Ekrem İmamoğlu'ndan ''Suriyeli'' açıklaması
Resmi olmayan sonuçlara göre İBB Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu Avcılar'da Suriyeli göçmenler hakkında açıklamalarda bulundu.
İBB'nin yeni Başkanı Ekrem İmamoğlu, mazbatasını alan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli'yi makamında ziyaret edip, kutladı. Daha sonra yaklaşık 10 bin kişilik coşkulu bir kalabalığa seslenen İmamoğlu, ''YSK'ya sesleniyorum'' diyerek, şu tarihi çağrıyı yaptı: ''Bu milletin iradesini geciktirmeyin. Bu şehre vakit kaybettirmeyin. Bu şehri, dünyaya birilerinin rezil etmesine müsaade etmeyin. Bir an önce kararınızı netleştirin, görevimize başlayalım. Biz, kazandığımız seçimi yedirtmeyiz. Ben ilk günkü yerimde duruyorum. Bugüne, bu yaşa kadar yaptığım her işte her süreçte bir kişinin hakkını yemedim. Allah şahit. 16 milyon insan da şahit olsun. Hepinizin huzurunda söz veriyorum. Hakkınızı ve hakkımı yedirtmeyeceğim'' dedi. AK Partili seçmenlere de seslenen İmamoğlu, ''AK Partili kardeşlerime soruyorum. Ben bugün o partinin adayı olsaydım acaba ne düşünürlerdi? Ben, kendimi 16 milyon insanın vicdanına, ahlakına kendimi emanet ediyorum'' diye konuştu. Hançerli, konuşmasını bitiren İmamoğlu'na, ''halkın mazbatasını'' sundu. Mazbatada, ''31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Genel Seçimi'nde Sayın Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmiştir'' ibaresi yer aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, mazbatasını alan Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli'yi makamında ziyaret ederek, tebriklerini iletti. İmamoğlu, Avcılar Belediyesi için açılan şeref defterinin ilk imzacısı oldu. Daha sonra belediye önünde konuşlandırılan seçim otobüsünün üzerine çıkan ikili, yaklaşık 10 bin kişilik coşkulu bir kalabalığa seslendi. Mitingde ilk konuşmayı Hançerli yaptı. Hançerli, ''Asla yalnız yürümeyeceksiniz'' diyerek, İmamoğlu'na desteğini sundu. Daha sonra mikrofonu alan İmamoğlu'nun konuşmasının satır başları, şunlar oldu:
''Bizim insani duruşumuzu kimse değiştiremez''
Bizim insani duruşumuzu kimse değiştiremez. Biz, İstanbul'da var olan durumun mutlaka bir envanterini çıkaracağız. Burada bulunan Suriyeli insanların çektiği sıkıntıları elden geçireceğiz. Aile travmaları var, çocukları sıkıntıda. Biz, hiç kimseyi başka bir yere koyamayız. Bu dediğim hususlarla ilgili, şu koca kenti yönetenlerin, 5 yıldır tek cümlesi yok ama bizim her konuda fikrimiz var. İkinci adım, ulusal politikaların geliştirilmesinde. Bu kentin fikri nedir, isteği nedir, ulusal politika nasıl geliştirilmelidir, bu konuda öncü politikalar geliştireceğiz. Bu politikalar nezdinde, Türkiye'nin üst seviye politikasının oluşmasında yardımcı ve destek olacağız.
''Çünkü ben artık İBB Başkanıyım''
Suriyeli mülteciler, bu ülkede mülteci kavramının ötesinde buraya getirilmiş olabilirler. O gün bu kararı alanlar, bugün, yanlış yaptıklarının farkında. Biz, Suriyelilerin vatanlarına dönmesini istiyoruz. Biz, susan olmayacağız, ulusal arası platformda susan dilsiz şeytanlara da şunu söyleyeceğiz. Kardeşim, yerin altındaki petrolle ilgilenene kadar, bu topraklarda barışı temin etmek için gerekeni yapın. 16 milyon insanın belediye başkanı olarak uluslar arası tüm platformlarda sizin sesinizi dile getirip, "Suriye'nin petrolüyle ilgileneceğinize oradaki insanların kardeşliği, huzuruna imkan tanıyın, destek olun, bir an önce Türkiye'de misafir ettiğimiz Suriyeli insanlar vatanlarına dönsün" diyeceğiz. Bu kadar net. Bunları niye anlattım. Çünkü ben artık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım.
''Kadın, değişimi gerçekleştirebilir''
İstanbul ittifakı dedik ve bugün gerçek oldu. Herkesin bize bu süreçte gösterdiği ilgiye alakaya çok teşekkür ediyorum. Bir başka istediğim daha oldu. Artık meydanlarda yüzde 50'si 55'i kadın var. Kadın, değişimi gerçekleştirebilir. Bu sevgi, bu kucaklama bizim sorumluluğumuzu artırıyor. Büyükşehir Belediyesi'ne gittiğinde orada çalışan arkadaşlarım, İBB çalışanları, bakın bu adam size söz veriyor. İBB çalışanlarına alın teriyle ekmeğini kazanan, üreten, kişiye, partiye değil, topluma, 16 milyona hizmet eden herkesin başımın üstünde yeri var. Bizim aynı şekilde büyükşehir belediyesine iş yapan iş insanları, müteahhitler, şirketler, orada işinizi yapmışsanız, karşılığını bu millete hizmet olarak vermişseniz siz de hiç korkmayın, sizin de yeriniz başımızın üstü. Kimse bizden partizanlık üzerinden işler beklemesin, biz herkesi kucaklayacağız.
"Bir dakika durun dedik"
3 bin küsur oyla kazandık dediler. Biz, "Bir dakika durun dedik". Ekibimiz hala 39 ilçede nöbet tutuyor. Biz, görevimize başlayana kadar görevlerine devam edecekler. Milletvekillerimiz, gönüllü arkadaşlarımız, herkes sürecin içerisinde. Şimdi Büyükçekmece'de kapı kapı gezip seçmenleri tespit edeceklermiş. Kapı kapı geziyorlar. Polisimizi de yoruyorlar, onları da rencide ediyorlar. Siz, zamanında açıklamadınız mı, "Seçim sistemine güvenebilirsiniz" diye. "Dünyanın en güvenilir seçim sisteminde en ufak şüphe duymasın" demediler mi? Her gün bir şey üretiyorlar. Bakın çok yanlış. Büyükçekmece'de yapılan bu süreci durdurun. YSK, sürecin kararını hemen vermeli. O da yetmiyor, diyorlar ki Maltepe'nin de sürecini elde tutalım. Say say bitmiyor. Kurul oluşturun diyoruz. Yavaş yavaş sayalım diyorlar. Zaman mı kazanıyorlar anlamış değilim. Mümkün.
''Bu şehirde yeni bir başlangıç var artık''
En çok da benim AK Parti'ye oy vermiş hemşerilerimi ve dostlarımı rencide ediyorlar. 1994 yılında, Sayın Cumhurbaşkanı büyükşehir belediyesini kazandığında, millet ve dönemin iktidarı görevi teslim etti mi? 2002 yılında bütün Türkiye'deki seçimi kazandılar ve o dönemin iktidarı, o dönemin karar vericileri görevi teslim ettiler mi? Ya kardeşim niye böyle yapıyorlar? AK Partili kardeşlerime soruyorum. Ben bugün o partinin adayı olsaydım acaba ne düşünürlerdi? Ben, kendimi 16 milyon insanın vicdanına, ahlakına kendimi emanet ediyorum. Bu şehirde yeni bir başlangıç var artık. Bu şehirde yeni bir dönem başlamıştır. Biz hazırız. Belediye başkanlarım hazır. Siyasi ekiplerimiz hazır. İstanbul'un 16 milyon insanı hazır. Hepimiz hazırız.
''Milletin iradesini geciktirmeyin''
YSK'ya sesleniyorum, bu milletin iradesini geciktirmeyin. Bu şehre vakit kaybettirmeyin. Bu şehri, dünyaya birilerinin rezil etmesine müsaade etmeyin. YSK'ya sesleniyorum. Bir an önce kararınızı netleştirin. Görevimize başlayalım. Biz, kazandığımız seçimi yedirtmeyiz. Ben, ilk günkü yerimde duruyorum. Bugüne, bu yaşa kadar yaptığım her işte her süreçte bir kişinin hakkını yemedim. Allah şahit. 16 milyon insan da şahit olsun. Hepinizin huzurunda söz veriyorum. Hakkınızı ve hakkımı yedirtmeyeceğim. Bu ülkenin çocuklarına gençlerine, Cumhuriyet'in değerlerini öğreteceğiz. Bir arada yaşamayı öğreteceğiz. Kimse, bizim çocuklarımızı aldatamayacak. Gençlerimiz özgür olacaktır. Gençlerimizle bu ülkenin geleceğini hazırlayacağız. Görevimize başlayalım İstanbul'u ayağa kaldıracağız. Barış, huzur, mutluluk içerisinde, üreten bir İstanbul.