Erdoğan Orta Vadeli Programı açıkladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Orta Vadeli Program'ı açıkladı.
Türkiye'nin ekonomide 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program'ın (OVP) ayrıntıları açıklandı.
Programa göre, enflasyonun 2026'da tek haneye düşürülmesi hedefleniyor. Büyümenin 2026'da yüzde 5'e çıkarılması hedeflenen programda kişi başı gelirin 14 bin 855 dolara çıkarılması planlanıyor.
Sunumda ilk söz alan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, son 20 yılda büyümenin yüzde 5,5 olarak gerçekleştiğini belirterek, "Bu yıl kişi başı gelirin 12 bin 415 dolar olmasını bekliyouz. İşsizliği orta vadede tek haneye düşürmeyi hedefliyoruz. 2023'ü yüzde 4,,4 ile 2024'te yüzde 4, 2025 yüzde 4,5, 2026'da yüzde 5 öngörüyoruz." dedi.
Yılmaz'ın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak programa desteklerinin tam olduğunu söyledi. Programın büyümeden taviz vermeden uygulanacağını kaydeden Erdoğan, enflasyon sorununun da ülke gündeminden çıkarılacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Orta Vadeli Program'a hükümet olarak desteklerinin tam olduğunu belirterek, programın ekonomik büyümeden taviz verilmeden gerçekleşeceğini duyurdu.
Erdoğan ayrıca muhalefete de OVP'ye destek çağrısı yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne milletin evine hoş geldiniz. Sözlerimin hemen başında dün Kırklareli ve İstanbul'da yaşanan sellerde hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. İçişleri Bakınlığımız, AFAD'ımız, valiliklerimiz ve diğer kurumlarımız su baskınlarından olumsuz etkilenen insanlarımızın sıkıntılarının giderilmesiiçin yoğun bir şekilde çalışıyor. Buradan her iki şehrimizde de özellikle ebediyete uğurladığımız vatandaşlarımıza rahmet dilerken ailelerine sabırlar milletimizin başısağolsun diyorum.
Biraz sonra genel hatlarıyla paylaşacağımız Orta Vadali Program'ın ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Programın hazırlanmasında emeği geçen herkesi Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile birlikte tüm bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, sivil toplum kurumlarımızı özellikle bu konuda teşekkür ediyor, kendilerini tebrik ediyorum. Değerli fikirleriyle tenkit ve tespitleriyle programın içeriğine katkı sunan iş dünyamızın temsilcilerine, odalarımıza, sendikalarımıza, meslek örgütlerine, sivil toplum kuruluşlarımıza ve diğer tüm paydaşlara teşekkür ediyorum.
Seçimlerin üzerinden henüz bir hafta bile geçmeden kabinemizi açıkladık, ekonomide kurmay kadromuzu kurduk, yolculuğumuza süratle yeniden başladık. Eski Türkiye'nin alışkanlıklarından kendini kurtaramayanların durumunu içimiz acıyarak izliyoruz. 102 güne rağmen birileri hala kavga ve iç çekişmelerinden başını kaldıramazken biz işimizi yapıyoruz.
Mevcut belirsizliklere yenilerinin eklediği zor bir denklemde krizleri ülkemiz için fırsata çevirmek için çalışıyoruz. Biz Türkiye için en doğrusunu yapmanın peşindeyiz. Siyaseti de ikbal vasıtası olarak değil millete hizmet aracı olarak görüyoruz. Hiç kimseye ön yargıyla yaklaşmıyoruz. Ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi değerlendirmeye hazırız.
Muhalefetin de geçmiş hatalarından ders alarak OVP gibi ülkemizin hayrına olan işlerde bize destek vermesini bekliyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Türkiye'nin başta yönetimde istikrar olmak üzere nasıl büyük kazanımlar elde ettiğini hergün çok daha iyi görüyor ve idrak ediyoruz. Katılım düzeyi ve rekabet seviyesi itibarıyla sadece Türk siyasi tarihine değel dünya siyaset litaratürüne de geçen 14 ve 18 Mayıs seçimlerinin hamdolsun tam bir demokratik olgunluk içinde tamamladık. Sandıkların açılmasıyla birlikte tüm belirsizlikler ortadan kalktı ve Türkiye'yi kimin yöneteceği belli oldu.
Ekonomiyle ilgili planlarımızda 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ilimizde yaşayan 14 milyonu etkileyen depremi asla göz ardı etmiyoruz. Ülke ekonomisine maliyeti 104 milyar doları bulan deprem felaketi yükümüzü ağırlaştırmaktadır. Küresel sorunlara ilaveten asrın felaketinin yol açtığı sıkıntılarla Türkiye mücadele etmektedir. 8 aya dair veriler bu gerçeği ortaya koyuyor. 3,9 büyüme kaydederek büyüme performansını 12 çeyreğe çıkardık. Bu dönemde ekonomimizi yıllıklandırılmış olarak 1 trilyon doları aşan ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardık. Depremin iktisadi faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlı kalmasını temin ettik.
Turizmde önceki seneye göre çok daha iyi bir sezon geçiriyoruz. İstihdamda da herhangi bir kaybımız söz konusu değil. Net 220 bin istihdam artışı sağladık. 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon doğal olarak bizim de sorunumuzdur. Enerji fiyatlarında hayata geçirdiğimiz sübvansiyonlar ve kiralara tavan uygulamasının yanında ilave tedbirler aldık. Fırsatçı ve açgözlülere yönelik denetimlerimiz devam ediyor. Fiyat köpüğünün indiğine şahit oluyoruz. Sermaye piyasalarımızın arz ve talep tarafında gelişimi devam ediyor.
Hanehalkı borçluluğunda ülkemiz gelişmekte olan ülkelere göre düşük riskliliğe sahiptir. Program aynı zamanda 2024-2026 döneminde Türk ekonomisi için kapsamlı bir yol haritası teşkil edecektir. OVP ile Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ekonomik perspektifini yerli ve yabancılarla paylaşmış oluyoruz. Hükümet olarak OVP'ye desteğimizin tam olduğunu ifade etmek istiyorum.
Daha güçlü, güvenli, müreffeh Türkiye hedefi doğrultusunda OVP ile ortaya koyuyoruz. Yeni programda yapısal reformlara özel başlık açtık. Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, afet yönetiminden kamu maliyesine kadar 7 temel alanda öncelikli reform adımlarını belirledik. Ekonomi büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Sıkı para politikasının desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz.
Depremzedelerimizi sırf oy tercihlerinden dolayı onları kapı dışarı eden zihniyetin insafına bırakmamakta kararlıyız. Programın ilk yılında tüm kaynaklarımızı deprem bölgesinin ihya ve inşasına göre yaptık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak ayıracağız. 3 trilyon kaynak, deprem bölgesi için kullanılmış olacaktır.
3 yıllık dönemde enflasyonla mücadele sürecini destekleyici süreçte ekonomik büyümede dengelenmeyi, özel sektör yatırımlarının öncülüğünde yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz. Tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan ekonomik büyüklük ve kişi başına 14 bin 855 Dolar yüksek gelir grubuna sahip ülkeler listesine girmeyi hedefliyoruz öngörüyoruz.
Para maliye ve gelirler politikalarını tüm araçlarıyla uygulayarak enflasyonu artıran yapısal unsurları ortadan kaldıracağız.
Program döneminde istihdamın yıllık ortalama 909 bin kişi, toplamda da 2,7 milyon kişi artmasını ve işsizlik oranının program döneminin sonunda tek hanede gerçekleşmesini hedefliyoruz. İhracatımızı 300 milyar doların, turizm gelirlerimizi 70 milyar doların üzerine çıkararak tarihi yüksek seviyelere ulaştıracağız.
Ataşehir'deki İFM aynı zamanda bizim enerji hubımız haline getireceğiz. Burada doğal gaz da bütün madenler de bunlar burada değerlendirilmesi yapılacak, dünya buradan bunları takip edecek.
Soçi ziyaretinde de Putin'le görüşmemizde Trakya doğal gaz hubı olarak o da planlaması içinde ayrıca yürüyecek.
Cari işlemler açığının yüzde 4'ten yüzde 2'ye inmesini öngörüyoruz. İleride cari işlemler fazlasına da ulaşacağız. OVP'de uygulayacağımız politika sepetiyle enflasyon sorununu ülkemizin gündeminden kaldıracağız. Para maliye ve gelirler politikalarında enflasyon ataletini gidermeye yönelik adımlar atacağız. Enflasyonu besleyen tüketim anlayışlarını engelleyeceğiz.
Sera organize tarım bölgesi kurulmasına yönelik yatırımları hızlandırıyoruz. Yeni sera kurulumu ile sera yenileme yatırımlarını daha fazla destekliyoruz. Soçi'de 500 bin ton domates biz sadece Rusya'ya göndermiş olduk. Aramızdaki dayanışmanın nereden nereye vardığını göstermesi açısında bu çok çok önemli.
Sosyal konut projeleri geliştirerek konuta erişim imkanlarını artıracağız. KKM sistemi görevini yerine getirmiş, kur istikrarını sağlamada önemli görev sağlamıştır. TL mevduatlara dönüşmenin yolunu açacağız. MB yeni şartlara göre güncelleyeceğimiz yatırım taahhütlü avans kredisiyle PPK'nın duruşundan taviz vermeden yatırımları destekleyecektir. Finans ve finansla ilgili danışmanlık hizmetleriyle ülkemize Döviz girdisi sağlayacağız.
Dijital TL ile ilgili çalışmalar devam ediyor, takvimi paylaşacağız. Katılım finans sektörünü sigortacılık dahil tüm alanlarıyla gelişmesi için destek vereceğiz.
Program döneminde başta deprem kaynaklı harcamalar olmak üzere gerekli ihtiyaçlar karşılanırken ekonomide güven ve istikrarın sigortası olarak gördüğümüz mali disiplini koruyup güçlendireceğiz.
Temel vergilerde adil vergi sistemi oluşturmaya yönelik düzenlemeler yapacağız. Kayıt dışılıkla her alanda mücadele edeceğiz. Hedef odaklı ve seçici yaklaşımla finansmana erişimi kolaylaştırırken enflasyonist baskılardan kaçınacağız. Turizm ve taşımacılık gibi döviz kazandırıcı hizmet ticaretini destekleyeceğiz. AB ile ticaretimize yeni boyut kazandırmak üzere gümrük birliğinin güncellenmesine yönelik çalışmaları hızlandıracağız.
Mesleki ve teknik eğitimde müfredatın güncellenmesinin yaygınlaştırılması sağlanacak.