FETÖ ilaç yolsuzluğuyla da gelir sağlamış

Şanlıurfa'da hazırlanan iddianamede örgüt üyelerinin özel hastane ve ilaçlarda yapılan yolsuzluklarla örgüte para aktardığına yönelik itirafçı ifadelerine yer verildi.

Şanlıurfa  Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'ye finans sağlayan şirket ve iş adamlarına  yönelik 100 sanık hakkında hazırlanan iddianamede yer alan itirafçı ifadeleriyle,  FETÖ mensuplarının kentte kurulan, Sağlık Bakanlığına devredilen özel hastane  üzerinden ilaç yolsuzlukları yaptığı, buradan elde edilen gelirlerin de örgüte  aktarıldığı ortaya çıktı. Hastane muhasebecisi itirafçı M.M.A: "Cemaatte hizmet eden R.B'ye ait eczanenin birkaç defa faturaları OSM hastanesinde kesildi.  Bu faturaların hastanenin çekleriyle değiştirilerek İ.H.B. tarafından cemaate aktarıldığını biliyorum. Bunlarla ilgili ne olduğunu sorduğumda OSM Hastanesinin  yönetim kurulu başkanı İ.H.B bana 'biz aylık zekat veriyoruz, bunların ödemesi'  dedi. Eczacı F.İ ve İ.H.B. bazı ilaçlar üzerinde usulsüzlük yapmışlardı. Depomuzda olması gereken bir ilacın depomuzda olmadığı, başka bir gümrük deposunda yakalandığını, ilacın yaklaşık maliyetinin 1 milyon lira olduğunu, bu  ilaçla ilgili yürütülen dosyanın İ.H.B. tarafından kapatıldığını biliyorum"
 
Şanlıurfa Cumhuriyet Savcısı Ruşen Güneş'in hazırladığı, aralarında  Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) eski Başkan Yardımcısı M.T, eski Şanlıurfa  Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı E.S.E, terör örgütüne finansal destek sunduğu  belirlenerek Sağlık Bakanlığına devredilen kentteki Özel Ortadoğu Hastanesinin  (OSM) yönetim kurulu başkanı İ.H.B'nin de bulunduğu 100 şüpheli hakkındaki bin 40  sayfalık iddianame, 5. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
 
İddianamede, FETÖ/PDY'ye ait Şanlıurfa'da kapatılan sağlık, eğitim ve  tekstil alanında faaliyet yürüten 12 şirketin 17 milyon lirayı çeşitli yollarla  yurt dışına kaçırdığı kaydedildi.
 
Ülkenin tüm kamu kurum ve kuruluşlarına yerleşen FETÖ'nün siyaset, iş  dünyası, medya, eğitim, ekonomi ve diğer alanlarda etkin olarak varlığını  sürdürdüğü yönünde yapılan tespitlere yer verilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin  Şanlıurfa'daki şirketler ve şirket ortakları arasında herhangi bir ticari ilişki  olmaksızın milyon dolarları bulan para trafiği olduğunun tespit edildiği  aktarıldı.
 
İddianamede, şüphelilerin özel yazışma programları kullandığı, geçen  yıl Şanlıurfa ve İstanbul'da toplantılar düzenledikleri, şüphelilerin her yurt  dışına çıktığında yanlarında yaklaşık 40-50 bin dolar nakit parayı hava  limanlarından hiçbir kontrole tabi tutulmadan kaçırdıklarının tespit edildiği  belirtildi.
 
Muhasebeci usulsüzlükleri anlattı
 
Soruşturma kapsamında tutuklanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden  faydalanan OSM muhasebecisi M.M.A, ifadesinde örgütün sağlık alanında yaptığı  usulsüzler ve yurt dışına kaçırılan para hakkında bilgi verdi.
 
Hastanenin 2009 yılında muhasebeciliğini yapmaya başladığını belirten  M.M.A, hastanenin bazı eczanelerle usulsüz işler yürüttüğünü belirtti.
 
Kentteki F.İ'ye ait eczanenin 250 bin liralık çekleriyle hastanenin  çeklerinin değiştirilerek, paranın örgüte aktarıldığını anlatan itirafçı,  hastanenin her ay düzenli bir şekilde FETÖ/PDY'ye 250 bin lira aktardığını ifade  etti. İtirafçı M.M.A, şunları kaydetti: 
 
"OSM'nin mali işlerini takip etmeye başladıktan sonra 2011 yılında  eski MASAK Başkan Yardımcısı M.T. hastanenin yönetim kurulu başkanı İ.H.B.  tarafından hastanenin mali müşavirliğine atandı. Bu kişi atanmasının da İ.H.B'nin  Amerika'daki kardeşi V.B. aracılığıyla olduğunu biliyorum. Bizim hastanenin aylık  cirosu 6-7 milyon lira arasındaydı. Ben burada göreve başladıktan sonra 2011  yılında ödemelerde bazı usulsüzlükler gördüm. Cemaatte hizmet eden R.B'ye ait  eczanenin birkaç defa faturaları OSM hastanesinde kesildi. Bu faturalar  hastanenin çekleriyle değiştirilerek İ.H.B. tarafından cemaate aktarıldığını  biliyorum. Bunlarla ilgili ne olduğunu sorduğumda İ.H.B. 'biz aylık zekat  veriyoruz, bunların ödemesi' dedi. Eczacı F.İ ile İ.H.B. bazı ilaçlar üzerinde  usulsüzlük yapmışlardı. Depomuzda olması gereken bir ilacın depomuzda olmadığını  ve başka bir gümrük deposunda yakalandığını, ilacın yaklaşık maliyetinin 1 milyon  lira olduğunu, bu ilaçla ilgili yürütülen dosyanın İ.H.B. tarafından  kapatıldığını biliyorum."
 
Hastanenin hesaplarından örgüte her ay düzenli ödemeler yapıldığını  aktaran M.M.A, "Ödemeleri almaya gelen kişileri tanıdıkça bu paraların cemaate  gittiğini anladım. OSM hastanesinde paraları almaya gelen O.B'nin muhasebe  işlerini yürüten R.Ö. her ay düzenli olarak gelerek 250 bin alırdı. 2014 yılında  para transferi R.Ö'den alınarak muhasebeci olarak bildiğim M.E'ye verildi. Ayrıca  hastane çalışanı C.B, her ay düzenli bir şekilde 40 bin lira alarak cemaatin  Şanlıurfa eski il imamı M.D'ye gönderirdi. Bunun yanında yine eski il imamlardan  İ.D. hastaneye geldiğinde İ.H.B'den miktarını bilmediğim nakit para alırdı. Bu  para cemaate giderdi." ifadelerini kullandı.
 
Kağıt üzerinde şirket satışları gerçekleştirilmiş
 
FETÖ üyelerinin şirketlerinin 17-25 Aralık sürecinden sonra kağıt  üzerinde el değiştirmeye başladığını anlatan M.M.A, şöyle devam etti:
 
"İ.H.B'nin OSM Hastanesi şirketinin dışında ayrıca iki ayrı şirketi  daha vardı. Bu iki şirkette de beni ortak gibi göstermiştir. Bana 'OSM  hastanesinde biz 14 ortağız. Benim iki şirketim var. Bunlara sen benim adıma  ortak ol ve daha sonra senin adına olan ortalık hisselerini biz senden alırız.  Bir sorun çıkmaz. Zaten şirketler pasif durumda  olacak' diyerek şirketleri bana  devretti. Şirket ortaklığım tamamen evrak üzerindedir. İ.H.B, OSM hastanesi  şirketinin hisselerini hayali evrak sistemi üzerinde, parasız olarak Ö.F.B. ve   M.U.A'ya devretti. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra hastaneden ayrılmak  istedim fakat İ.H.B, para konularını bildiğim için beni bırakmadı. Kendimi işten  attırmak için işe geç gitmeye başladım ancak beni bir türlü işten atmadı. Kendisi  belli bir müddet sonra yurt dışına firar etti. İ.H.B, 2015 şubatında beni ve eski  MASAK Başkan Yardımcısı M.T'yi cemaatin şirketi olan Zümrüt Tekstil Şirketinin  hesaplarını incelemek için İstanbul'a gönderdi. Raporumuz tamamladıktan sonra  İstanbul'da toplantı yaptık. Zümrüt AŞ'nin cemaate finans sağladığı biliyorum.  Şirkette kısa süre çalıştım. Çalıştığım süre içerisinde Zümrüt AŞ'nin bazı mal  satışını açık satış olarak yaptığına, bunlara fatura kesilmediğine, bu  firmalardan gelen kayıt dışı paranın takibini ve tahsilatını İ.Ş. isimli bayanın  yaptığına, paraları ise O.A. isimli şahsın alıp getirdiğine şahit oldum.  Paraların bir kısmı şirket hesabına yatardı. Bir kısmının ise M.N.T'ye   aktarıldığına şahit oldum."
 
Şüpheli M.M.A, OSM Hastanesinin en üst katında örgütün il imamlarının  gizli toplantılar düzenlediğini aktardı.
 
Toplantılara hastane yöneticilerinin katıldığını belirten M.M.A, "Bu  toplantılara İ.H.B, Ö.F.B, N.A, G.G. ile il dışından O.N.K, yardımcıları ve OSM  hastanesinden de sorumlu olan H.A, A.B. ve C.B. katılırdı. Toplantılar FETÖ'nün  Şanlıurfa'daki yapılanmasıyla ilgili yapılırdı. Toplantılarda kimin ne kadar  himmet vereceği karara bağlanırdı. Paraların kayıt dışı şeklinde il imam  yardımcısı H.A'ya elden verildiğini biliyorum." ifadelerini kullandı.
 
 

Sonraki Haber