Dolar kuru için endişe veren tahmin: ''TCMB faizi %25 yapsa bile...''
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 25’lere getirmesinin tek başına kurdaki artışı engellemeyeceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yarın açıklayacağı politika faizi kararı öncesinde dün sert bir şekilde geri çekilen piyasalar yeni güne yükselişle başladı. Başta Dolar, Euro ve altın olmak üzere hem döviz hem de değerli metaller Türk Lirası karşısındaki zirve yolculuğunu sürdürüyor.
Dün doların satış fiyatı 23,56 lira, euronun satış fiyatı ise 25,72 lira olmuştu.
Seçimlerin ilk turunun olduğu 14 Mayıs’ta 19,60 seviyesinde seyreden Dolar geçtiğimiz hafta 23,75 TL seviyesine ulaşarak tarihi rekorunu bir kez daha kırmıştı. Dolar gibi yurt içi piyasalarda yükselişini sürdüren Euro/TL ise tarihinde ilk kez 26 TL seviyesine ulaşarak tarihi rekorunu yeniledi. Altın da 1.498 liraya ulaşarak yeni bir rekora imzasını atmıştı. Türk Lirası'nın Dolar kuru karşısındaki 15 haftalık bu aralıksız değer kaybı son olarak 1999 yılında görülmüştü.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Ekonomim gazetesinden Burcu Göksüzoğlu’nun “Faiz artışıyla beraber kurda düşüş bekleniyor ancak bir yandan da yabancı girişi isteniyor. Dolayısıyla kur ne olabilir, denge nerede oluşur?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bu soru hep iktisatçılar için zordur. Şu anda da zor. Neden? Çünkü henüz bir serbest piyasada kurun geleceği yeri görebilmiş değiliz. Bir yandan örtülü müdahaleler devam ediyor.
Geçen hafta bir gün Merkez Bankası bir süre için müdahalesinin olmadığını yüzde 7’ler civarında TL’nin değer kaybettiğini, sonradan bir anda o değer kaybının yavaşladığını gördük ki bu muhtemelen Merkez Bankası’nın rezerv sattığını gösteriyor. O günden beri de ılımlı bir şekilde Türk Lirası’nın değer kaybının devam ettiğini gördük. Bence amaç kademeli bir şekilde, adil piyasa değerine gelebilmek.
Adil piyasa değeri nedir? Aslında piyasayı serbest bıraktığınız zaman arz ve talebin doğal olarak dengelendiği noktada oluşacak kur seviyesi o adil değer.
Analistlerin farklı senaryolarda hesaplamaları var. 25’lerden 28’lere kadar giden, belki 30’lara varabilecek bir adil değerden bahsediliyor ama her bir kur hesabının altında yatan politika faizi senaryosu var. Dolayısıyla siz eğer politika faizini daha önden yüklemeli yukarılara çıkarırsanız, o adil değer aşağılara inecek. Şu anda o patika için sinyal almış değiliz. 22’sinde gelecek yönlendirmeden sonra değerlendirmek gerekir. Şu anda sadece tahmin etmeye çalışıyoruz ama benim tahminim eğer 25’ler civarında bir faiz artışına gidilirse kurdaki değer kaybının da devam edeceği şeklinde.
Çünkü eğer faizi 25’e getirirseniz bu en fazla kurdaki değer kaybını yavaşlatır ama enflasyonun önüne geçecek, kur korumalı mevduattan doğal çıkışı sağlayacak bir faiz olmaz. Eğer 25’e getirilirse bunu bir ara adım olarak düşünmek ve kademeli olarak politika faizinin yükselmesini beklemek gerekecek.
Şu andaki anlayış 25-28 aralığında kurun sakinleşeceği şeklinde.“