Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ''nükleer''e savaş açtı
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “Nükleer, radyoaktif, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarının çevreye verdiği zarar korkunç boyutlara ulaşmıştır. Açıkça ifade etmek gerekir ki tüm bunlar gelişmiş ülkeler tarafından yapılmıştır” dedi.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen ‘Küresel Dini Liderler Zirvesi’nde konuşan Erbaş, teknolojinin kutsandığını, ahlak ve medeniyet krizi yaşandığını savundu.
Küresel çevre sorunlarının sadece insanoğlunu değil tüm ekolojik sistemi tehdit ettiğini söyleyen Erbaş, şunları söyledi:
“Bugün gücü, tüketimi, tahakkümü hayatın merkezine koyan anlayış, yeryüzündeki tüm doğal dengeyi tahrip etmiştir. Endüstriyel üretim, ekonomik büyüme, istihdam, refah gibi kavramlara sığınılarak doğal kaynaklar, ekolojik çevre ölçüsüz şekilde istilaya maruz kalmıştır.
Bu süreçte, çevresel felaketler, küresel ısınma, gıda güvensizliği, doğal kaynakların talan edilmesi, havanın, suyun, toprağın korkunç şekilde kirletilmesi hep göz ardı edilmiştir. Daha da vahim olan, nükleer, radyoaktif, biyolojik ve kimyasal kitle imha silahlarının çevreye verdiği zarar korkunç boyutlara ulaşmıştır. Açıkça ifade etmek gerekir ki tüm bunlar gelişmiş ülkeler tarafından yapılmıştır.”
Ekolojik sorunların, küresel ısınmanın ve çevre kirliliğinin çözümünün bireysel, toplumsal, ulusal, evrensel düzeyde ciddi bir tavır ve davranış değişikliği gerektirdiğini belirten Erbaş, şunları söyledi:
“Küresel bir bilinç ve politika değişikliği gerektirmektedir. Özellikle endüstri toplumları için güçlü bir sorumluluk gerektirmektedir. Çevreye yönelik merhametten yoksun, sorumsuz, umarsız ve hoyratça yaklaşımların olumsuz sonuçları apaçık ortadadır. Dolayısıyla sözü edilen olumsuz tablo, insan-çevre ilişkisini sorumluluk, emanet, güzel ahlak ve salih amel bağlamında yeniden gözden geçirmenin elzem olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Aksi halde insanın, kendisini de helak edecek büyük bir tahribatın ve son tahlilde topyekun bir yıkımın yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Bu yakın tehdit karşısında insanlığın emniyeti ve dünyanın daha emin, daha temiz ve daha güzel olması için insani ve ahlaki değerler ekseninde bir farkındalık oluşturulması önem arz etmektedir. Dini liderler en azından güçlü ikazlarını ve manevi rehberlik vazifelerini hakkıyla yerine getirmeye gayret etmektedir.”