El Bab’da ev ev DEAŞ’lı aranıyor

Fırat Kalkanı harekâtı, son 3 gündür en zorlu mücadeleye sahne oluyor. DEAŞ’ın Rakka ile birlikte en büyük yığınağı yaptığı El Bab’da meskûn mahal çatışmaları devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) benzer bir mücadeleyi daha önce Güneydoğu’da terör örgütü PKK’ya karşı vermiş, bölge teröristlerden temizlenmişti.

Fırat Kalkanı harekâtında 122 gün geride kaldı. 100 bin nüfuslu El Bab’da sıkışan terör örgütü DEAŞ, son çare olarak intihar saldırılarına yoğunlaştı. El Bab’da yapılaşmanın müstakil evlerden oluşması nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) birliklerinin ev ev terörist taraması yaptığı öğrenildi. Bu durumun operasyonun hem süresini uzattığı hem de tuzaklanmış patlayıcı riskini artırdığı belirtildi. El Bab’da son 3 günde 200’e yakın teröristin etkisiz hale getirildiği açıklandı.

EL BAB OPERASYONUNA 750 BORDO BERELİ KATILDI

DEAŞ kuzeyden El Bab’a ulaşan iki ana güzergâha mayın ve el yapımı patlayıcı döşediği için TSK ve muhalifler kente farklı alanlardan girdi. Operasyona katılan Türk askeri sayısının 750 civarında olduğu belirtiliyor. TSK’ya bağlı zırhlı ve piyade tugayları da sınır hattında ihtiyat kuvveti olarak müdahaleye hazır bekletiliyor. Özel Kuvvetler Komutanı (ÖKK) Korgeneral Zekai Aksakallı’nın, operasyonu bizzat yerinden yönettiği öğrenildi.

El Bab’da kontrolün tam anlamıyla sağlanmasının zaman alacağı tahmin ediliyor. Ancak El Bab’ın kontrol altına alınmasıyla birlikte DEAŞ’ın Suriye’deki direnci kırılacak. Sıra DEAŞ’ın kalesi konumundaki Rakka’ya yönelik operasyona gelecek.

TSK’nın bu süreçte Rakka’ya girmeden önce doğuda Menbiç ve batıda Mare hattına yönelerek PYD ile mücadeleye başlayabileceği belirtiliyor. Böylece kontrolü sağlanan alanlara yönelik PYD tehdidi ile PYD’nin kantonları birbirine bağlayarak doğudan batıya uzanan şerit oluşturma hevesi de sona erdirilmiş olacak.

El Bab’da kontrol sağlandığında TSK’nın Suriye rejim güçleri ve İran destekli unsurlarla karşı karşıya gelme riski de bulunuyor. Moskova’da Türkiye, Rusya ve İran arasında sağlanan mutabakatın, bu riski yüksek olasılıkla ortadan kaldıracağı değerlendiriliyor.