Eczacıladan yeni talep:Sağlık Bakanlığı'nın yönetmeliği yargıya taşınıyor

Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Metin Kamış, Sağlık Bakanlığı'nın yönetmenliğini yargıya taşıyacaklarını iletti.

Sağlık Bakanlığı’nın, 12 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Ek Ödeme Yönetmeliği, kamu eczacılarını harekete geçirdi. Türk Eczacıları Birliği (TEB), yönetmeliğin iptali için dava açacaklarını duyurdu.

Halk TV'den Eda Narin'in haberine  göre, Türk Eczacılar Birliği’nden yapılan açıklamada, eczacıların yönetmelik ile ‘yok sayıldığını’ belirtilerek, “Sağlık sisteminin gizli kahramanları olan meslektaşlarımız, söz konusu düzenlemede kendilerine reva görüleni değil hakkı olanı istemektedir. Düzenlemeye ilişkin itirazlarımızı içeren basın açıklamamızda bölge eczacı odalarımız ve meslektaşlarımız ile birlikte başlatmış olduğumuz eylem planımız doğrultusunda bütün meslektaşlarımız hak ettikleri değeri alana kadar omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyurmuştuk” ifadelerine yer verildi.

 “HAKKANİYETLİ DEĞİL”
Sağlık Bakanlığı’nın kamu eczacılarına yönelik adımlarını Eda Narin’e değerlendiren Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Metin Kamış, yönetmelikte kamu eczacılarının bir kez daha görmezden gelindiğini dile getirdi. Kamış, “Yeni düzenlemeyle kamuda görev yapan diğer sağlık çalışanları gibi canla başla çalışan, görevlerini layıkıyla yerine getiren kamu eczacılarımıza reva görülen oranlar, sağlık personeli arasında katsayı adaletsizliğini artırdığı gibi hakkaniyetli de değildir” dedi.

“TALEP ETTİĞİMİZ ORANLAR GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Kamış, kamu eczacılarına hak ettikleri değerin verilmediğini söyleyerek, “Meslektaşlarımız; hastanelerde yönettikleri bütçe, yaptıkları iş, eğitim süreleri ve aldıkları risk itibariyle bu yönetmelikle belirlenen oranlardan çok daha iyisini hak etmektedir. Kamu eczacılarına yapılacak mesai içi ek ödeme tutarlarında ve kadro unvan katsayılarında Türk Eczacıları Birliği olarak talep ettiğimiz oranlar görmezden gelindiği gibi, hizmet alanı kadro ve unvan katsayılarında dahi bir değişiklik yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.

“YÖNETMELİK YENİDEN DÜZENLENSİN”
Kamu eczacılarının 5 yıllık lisans mezunu diğer sağlık çalışanlarıyla yaşadığı ücret adaletsizliğinin derinleştiğini belirtti ve “Sağlık personeli arasındaki çalışma barışını bozan, kamu eczacılarını alenen yok sayan bu düzenlemeyi anlamamız ve kabul etmemiz mümkün değildir. Buradan Sağlık Bakanlığı’na açık çağrıda bulunuyor, kamu eczacılarının uğradığı mağduriyeti giderecek şekilde söz konusu yönetmeliğin yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

“ANAYASAL EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI”
Kamış, kamu eczacıları ile diğer sağlık personeli arasındaki idarenin takdir yetkisinden kaynaklanan farklı ücret planlamasının anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çekerek, "Eczacılara yönelik çalışma barışını bozan ve gelir adaletsizliği oluşturan bu yönetmeliğin ilgili yerlerinin hukuka aykırıdır. Çünkü ilgili yönetmeliğin Anayasal eşitlik ilkesine aykırı olduğunu düşünmekteyiz” dedi.

 Yönetmeliği “mezkur” olarak tanımlayan Kamış, ‘hukuksuzluğu’ şöyle sıraladı:

1. Uzmanlık alanları arasında gelir adaletsizliği derinleştirilmiştir.

2. Katsayı artış oranları hukuka aykırı tesis edilmiştir.

3. Mesai dışı tavan ödemelerinde esasa müessir katsayılardaki hukuka aykırılıklar vardır.

 4. Taban ödeme katsayılar tablosunda hukuka aykırılıklar vardır.

“DOĞRUDAN KAMU MALİYESİNE ETKİSİ VAR”
Eczacıların da tıpkı hekim ve diş hekimleri gibi stratejik personeller olduğunu vurgulayan Kamış, “Eczacılar da diş hekimleri gibi 5 yıllık eğitim almaktadır. İki lisansiyer stratejik personel arasındaki yaklaşık 4-5 katlık puan farkı kabul edilemez olduğu gibi gelir adaletsizliği oluşturarak çalışma barışını etkilemektedir” şeklinde konuştu.

Eczacıların; hastanelerde milyonlarca liralık depoların sorumluluğunu aldığını ifade eden Kamış, şunları söyledi:

“Etkin ürün yönetimi, akıllı ilaç kullanımı, miad süresi içerisinde ilacın ve sarfın kullanılması veya kullanılan tesislere dağıtımı, ihale süreçlerinde ihtiyaç analizleri yaparak doğru, gerekli ürünün doğru stok miktarını sağlaması gibi doğrudan kamu maliyesi üzerine etkileri vardır.

İlaç ve ihale konusunda yetkisiz bir kişinin eczanede çalışması durumunda kamu hastanelerinin milyonlarca lira zarara uğrayacağı yadsınamaz bir gerçekliktir. Bu sebeple sağlık hizmet sunumuna katkı salt girişimsel tıbbi işlemle değerlendirilmeyerek idari, mali ve sosyolojik katkılar da esasa müessir olmalıdır.

Bir kez daha altını çizmek isteriz ki birlikten doğan gücümüzle, tüm bölge Eczacı Odalarımız ve meslektaşlarımız ile birlikte başlatmış olduğumuz eylem planımız doğrultusunda her alanda görev yapan bütün meslektaşlarımız hak ettikleri değeri alana kadar omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Sonraki Haber