Erdoğan'ın hocasından skandal Anayasa talebi
AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da hocası olarak bilinen ilahiyatçı Ali Rıza Demircan, “İslam’ı milletimizin demokratik tercihlerine sunabilmenin hukuki alt yapısını oluşturmaktır” diyerek Anayasa'nın teklif dahi edilemeyecek ilkesinin değiştirilmesini istedi
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan'ın babası ilahiyatçı Ali Rıza Demircan, terör örgütü FETÖ üzerinden laikliği hedef aldı.
Demircan, "İslam yalnızca FETÖ'yü mü ret etmektedir" başlıklı yazısında, "Eğer biz Fetö ve benzerleri gibi sahısları putlaştıran sözde tasavvufi yapılarla ve laik düzenle gerçek İslam’ı dışlamaya devam edersek problemlerimizi çözemeyiz" dedi.
Laikliği "çıkmaz yol" diye niteleyen Demircan, yeni anayasa çalışması yapan AK Parti’ye seslenerek "İslam’ı tercih etmenin hukuki altyapısını oluşturulması" çağrısında bulundu.
Demircan’ın yazısının ilgili bölümü şu şekilde:
“Kur’an-ı Kerim’in rehberliği ve Peygamberimizin örnekliğiyle hayatımıza istikamet verirsek” Kur’ân ve Sünnet’in inşa ettiği topluma yönelmemiz gerekmeyecek mi? Oysaki Anayasal düzenimiz, İslam’ın başta eğitim, hukuk, ve iktisad gibi insana ve topluma yön veren kurallarını dışlamadı mı/ dışlamıyor mu?
Eğer Kur’ân ve Sünnet çizgisinde bakarsak, Kur’ân ve Sünnet İslam’ını dışlama yönünden laik düzenimizle Fetö ve Fetö gibiler arasında benzerlik olduğunu görürüz. Diyaneti, cemaatleri ve tarikatleri de bütünüyle İslamlaşamamış kurumlar olarak görmemiz kaçınılmazdır.
Doğruyu söylemek gerekirse benim derdim İslam’dır, ülkemdir, milletimdir. Eğer biz Fetö ve benzerleri gibi sahısları putlaştıran sözde tasavvufi yapılarla ve laik düzenle gerçek İslam’ı dışlamaya devam edersek problemlerimizi çözemeyiz. Geleceğimizi yapılandıramayız. İnsanımız da çürümeye devam eder. Pek yakında biz de sömürücü ülkeler gibi oluruz.
Yolumuz Yol Değildir
Yolumuz yol değildir. Amerika ve Batı Fetö, el-Kaide, İşid ve Boko Haram gibi İslam görünümlü yapıları daha etkili bir şekilde ortaya çıkarır, PKK gibi üzerimize salmaya çalışırsa Milletimiz tereddütte bırakılır, İslam da darbelenir. Bu günleri de çok ararız. Kaldı ki içinde çırpındığımız İslamsızlık da adı geçen yapılar gibi insanlık değerleriyle yani İslam ile çatışmaktadır.
Yeni Anayasa çalışması yapanlar için de duyurmuş olalım:
Acilen yapılması gereken başta üniversitelerimiz, ilahiyatlarımız, diyanetimiz ve sivill örgütlerimizde olmak üzere özgürlüklere ve İslamî öğretilere sınırsız alan açmak, öğrenilip öğretilecek ve bütünlüğü içinde yaşanmak istenecek İslam’ı milletimizin demokratik tercihlerine sunabilmenin hukuki alt yapısını oluşturmaktır.
Mevcut İslamî anlayışımız ve yaşantımızdan hayır beklenemez. Bir asırdır kanun baskısı ve propagandalarla yaşatılan ve aslında batıya taparlık olan laiklikten de beklenen verim alınamıyor ve üstelik tehlikede görülüyorsa, yolumuzun çıkmaz olduğunu anlamamız gerekmez mi?"