Diyanet'e ''hörmet''ten suç duyurusu!

Fethiye Cumhuriyet Savcılığı'na giden Murat Bayezıt adlı vatandaş, Türkiye Diyanet Vakfı ve Fethiye Müftülüğü hakkında "yasa dışı faizcilik, tehdit ve ‘HÖRMET’ adı altında rüşvet talebi" iddialarına ilişkin, suçlamalarının odağındaki isimler hakkında suç duyurusunda bulundu.

Muğla Fethiye'de ev sahibi olma hayali kuran Murat Bayezıt 2019 yılında bir daire satın aldı. Fakat dairenin daha önce Diyanet Vakfı'na bağışlanarak 110 bin TL ipotekli olduğunu öğrendi. 110 bin TL’yi Diyanet Vakfı'na ödeyip ipoteği kaldırmak isteyen Bayezıt'ın bu isteği kabul edilmedi. Kendisinden “Hörmet” adı altında faizli 230 bin TL istendiğini iddia etti. Diyanet'in açtığı güncelleme davası ile bilirkişi raporu bu rakamın 2019 yılında 523, 939.90 TL'ye ulaştığını gösteriyor.

Odatv'den Murat Sökdü'nün haberine göre Türkiye Diyanet Vakfı, Fethiye Müftülüğü ve bazı çalışanlar hakkında Fethiye Cumhuriyet Savcısı'na suç duyurusunda bulunarak ifade veren Murat Bayezıt'ın özellikle "HÖRMET" adı altında Diyanet görevlisi tarafından rüşvet istendiğini belirterek, "Müftülükte memur olarak görev yapan M.F.E, Diyanetin ve Ensar Vakfı'nın avukatı ile uğraşamazsın. Sende Hörmet var mı?" diye bir soru sordu. Bende "evet saygı sevgi vardır dedim. Onu geç sen bize ne kadar hörmet verirsin senin adına Müftü H.U'dan söz alayım senin işini çözmek için dedi. Kendilerine Hörmet adı altında istenen rüşvetin yapılan tehdidin ve istenilen faizin ne kurumlarına ne de insanlıklarına yakışmadığını söyledim ve bir daha kendileri ile hiç görüşmedim" diyen Bayezıt, "tapuda, faizsiz yazan mülkün güncelleme adı altında faizini istiyorlar. Dinimizde faiz haram değil miydi? Diyanet Vakfı'na bağış yapan Bekir Erdoğan'ın zaten ‘faizsiz’ ibaresi var. Kendisi de bu konuda yanımızda olduğunu söylüyor. Yani bağışçı Diyanet Vakfı'nın güncelleme adı altında faiz istemesinden çok rahatsız" diyerek, yaşanan olayın büyük bir skandal olduğunu ifade etti.

"MÜFTÜ CEMAATİN İÇİNDE "MERKEZİ SİSTEMDEYİZ, NAMAZ SONRASI GÖRÜŞELİM" DEDİ

Murat Bayezıt şöyle devam etti:

"Derdimi anlatmak için çalmadığım kapı kalmadı en son bir kandil namazı için Fethiye merkez camii ne gittim yeni gelen Müftü K.O'nun vaaz verdiğini gördüm. Cemaatin içinde Müftü beyden söz istedim bir sorum olduğunu söyledim. Kendilerine her ne şekilde olursa olsun İslam dinimizde faizin haram olup olmadığını sordum. Kesinlikle haramdır diye cevapladı. Bunun üzerine Diyanet Vakfı olarak neden benden faiz ile para almak için dava açtıklarını sorduğumda mikrofonu kapatarak şu an merkezi sistemdeyiz namaz sonrası konuşalım bekleyin dedi. Namaz bir araya geldik olayı sordu anlattığımda yarın müftülüğe gelin evraklarınızı da getirin inceleyip konuşalım dedi. Ertesi gün Müftülüğe gittim vakıf memurunu çağırdı tekrar dosyaları inceledik benim haklı olduğumu söyledi. Bağışçı Bekir Erdoğan ile tekrar görüştüm yaşadıklarımı anlattım Bekir Erdoğan bana mahkemede senin yanında olacağım faiz alınmaması için elimden geleni yapacağım diyerek yardımcı oldu. Müftü beye bulunduğu kurum ve makamından dolayı rica ettim. Diyanet İşleri Başkanlığı'na mağduriyetimi anlatan bir yazı yazmasını rica ettim. Beni aşan bir konu benim elimden bir şey gelmez dedi. Fethiye Müftüsünün kim olduğunu ve Vakıf Başkanının kim olduğunu sordum, benim dedi. Peki hocam sizden başka kime gideceğim dedim. Ben elimi taşın altına sokamam yanıtını aldım."

Bayezıt, "Diyanet'e bağışta bulunan Bekir Erdoğan Müftüyü arayarak ‘ben faizsiz olarak bağış yaptım ve faiz alınmasını istemiyorum lütfen bu olayı çözüme kavuşturun’ da dedi. Ama sonuç ortada” diyerek sözlerini tamamladı.

Sonraki Haber