Eski yüzbaşıdan 'KPSS soruları verildi' itirafı
FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanan eski yüzbaşı Cemil Çetin, 2010'daki Kamu Personeli Seçme Sınavı'na (KPSS) girecek eşi için sınavdan 3 gün önce örgüt tarafından soruların verildiği itirafında bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Beytepe'deki Jandarma Okullar Komutanlığında meydana gelen FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin eylemlerle ilgili hazırlanan iddianamede, eski yüzbaşı Çetin'in itiraflarına ilişkin ifadeler yer aldı.
Üniversite sınavına örgüte ait dershanede hazırlandığını belirten Çetin, örgütün yönlendirmesiyle Kara Harp Okuluna girdiğini bildirdi.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı emrinde görev yaptığı sırada, örgütün yönlendirmesiyle eşi Dudu Çetin ile evlendiğini ifade eden Çetin, üniversiteye hazırlık döneminde FETÖ'nün evlerine giderek toplantılara katıldığını kaydetti.
Toplantılarda FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in kasetlerinin izlettirildiğine dikkati çeken Çetin, Kara Harp Okulunda eğitim gördüğü sürece örgütten "Resul" kod adlı birisiyle görüştüğünü anlattı.
"Resul" kod adlı örgüt üyesinin okul hayatı süresince kendisine sürekli talimatlar verdiğine işaret eden Çetin, "Resul bize, 'Okulda kim ne yapıyor, kim namaz kılıyor, kim içki içer, kimin kadın, kız ayakları var' diye talimatlar verdiği için bazen haftada bir, bazen 15 günde bir Resul ile buluşup aldığımız notları bu şahsa veriyorduk." ifadelerini kullandı.
Okulu tamamlayıp göreve başlamasının ardından da örgütün "abi" diye nitelendirdiği üyelerle görüşmeye devam ettiğini vurgulayan Çetin, "Mustafa" isimli birine evlenmek istediğini ilettiğini belirtti.
Buluşma şifresi "maça gidelim"
Bunun üzerine "Mustafa" isimli kişinin kendisini arayarak "Maça gidelim." dediğini aktaran Çetin, bunun bir şifre olduğunu, buluşmak istendiğinde telefonda bu tür şifrelerin kullanıldığını dile getirdi.
Daha sonra "Ünal" kod adlı birinin evinde buluşmanın gerçekleştiğini, burada, şu anda evli olduğu eşi Dudu Çetin'in bilgisayardan fotoğrafının gösterildiğini ve kendisinin onaylamasının ardından evlendiğini anlatan Çetin, Karabük'ün Safranbolu ilçesine atandığında da, kendisinin örgüt üyelerince karşılandığını kaydetti.
Eşinin 2010 Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) hazırlandığını dile getiren Çetin, kendisini Hakan Aytekin isimli örgüt üyesinin aradığını ve eşi için KPSS'de çıkacak soruları vereceğini söylediğini belirtti.
Yeminden sonra soruları vermişler
Çetin, 2010 yılı KPSS sınavından 3 gün önce Aytekin'in evine gittiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bana önce üzerinde 'Vatan, milletim, dinim, Allah ve peygamberim üzerine yemin ederim' şeklinde bir yazı metni vererek okuttu ve bana yemin ettirdikten sonra laptop bilgisayarına flash bellek taktı bir şeyler yükleyerek bana verdikten sonra, 'Eşine ver, çalışsın, bunun içinde KPSS soruları var.' diyerek bana flash belleği verdi."
Çetin, eşinin daha sonra girdiği sınavdan 96 puan aldığına dikkati çekti.
Safranbolu'da görev yaptığı sırada Doktor Binbaşı Ayhan isimli personelin usulsüzlük yaptığını düşündüğünü ve konuyu örgüt üyesi Aytekin'e ilettiğini vurgulayan Çetin, Aytekin'in kendisine "Ödeme evraklarını bize getir. Biz ilgileniriz, gerekirse Taraf gazetesinde yayınlatırız." dediğini aktardı.
Çocukların isimlerini bile FETÖ elebaşı Gülen belirlemiş
Bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde ise kendisine örgüt abisinin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in çocuğuna "Çiçek" ismini vermesini istediğini ancak bunu kabul etmediğini belirten Çetin, daha sonra Ankara'ya atandığını bildirdi.
Jandarma Genel Komutanlığı, Jandarma Lojistik Komutanlığı, Jandarma Özel Arama Kurtarma Komutanlığının bir örgüt üyesine, Jandarma Eğitim Komutanlığı ve Jandarma Okullar Komutanlığının da başka bir örgüt üyesine bağlı olduğunu ifade eden Çetin, her ile gittiğinde başka bir örgüt abisine bağlandığını anlattı.
Çetin, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgüt içerisinden AK Parti ve diğerleri şeklinde bölünmeler olduğunu söyledi.
Kendilerine "AK Parti'lilerle görüşmeyin, karşı görüşlülerle samimiyet kurun." talimatının verildiğini bildiren Çetin, Ocak 2014'te örgüt içerisinde örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'un kullanılmaya başlandığını anlattı.
Kendisinin telefonuna Ocak 2015'te ByLock kurulduğuna dikkati çeken Çetin, örgütle irtibatını kesenlerin "Ümit" olarak isimlendirildiğini aktardı.
Çetin, örgütten kopanların takip edildiğini ve arkadaş olarak söz konusu kişilere yaklaşılarak kazanılmaya çalışıldığını vurguladı.
Sanık Çetin, 13 Temmuz akşamı "Murtaza" kod adlı örgüt üyesinin evine gelerek kendisinin telefonuna Line isimli programı yüklediğini, sürekli telefonunu kontrol etmesini istediğini dile getirdi.
Telefonunu sürekli kontrol ettiğini ancak program kurulduktan sonraki gün herhangi bir mesajın gelmediğini ifade eden Çetin, 14 Temmuz akşamı "Murtaza" kod adlı kişinin tekrar evine geldiğini ve daha sonra Ata Mahallesi'ndeki bir apartmana gittiklerini kaydetti. Sonrasında da Akpınar Mahallesi'nde bir apartmana gittiklerini anlatan Çetin, gece saatlerinde "Harun" kod isimli kişinin eve geldiğini kaydetti.
Çetin, eve gelen ve Okullar Komutanlığında Tabur Komutanı olarak görev yaptığını söyleyen Ali Bozgeyik'in, "Bundan sonra senin abin benim, yarın 'Line' açık olsun." dediğini aktardı.
Darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz günü mesaisine başladığını ve akşam saatlerine doğru telefonuna "Okullar Komutanlığında Murat Koçyiğit Albay'ın yanına git, görevini al." şeklinde mesaj geldiğini bildiren Çetin, daha sonra yanına gittiği Koçyiğit'in "Saymanlık depoları sende mi, mühimmat depoları." diye sorduğuna işaret etti.
Çetin, "Koçyiğit, 'bana mühimmat deposunun anahtarı lazım.' dedi, ben de 'niçin lazım' olduğunu, bende olmadığını söylediğimde 'sen orasını kurcalama, git oranın anahtarını bul, bir şekilde orası açılacak, faaliyet var.' diye söyledi." ifadelerini kullandı.
Daha sonra mühimmat depolarının anahtarlarını saymanlık odasından aldığını bildiren Çetin, Koçyiğit'e anahtarların kendisinde olduğunu söylediğini belirtti.
Koçyiğit'in karanlık bir anda deponun açılacağını ilettiğini aktaran Çetin, akşam saatlerinde Line'dan "Albay Süleyman Karaca'yı gör." diye mesaj gelmesi üzerine, Karaca'nın odasına gittiğini anlattı.
"Depoyu açtım"
Karaca'nın odasında olmaması üzerine kışladan ayrıldığını belirten Çetin, daha sonra evine gittiğini, yine Line'dan "Neredesin?" şeklinde mesaj gelmesinin ardından, kışlaya doğru yola çıktığını söyledi.
Kendisine "depoya git" diye mesaj gelmesinin ardından buraya gittiğini vurgulayan Çetin, depoya vardığında parola soran askerin kendisine diz çöktürdüğünü, daha sonra askerin ikna olduğunu bildirdi.
Deponun bulunduğu yere gelen Üsteğmen Umut Gürses'in deponun açılacağın söylediğini aktaran Çetin, Line'dan "Deponun oradayım." şeklinde mesaj attığını kaydetti.
Binbaşı Tarık Görener'in talimatıyla kışlaya gelenlere deponun yerini gösterdiğini ifade eden Çetin, deponun bulunduğu bölgede yaşananlara ilişkin şu bilgileri verdi:
"Hizmet Bölük Komutanı Jandarma Üsteğmen soy ismini bilmediğim Ali'yi gördüm, kendisine de ne olduğunu sorduğumda, 'Beni de Jandarma Albay Nuh Köroğlu buraya gönderdi, şu an deponun açılmaması gerekiyor, eğitim komutanı ile okul komutanı arasında emir komuta yönünden bir kopukluk var.' dedi. Bunun üzerine Ali ile benimle gelen yarbayın yanına doğru yöneldik, yanına gittiğimizde Yarbay ile Ali arasında tartışma tarzında konuşmalar geçti ismini daha sonradan Efkan Güler olarak öğrendiğim yarbay, Üsteğmen Ali'ye, 'Gerekirse vururum.' diye bir şey söyledikten sonra bana dönerek, 'Gidin açın depoyu.' diye söyledi. Ben daha sonra giderek depoyu açtım."
"Emirlere karşı çıkanı vururum"
Efkan Güler'in kendilerine sıkı yönetim ilan edildiğini söylediğini aktaran Çetin, Güler'in "Sıkı yönetim kanunları geçerli, aykırı çıkanı, verdiğim emirlere karşı çıkanı vururum." sözlerinin ardından mermilerin depodan çıkarılarak, getirilen minibüse yüklendiğini belirtti.
Gece saatlerinde kışladan ayrılarak evine gittiğini, ertesi gün depoda sayım yapılacağı belirtilerek, kışlaya çağrıldığını dile getiren Çetin, "Serhat" kod adlı Selman Yüksel'in evine gittiğini, burada Yüksel'in "Darbeyi biz yapmadık" dediğini vurguladı.
Daha sonra Hatay'a gittiğini, 31 Temmuz'da ihraç edildiğini gördüğünü anlatan Çetin, eşinin, açığa alındığının bildirilmesi üzerine Ankara'ya geldiğine dikkati çekti.
Ankara'da yine Yüsel'in evine gittiğini ifade eden Çetin, Yüksel'in kendisine "Başınızın çaresine bakın." dediğini bildirdi.
Çetin, "Yüksel, 'Biz kötü gidişe dur diyecektik ama farklı gruplar işin içine girip farklı boyuta taşıdılar, bu bombaları, öldürmeleri biz yapmadık. Biz hiç kan dökülmeden, sessiz sakin bu işi bitirecektik' dedi. Ben de tartışarak oradan ayrıldım." şeklindeki ifadeleri paylaştı. Çetin, Mersin'e ailesinin yanına gittiğinde gözaltına alındığını kaydetti.