Fahriye Erdal için 15 yıl hapis

Belçika Brugge Ağır Ceza Mahkemesi, gıyabında yargılanan Sabancı suikastı faillerinden Fehriye Erdal'a Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı 15 yıl hapis cezası ile 10 yıl sivil ve siyasi haklardan mahrumiyet cezası verdi.

DHKP-C üyesi Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan yargılandığı davada karar açıklandı. Brugge Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada terörist Erdal'a 15 yıl hapis ile 10 yıl sivil ve siyasi haklardan mahrumiyet cezası verildi.

AA'nın haberine göre hakim, terörist Erdal'ın "derhal tutuklanmasını" da istedi. 2006'da ev hapsindeyken firar eden Erdal hakkında kırmızı bülten çıkarılması bekleniyor.

Belçika Federal Savcılığı, halen firari olan Erdal’ın suikastta üstlendiği rol nedeniyle 30 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti. Savcılık, Erdal’ın 1999’da Belçika’da sahte pasaportla yakalanmasından bu yana yaşananlar nedeniyle tam bir yılan hikâyesine dönen dosyasının terör boyutuna ilişkin olarak da 15 yıl ek ceza istemişti.

SABANCI SUİKASTI

İş adamı Özdemir Sabancı ile Toyotasa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe, 9 Ocak 1996'da DHKP-C'li teröristler tarafından İstanbul Sabancı Center'da öldürülmüştü. Cinayetin Fehriye Erdal, İsmail Akkol ve Mustafa Duyar tarafından işlendiği tespit edilmişti. Duyar yakalanıp hapse atılmış, 1999 yılında hapishanedeki bir isyan sırasında öldürülmüştü.

Erdal ve Akkol ise kaçmayı başarmıştı. Yunanistan'da yargılanıp serbest bırakılan Akkol, geçen sene ocak ayında Türkiye'ye yasa dışı yollardan girince yakalanmıştı. Erdal ise 1999 yılında Belçika'nın Knokke kentinde kaldığı apartmanda yangın çıkması sonucunda sahte pasaportla yakalanıp yargılanmıştı. Bir yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsine alınan Erdal, Mart 2006'da firar etmişti.

SÜREÇ GEÇEN SENE YENİDEN BAŞLADI
Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Eylül 2007'de yargılanması kararı verilse de daha sonra bu karar bozulmuştu. Sabancı ailesinin başvurusu üzerine süreç yeniden başlamıştı.

Türkiye'de işlediği üç cinayet suçundan Belçika'da yeniden yargılanmasına 25 Mayıs 2016'da karar verilen terör örgütü DHKP-C üyesi Fehriye Erdal'ın avukatı Paul Bekaert davadan geri çekilmişti. Karara itiraz edilmesi ve avukat bulunması için verilen sürelerin dolmasının ardından ilk duruşma, 5 Aralık'ta yapılmıştı.

SÜREKLİ TAVIR DEĞİŞTİ
Belçika yargısı, Erdal konusunda zikzaklarla dolu bir yaklaşım sergiledi. 2007’de Türkiye’de işlediği suçlardan dolayı yargılanması kararı verilse de daha sonra bu karar bozuldu. Sabancı Ailesi’nin başvurusu üzerine süreç yeniden başladı. Son olarak 25 Mayıs’ta 3 cinayet bağlamında yargılanmasına karar verildi. Erdal’ın durumuna ilişkin tutumu başından bu yana Türkiye aleyhine olan Bruges Mahkemesi’nin bu kez Ankara’nın taleplerine yeşil ışık yakan bir tavır benimsemesinde, yıllardır olumsuz görüş bildiren savcılığın, “Türkiye’deki suçlardan yargılanma” yönünde görüş bildirmesi de etkili oldu.

32 KİŞİLİK EKİPTEN KAÇTI
Belçika’daki yargılanma süreci çok sayıda boşlukla dolu olan Erdal, 2006’da kendisini izlemekle yükümlü 32 istihbarat ve güvenlik görevlisini atlatarak ortadan kayboldu. Dönemin İstihbarat Servisi (SE) Genel Müdürü Koen Dassen’in “Kaçabileceği konusunda hükümeti uyarmıştık” yönündeki açıklaması siyasi kriz yaşanmasına neden olmuştu.

Belçika yıllardır terörle mücadele konusunda Türkiye tarafından sert şekilde eleştiriliyor. Bu eleştirilerin odağında, Belçika’nın DHKP-C ve PKK gibi terör örgütlerinin barınmasına ve üyelerinin serbestçe faaliyet göstermesine izin vermesi yer alıyor. Belçika ise hukuk kuralları çerçevesinde terörle mücadele konusunda yapılması gerekenlerin yapıldığını ve siyasi irade eksikliğinin söz konusu olmadığını savunuyor.

NEREDE OLDUĞU BİLİNMİYOR
Fehriye Erdal kaçtıktan sonra hakkında çok sayıda iddia ortaya atıldı. Erdal’ın öldüğü de bu iddialar arasında. Son olarak geçen aylarda DHKP-C’li teröristin Belçika’da görüntülendiğine yönelik haberler medyaya yansıdı. İddiaların gerçeği yansıtmadığı, haberdeki kişinin Fehriye Erdal değil başka biri olduğu bilgisi gerek istihbarat birimleri gerekse diplomatik kanallar aracılığıyla Türkiye’ye resmen iletildi. Erdal’ın nerede olduğu bilinmiyor.