Diyanet'ten Kadir Mısıroğlu açıklaması
Diyanet İşleri Bakanlığı, Kadir Mısıroğlu ziyareti hakkında açıklamalarda bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan Kadir Mısıroğlu ziyaretiyle ilgili açıklama geldi. Açıklamada, '9 Kasım'da 14.30'da tamamen insani duygularla yapılmış bir hasta ziyaretidir' denildi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yazar Kadir Mısıroğlu'na gerçekleştirdiği ziyaret sonrası gelen tepkiler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş'ın bir ziyareti ile ilgili bazı medya mecralarında gerçeklerle bağdaşmayan haber ve yorumlar yapıldığı görülmektedir. Söz konusu ziyaret 9 Kasım 2018 tarihinde saat 14.30 sularında ve tamamen insani duygularla yapılan bir hasta ziyaretidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" denildi.
NE OLDU?
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı" diyen Kadir Mısıroğlu'na Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümünde geçmiş olsun ziyaretinde bulunmuştu.
ZİYARETE TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın 10 Kasım'da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretleriyle tanınan Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmesine yönelik tepkilere Genç İmam Hatipliler Derneği de katıldı.
Derneğin Genel Başkanı Samet Akkaya, yazılı bir açıklama yaparak Diyanet'in ve din görevlilerinin siyasetin üstünde olduklarına inandıklarını ve İslam dininin hoşgörü, kardeşlik, birlik, beraberliği emrettiğini hatırlattı.
Akkaya, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Toplumun kin ve nefretini kazanacak işlerden uzak durmayı, kendisini de uzak tutmayı vazife bilir. İslam dinini temsil eden birisi, hoşgörülü olmalı ve bulunduğu toplumun değerlerine saygı duymalı, saygı duyan insanlarla bir olmalı ve her zaman da saygı duymayı tavsiye etmeli. İslamı temsil eden birisi toplumumuzu birleştirmeli, ayrıştırmamalı ve insanların nefretini kazanacak işlerden uzak durmalı. Biz bir çocuğun kuşu öldü diye o çocuğa taziyeye giden bir peygamberin ümmetiyken, bizim hoşgörü kazandıracak iş ve işlemlerde bulunmaktan başka bir işimiz olmamalı."