe girişiminden sonra cezaevlerindeki artan FETÖ ve darbe suçlularının oy kullanma hakkı büyük bir merak konusu oldu.
Odatv'den Müyesser Yıldız'ın köşe yazısına göre FETÖ ve darbe girişiminden tutuklu olan suçluların 31 Mart yerel seçimlerde oy kullanamayacağı iddia edildi.
İşte o köşe yazısı...
31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler öncesi yaşanan garipliklere bir yenisi daha eklendi. Gidişata göre, “FETÖ ve darbe” suçlamasıyla tutuklu olanlar oy kullanamayacak.
Hayır, YSK'nın 28 Aralık 2018'de aldığı karardan söz etmiyoruz.
Neydi oy çokluğuyla alınan o karar; Bugüne kadar yapılan tüm mahalli idareler seçimlerinde, cezaevlerindekiler bulundukları cezaevinde oy kullanmışken, bu seçim öncesinde “Tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlü seçmenlerin sadece kayıtlı oldukları seçim çevresinde bulunan ceza ve tutukevlerinde oy kullanması” kararlaştırıldı.
Anlamı şu; Ankara seçmeni olan biri mesela Silivri Cezaevi'ndeyse ya da İstanbul seçmeni Ankara Sincan veya başka bir ildeki cezaevindeyse, oy kullanamayacak.
YSK'nın son dakika kararının Anayasa, yasalar ve AİHM içtihadlarına uygun olup, olmadığı bir yana!..
Uygulamada bu kararı da aşan bambaşka şeyler yaşanmaya başladı.
Şöyle anlatalım:
Sincan Cezaevi'ne giden seçmen listelerinde “FETÖ ve darbeden” tutuklu çok sayıda ismin yer almadığı görüldü.
Akın Öztürk ve Mehmet Dişli başta olmak üzere yıllardır Ankara'da yaşayan, daha önceki iki seçimde de Sincan Cezaevi'nde oy kullananan yaklaşık 200 isim listede yoktu.
Bunun üzerine listede adını göremeyen tutuklular, Cezaevi yönetimine başvurarak, “Oy kullanmak istiyorum, ama listede adım yok” diye dilekçe verdi.
Cezaevi yönetimi de bu dilekçeleri Sincan İlçe Seçim Kurulu'na gönderdi.
İlçe Seçim Kurulu Başkanı imzasıyla 18 Ocak'ta mesela Mehmet Dişli'nin dilekçesine cevap verildi. Cevapta, YSK'nın 28 Aralık 2018'de aldığı karar hatırlatıldıktan sonra şöyle denildi:
“Sincan 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde tutuklu bulunan ........... T.C. kimlik numaralı Mehmet Dişli'nin mernis adresi olmadığından oy kullanamayacağına karar verildi.”
Dişli, iki seçimdir cezaevinde oy kullandığını hatırlatmakla kalmadı, cezaevinde ödediği elektrik faturasını, Avukatları da Dişli'nin Ankara'daki ikametgâh belgesini sunarak, karara itiraz etti.
İtirazlar seçime kadar sonuçlanır mı, sonuçlanmaz mı bilinmez, ama Sincan İlçe Seçim Kurulu'nun cevabındaki, “Mernis adresi olmadığından” gerekçesine de bakalım.
Bazı tutukluların avukatları sisteme girdiğinde, müvekkillerinin mernis kaydında olduğunu, ancak karşısında, “Seçmen kaydı bulunmamaktadır” yazdığını gördü.
YSK'nın hukukiliği tartışmalı o kararını aşan bu uygulamaların sebebi şayet “bürokratik karmaşa” değilse;
Bırakın hüküm verilmesini, henüz davalar devam ederken, oy kullanma hakkının peşinen ellerinden alındığı, dolayısıyla da “hükmün” kesildiği anlamına gelmez mi?