Erdoğan'dan canlı yayına damgasını vuran talimat: ''Köşende gereğini yaparsın''
Kanal D - CNN Türk ortak canlı yayınında Ahmet Hakan, Hande Fırat, Abdulkadir Selvi ve Zafer Şahin'in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti'ye yakınlığıyla bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi'ye verdiği "Valla Abdulkadir Bey, artık köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey yapıyor bak" yanıtı dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fulya Kalfa moderatörlüğünde Kanal D-CNN TÜRK ortak canlı yayınında gazeteciler Ahmet Hakan, Hande Fırat, Abdulkadir Selvi ve Zafer Şahin'in sorularını yanıtladı.
Canlı yayında Abdülkadir Selvi’nin bir sorusu sırasında da ilginç anlar yaşandı.
“Muhalefet, şehir hastanelerini eleştiriyordu, şimdi biraz kesildi. Nasıl karşılıyorsunuz” diye soran Abdülkadir Selvi’ye Cumhurbaşkanı, “Valla Abdulkadir Bey, artık köşenden gereğini yapacaksın. Ahmet Bey yapıyor bak” ifadelerini kullandı.
Ekonomiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ocak ayından itibaren enflasyonda düşüş emaresi göreceğiz" dedi.
Merkez Bankası faizi ile ilgili de konuşan Erdoğan, “Enflasyondan önce şu anda faize bakıyorum. Şu an itibariyle faiz oranını yüzde 12'ye indirdik. Bundan sonra daha aşağı inecek, yukarı çıkmak yok. Bu enflasyonu da baskılayacak, aşağı indirecek” dedi.
Asgari ücret ile ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı “Rahat olun” dedi.
F-16’ların verilmesi meselesinde Türkiye’ye muhalif olan Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ile görüştüğünü açıklayan Erdoğan “Diğer senatörlerle de ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanının açıklamalarından satır başları şöyle:
MERSİN'DEKİ TERÖR SALDIRISI
Öncelikle şehit polisimiz Sedat Gezer'e Allah'tan rahmet diliyorum. Gerek ailesine, gerek milletimize başsağlığı temennisinde bulunuyorum. Şehidimiz başta olmak üzere diğer polislerimiz ve bekçilerimiz orada kahramanca bir mücadele verdiler. Oradaki kendini yere atışı, oradan silahı kullanarak ikisini de öldürmeleri, etkisiz hale getirmeleri, hakikaten kahramanlıklarını ve aldıkları eğitimin başarılı olması çok önemliydi.
CHP'YE RAPOR TEPKİSİ: HÂLÂ TERÖRİSTİN ARKASINDALAR
CHP'nin bu teröristlerden birsini gazeteci diye savunmuş olması ve şu anda gazetecilerden hapiste olanlar var. Bunlara yönelik olumlu bir yaklaşımımız yok. Terör örgütü ve siyasi uzantısı, malum parti yerine devletin söylediklerine kulak verselerdi, böyle utanılacak hale düşmezlerdi. O hapistekilerin de gazeteci değil, terörist olduğunu en baştan beri söyledik. Onlarda yüz yok. Yargı bunları terörist oldukları için cezalandırıyor, mahkum veya tutukluyor. Resmi internet sitelerinde de tutuklu gazeteci diye gösterdikleri raporu hale gösteriyorlar. Yani hala teröristin arkasındalar. Bu teröristin çantasında kamera taşıdığını yazmışlar. O terörist sırt çantasında taşıdığı keleşle yaptı. 'Bunların yaptığı hükümet eleştirmesi değil, devlet düşmanlığı' derken bunları kast ediyorum. CHP milli güvenlik sorunudur. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bunların mutlaka terörle, dağla bağlantısı var. Bunları bileceğiz, adımları ona göre atacağız. Bunlar yaptıkları "sokağa çıkın" demek suretiyle gençlerin ölmesine sebep olmadı mı?
YUNANİSTAN'IN ADALARI SİLAHLANDIRMASI
ABD'nin her şeyden önce NATO'da beraber olduğumuz üyeler arasında adil davranmıyor. Yunanistan NATO'da beraber olduğumuz bir ülke. Ama Türkiye'de beraber olduğunuz bir ülke. Biz NATO'da ilk 5 içerisindeyiz. Hem yaptığımız ödemelerle, kara kuvvetiyle NATO'da önemli bir ülkeyiz. ABD'nin Sisam'a Midilli'ye bu kadar araç göndermesi kabul edilebilir değil. Bütün bunlar İHA'larla tespit edildi. Tespit etmekle kalmadık, Amerikan zırhlıları bizi tehdit etmek için kullanılıyor. ABD'ye diyoruz, Türkiye gibi bir müttefik bulamazsın. Gerek ABD'ye gerek Yunanistan'a uyarımızı yaptık. ABD'de 17 Eylül'de son mektubumuzu gönderdik. Yunanistan bu meseleyi yok sayıyor, görüşmekten kaçıyor. Biz burada uluslararası yargı yolunu kapadıklarını görüyoruz. Uluslararası yargıdan yanaysan, neden görüşmekten kaçıyorsun? Lozan'a göre buralar özel bir statüye tabi. Yunanistan'da toplam 9 ABD üssü mevcut. Bizim ABD'den beklentimiz Yunanistan'ı yanlış hesaplara sokmaması ve uluslararası kamuoyunu manipüle etmemesi.
"KIBRIS TÜRK HALKININ GÜVENLİĞİ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPILACAK"
Ada'da bir de silahlanma yarışına sokacaktır. Biz de tabi ki Kuzey Kıbrıs'ta ne gerekiyorsa adımları attık, atmaya devam edeceğiz. Bizim orada 40 bine yakın askerimiz var. Bunun dışında silah, mühimmat, araç gereç bu konularda adımlarımızı atıyoruz. Bu son adımı da cevapsız kalmayacağını, Kıbrıs Türk halkının güvenliği için ne gerekiyorsa yapılacak. ABD ambargoyu kaldırsa da kaldırmasa da, "Türkiye sen ne yaparsan yap" diyor. Lozan'a baktığımız zaman bir defa buralar silahtan ari olan adalardır. Bu adalara ABD maalesef, ne Lozan'ı ne Paris'i dinliyor. Bunları dinlemeden bu adımları attı, atıyor.
ERDOĞAN: BARIŞ İÇİN UMUTSUZ DEĞİLİM
Görüştüğüm devlet başkanları, başbakanları olsun hepsi de istisnasız şu ifadeyi kullandı: Biz Rusya-Ukrayna arasındaki arabuluculuğunuz her türlü takdirin üstündedir. Bir taraftan tahıl koridorunun çalışması, gübre olayı diğer taraftan ve 200 esirin takası. Ukrayna lehine olan 5 tane var. Rusya'nın önem verdiği Medvedçuk var. Hanımı televizyondan 'Erdoğan ne olur kocamı kurtar' diye çağrıda bulunmuştu. Yaptığım görüşmelerde, Sayın Putin bunu hatırlattı. Biz de Sayın Zelenski ile görüşerek esirlerin takasları hamd olsun gerçekleşti. Barış için umutsuz değilim. Böyle hemen netice alırız demek de hayal olur. 4 şehirde yapılan referandum olayı sıkıntıyı getiriyor. Keşke böyle bir referanduma gidilmeseydi de bütün bunları diplomasi yoluyla çözebilseydik, çözebilseydiler. 2014'te de benzer bir durum Kırım'da olmuştu. Biz o zaman başarılı olamamıştık. Sayın Putin'e "Kırım'da bizim yoldaşlarımız var, attığınız adım doğru değil" demiştik fakat başarılı olamamıştık. Sayın Zelenski'de 4 bölgedeki referandumla ilgili desteğimizi istiyor. Arkadaşlarım bağlantı kuracak ve yarın Putin'le bu konuları etraflıca ele almak istiyorum. Şu ana kadar bizim daha çok Ukrayna tarafından gelen tahıl vardı. Bu tahılda da 5 milyon tonu aşmış vaziyetteyiz. Ama gübre olayında daha çok Rusya tarafı önem arz ediyor. Onlarla da bu konuları görüşüp çözebilirsek, tarımda gübreye ihtiyacı olan ülkeleri doyurmuş oluruz. Gübreyle beraber oralara da bereket getirmiş oluruz.
"NÜKLEER SAVAŞI BIRAKIN KONUŞMAYI, DÜŞÜNMEMEK GEREKİR"
Biz şu anda özellikle bu tahılı az gelişmiş fakir ülkelere nasıl aktarırız, bunun gayreti içinde olduk. Ne yazık ki %80'i zengin ülkelere gitti. Bu da ciddi manada sayın Putin'i rahatsız etti. Son görüşmelerimizde de bunlar gündeme geldi. Bundan sonraki süreçte hedefimiz, fakir olan ülkelere bunu göndermekte başarılı olalım. Burada 2 şey önem arz ediyor; tahıl ve gübre. Henüz biz Rusya'dan bunu çekmiş değiliz. Tahıl ve gübrede Rusya kanadı devreye girecektir. Bir nükleer savaşa gitmenin bedeli, faturası felaket. Bunu bırak konuşmayı, düşünmemek gerekir. Bunları zaten hiç gündeme getirmeden, diplomasi yoluyla bu işi çözmek en isabetli adım olacaktır. Ukrayna'nın işgal altındaki bazı bölgelerinde, Rusya'ya katılım için referandum düzeltilmesi endişe vericidir. Bu türden gelişmeler diplomatik sürecin canlandırılmasını zor sokuyor. Ukrayna'nın işgal edilen bölgelerindeki referandum olayı, ilhak kararı çıkarsa ki endişeliyim. Tanıdığım Putin kafasına bir şey koyduysa onu bir şekilde yapar. Onun için yarınki görüşmemizi randevu verilirse çok çok önemsiyorum.
ABD İLE F-16 MESELESİ
Bize verdikleri söz başta Biden, demokratlar olarak kendi düşüncesinin F-16'ları ve diğer bütün parçaları vermekten yana olduğunu bizi söyledi. Bu arada yine Savunma Bakanım, muhattabıyla görüşmesinde aynı cevapları alıyor. Bu seyahatte Cumhuriyetçilerden Lindsey Graham ve diğer senatörle ayrı görüşmelerim oldu. Bana olumlu cevaplar verdiler. "NATO'daki en önemli müttefiğimizi yalnız bırakamayız, elimizden gelen çabayı göstereceğiz" dediler. "Türkiye'ye karşı hasmane tutumun doğru olmayacağını, bu sorunu çözmemiz gerekir" dediler. Biz de şu anda sayın Biden'ın bize vermiş olduğu sözden netice bekliyoruz. Beraberdik. Onlar kaldılar, şu anda dönmüş olmaları lazım. Onlar da Senato ve bazı demokratlarla görüşmeler yaptılar. NATO'nun da menfaatine olan böyle bir girişimde NATO da bizi yalnız bırakmayacaktır ve girişimde bulunacaktır.
ASGARİ ÜCRET
Yapmış olduğumuz asgari ücret tespit rakamlarında son asgari ücret tespitini de Aralık'ta yapacağız. Tekrar değerlendirmeleri yapıp, yıl sonu adım atacağız. 2023'e girerken daha güçlü bir şekilde gireceğiz.
Devlet olarak büyük bir fedakarlık yaparak asgari ücret dışındaki vergileri kaldırdık. Bu düzenlemeyle memur ve işçi farkı gözetmeksizin adım attık. Bu ara artış idi. 2023 yılında uygulanacak asgari ücretin tespiti Aralık ayında yapılacak. Rahat olun.''