Düğün salonunda fotoğraf krizi, düğünü iptal ettirdi
Düğün salonunda anlaşmalı fotoğrafı haricinde fotoğraf çeken davetliler nedeniyle düğün iptal edildi.
Düğün salonlarında anlaşmalı fotoğrafçı haricinde başkasına çekim izni verilmemesi sonucu pistte oynayan yakınlarının fotoğrafını çeken davetlilere kızan salon işletmecisinin, müziği kesip ışıkları kapattı.
Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde 10 Kasım 2014 tarihinde bir düğünde trajikomik olaylar yaşandı. Çalan müzik eşliğinde kendini halaya kaptıran davetliler bir anda müziğin kesilmesi, ışıkların kapatılmasıyla büyük şok yaşadı. Gerçek ise kısa sürede ortaya çıktı. Bazı davetlilerin fotoğraf çekmesine öfkelenen salon fotoğrafçısı ve çalışanları, "Kimse fotoğraf çekmeyecekti" diyerek düğün sahiplerinin üzerine yürüdü. Çıkan olaylar üzerine işletme sahipleri düğün salonundaki elektrikleri kapattı. Elektriklerin kesilmesi ile şok yaşayan davetliler, salonu terk etmeye başladı . Yaşanan olayın düğün esnasında çekilmiş görüntüleri ortaya çıktı. Bir davetlinin cep telefonuyla fotoğraf çekmesi yüzünden düğünü iptal olan gelin ve damat soluğu mahkemede aldı. Damat ile gelinin babaları, tüketici mahkemesinde açtığı davada, düğün günü misafirlerin fotoğraf çekmesi üzerine, salon işletmecisi ve fotoğrafçısının müziği, ışıkları kapatarak düğünü iptal ettiklerini, ’Hani kimse fotoğraf çekmeyecekti’ diyerek ailelerinin üzerine saldırdıklarını öne sürdü. Davacı dünürler, takılamayan takılar ve organizasyon için ödenen sözleşme bedeli sebebiyle maddi zararlarının büyük olduğunu kaydetti. Dünürler, 21 bin 700 TL maddi tazminat ile 100 bin TL manevi tazminatın kendilerine ödenmesini talep etti. Davacı salon işletmecisi ve fotoğrafçı ise iddiaları reddetti. Davalılar, sözleşmede belirtilmesine rağmen davetlilerin çekim yaptığını öne sürdü.
Konu ile ilgili konuşan düğün sahiplerinin avukatı Yaren Özşenol, “2014 yılında müvekkil taraflar damat ve gelin evlenmeye karar veriyorlar ve Gebze de bir restoranda anlaşma yaparak düğün günlerinin belirleyip bu sözleşmeye dahil konuları da kesinleştirerek ödemelerini yapıyorlar. Sözleşmenin içerisinde fotoğraf ve video çekiminin organizatör şirket tarafından yapılacağına ilişkin bilgi mevcut. Ancak bu profesyonel çekim boyutunda bir anlaşma ve onun dışında hepimizin telefonlarında kameralar var . Sonuçta harici olarak ta kameralar kullanıyoruz. Bunları kapsayan bir hüküm değil. Olay günü gelin ve damat arabalarıyla geliyorlar. Düğünün yapılacağı mekanın girişinde anlaşılan bedelin dışında bir tutar talep ediliyor. Fotoğraf ve video çekimi için buna karşılık damat bey herhangi bir sorun yaşanmasın bu mutlu günleri bozulmasın diye daha sonra konuşmalarını talep ediyor. Sorunu halledebileceklerini söylüyor. Sonuçta uzun zamandan beri beklenilen bir gün ve insanlar bu mutlu günü hiçbir sorun çıkmadan sonlandırmayı hayal ediyorlar. Bu şekilde çok ufak bir konuşma sonrasında halledildiğini düşünerek düğün salonuna giriyorlar” dedi.
“Damadın annesi hastalanıyor”
“Gelin ile damat salona giriş yapıyorlar” diyen Özşenol, “Ardından ilk dansları başladığı sırada yakınları tarafından çekimler yapılıyor. Ancak bu çekimler telefon çekimleri profesyonel olmayan çekimler. Bunun üzerine organizatör şirketi ve çalışanları tarafından ses sistemi kapatılıp ışıklar kapatılarak düğün sabote edilmeye çalışılıyor. Ardından yine ufak bir arbede yaşanıyor. Ses sisteminin kapatılması ışıkların kapatılması hem gelin ile damadı şoka uğratıyor, hem de konukları aynı şekilde düğünün iptal olduğu düşüncesiyle konuklar giderken o sırda jandarmalar da çağrılıyor. Ardından yaşanan küçük bir arbede sonrasında ambulanslar geliyor. Damadın annesi hastalanıyor” ifadelerini kullandı.
“Damat ve gelin evlilik yıl dönümlerini kutlayamıyorlar”
Evliliklerini düğünle taçlandırmak isteyen insanların o hayal ettiği düğün günü maalesef hüsranla sonuçlandığını ifade eden Özçelik, “Müvekkil bununla ilgili hiçbir şekilde konuşamıyor. Hali hazırda üzerinden 4 yıl gibi bir süre geçmesine rağmen evlilik yıl dönemlerini kutlayamıyorlar. Düğün ile ilgili görüntüleri izleyemiyorlar. Maddi kaybın yanında manevi kayıpla ilgili tazminat davamız da var. Bu dava maddi kaybın dışında dediğim gibi aile birliğini kuramayacak şekilde bir manevi zarara uğruyorlar. Maalesef davanın şu anki gelinen aşamasında tanıklar dinlenilmeye devam ediyor. Talimat duruşmaları yapılıyor. Tanıklar Ankara’dan Antalya’dan dinlendiği için talimat dönüşleri bekleniyor. 21 bin 700 TL maddi tazminat talebimiz var. Yapılan harcamalara ilişkin bunun dışında taraflar için 50’şer bin TL’lik toplamda 100 bin TL olmak üzere manevi tazminat taleplerimiz var. Dava süresince elektriklerin kesildiği tabi ki öncelikle savunmaları profesyonel çekim yapıldığına ilişkin ancak dosyaya video görüntüleri de sunuldu. Profesyonel bir çekim olmadığı da ortadadır. Elektrik kesintisinin, elektriklerin kapatılmasında kendilerine ait bir sorun olmadığını söylüyor. Ancak ilgili kurumdan alınan yazıda o tarihte o bölgede herhangi bir elektrik kesintisi yapılmadığı bilgisinde dosyaya girmiş bulunmakta” şeklinde konuştu.