Deprem bölgesine inşa edilecek 85 bin 250 konut ortalığı karıştırdı

11 ilimizi yerle bir edip 44 binden fazla canımızı yitirdiğimiz deprem felaketinde hem yeni hem artçı depremler devam ederken, 5 ilde yapılacak konutlar ve üstlenici şirketler açıklandı, tartışmalar başladı.

45 bine yakın kişinin yaşamını yitirdiği, 11 ilde 14 milyon kişinin etkilendiği, artçı sarsıntıların iki yıl sürmesinin tahmin edildiği, resmi verilere göre 164 binden fazla binanın yıkıldığı veya acil olarak yıkılmasına karar verildiği “6 Şubat depremlerinin” üzerinden 21 gün geçti.

Üçüncü günde kentlerin bir yıl içinde yeniden inşasını taahhüt eden hükümet, ikinci haftada sözleşme imzalamaya başladı. Kalyon, Kuzu Grup, Optimal gibi dokuz şirket yüklenici firma, altı şirket ise müellif firma olarak belirlendi.

“Afet Bölgesi Tasarım Alanları Rehberi”nde yer alan bilgilere göre, deprem bölgelerinde yapılacak dairelerin yapımını Kalyon, ANT Yapı, NKY, Kuzu Grup, Ege Yapı ve Dome gibi şirketlere verildi.

REHBER HAZIRLANDI

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER) tarafından hazırlanan “Afet Bölgesi Tasarım Alanları Rehberi”ne göre Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Hatay, Adana'da toplam 23 milyon 426 bin metrekare alanda 85 bin 250 yeni daire yapılacak.

Oda başkanları ve uzmanlar “zemin etüdü yapılmadan” ve “artçı depremler sürerken acele yapılacak” inşaatlara tepki gösterdi.

İNŞAAT ALANLARI İÇİN OHAL KARARNAMESİ

İnşaata ilişkin çalışmaları hızla sürerken, 8 Şubat'ta 10 ili kapsayacak şekilde ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında 24 Şubat'ta yeni bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı.

OHAL Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne ile OHAL'in uygulandığı 10 ilde; afetten etkilenen geçici ve kesin iskân alanlarının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından resen belirlenmesi sağlandı.

Fiilen orman vasfı taşımayan alanların vasfı değiştirilerek, Hazine adına tescil edilmesinin önü açıldı. Kararnamede; geçici ve kesin iskân alanlarında, kiraya verilen mesire yerleri, orman parkları ve taşınmazlara ilişkin kiralama sözleşmeleri ile maden ruhsatlarının resen iptal edilmiş sayılması için düzenleme yapıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ ile birlikte Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), “Afet Bölgesi Tasarım Alanları Rehberi” hazırladı.

Rehbere göre; 5 ilde toplamda 23 milyon 426 bin metrekare alan yeni proje alanı olarak belirlendi. Bu alanların üzerinde toplamda 85 bin 250 yeni daire üretilmesi planlandı. Projelerin hangi şirketler tarafından yürütüleceğine dair bilgiler de rehberde yer aldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve TOKİ ile birlikte Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği (GYODER), “Afet Bölgesi Tasarım Alanları Rehberi” hazırladı.

Rehbere göre; 5 ilde toplamda 23 milyon 426 bin metrekare alan yeni proje alanı olarak belirlendi. Bu alanların üzerinde toplamda 85 bin 250 yeni daire üretilmesi planlandı. Projelerin hangi şirketler tarafından yürütüleceğine dair bilgiler de rehberde yer aldı.

KAHRAMANMARAŞ, MALATYA, OSMANİYE, HATAY, ADANA

Rehberde; Kahramanmaraş, Malatya, Osmaniye, Hatay, Adana illeri için ilçe ilçe proje alanları belirlendi, yeni üretilecek daire sayıları hesaplandı. Belgeye göre, projelerin hangi şirketler tarafından yürütüleceği de belirlendi. Rehbere göre; proje alanları, alanlar üzerinde üretilecek konut sayısı ve projeleri yürütecek ve projelerin müellifi olacak iktidara yakınlığı ile bilinen şirketler şöyle:

KAHRAMANMARAŞ’TA 17 BİN 250 DAİRE

Kahramanmaraş: il genelinde 4 milyon 9 bin metrekare alan üzerinde proje hazırlanacak. Toplamda 17 bin 250 adet daire üretilecek.

Afşin'de, Merkez Proje Alanı'nda; 750 adet yeni daire yapılacak. Bu proje Kalyon ve İki Design şirketleri tarafından yürütülecek. Elbistan'da, Doğu Proje Alanı'nda; 2500 daire üretilecek. Bu projenin yürütücüsü NKY şirketi ve Mental Design olarak belirlendi.

Onikişubat İlçesi'nde, Önsen Proje Alanı'nda 10 bin adet daire yapılacak. Proje; NKY isimli şirket tarafından yürütülecek. Türkoğlu Proje Alanı'nda; 2 bin adet daire üretilecek. Bu proje de Kalyon tarafından yürütülecek. Projenin müellifi ise ABOUTBLANK olacak.

Depremin merkez üssü Pazarcık ilçesinde, İncirli Proje Alanı'nda; 2 bin adet daire üretilecek. Projenin; ANT Yapı ve MKN Mimarlık tarafından yürütüleceği görüldü.

 MALATYA’DA 30 BİN DAİRE

Malatya: 8 milyon 600 bin metrekare alan üzerinde 30 bin adet daire yapılacak. Malatya'nın Battalgazi İlçesi'ndeki Çamurlu Proje Alanı'nda 15 bin adet daire üretilmesi planlandı. Çamurlu Projesi DOME şirketi tarafından inşa edilecek projenin müellifi DOME ve CROSS WORK şirketleri olacak.

Yeşilyurt İlçesi'ndeki İkizce Proje Alanı'nda 10 bin adet daire üretilmesi planlandı. İkizce Projesi'nin yürütücüsünün Kuzu Grup, müellifinin ise AGM Mühendislik olacağı görüldü. Doğanşehir Proje Alanı'nda ise 5 bin adet daire üretilecek. Bu proje ise EGE Yapı ve Mimar Mimarlık'a verilecek.

HATAY’DA 27 BİN KONUT

Rehbere göre, Antakya'da 8 milyon 617 bin metrekare alan; 10 ayrı proje alanına ayrıldı. Bu alanlar üzerinde toplamda 27 bin yeni konut üretilecek. Antakya projeleri; Kalyon, NEF, Tahincioğlu ve Optimal şirketleri tarafından yürütülecek. Bazı projelerin yürütücüleri, aynı zamanda müellifleri olacak.

Belen Proje Alanında, 200 bin metrekare alan üzerinde 1000 adet konut üretilecek. Belen Projesi'nin yürütücüsü Tahincioğlu, müellifi Kayabay Mimarlık olacak.

Samandağ'da, Mağaracık Proje Alanı'nda; 600 bin metrekare alan üzerinde 3 bin adet daire ise Kalyon tarafından yapılacak.

OSMANİYE'DE 5 BİN, ADANA’DA 2 BİN KONUT

Osmaniye’de Merkez Proje Alanı'nda, toplamda 1 milyon metrekare alan üzerinde 5 bin adet konut üretilecek. Projeyi Ege Yapı üstlenecek.

Adana’da Kentte açılacak Çukurova Proje Alanı'nda, 400 bin metrekare arazi üzerinde 2 bin adet yeni daire üretilecek. Projenin hem yürütücüsü hem müellifi Optimal adlı şirket olacak.

UZMANLAR TEPKİLİ

Şehir Plancıları Odası Başkanı Gencay Serter, “Şu anda zaten planlama süreci yok. Sadece konutlara ilişkin proje yürüyor. Kanunlar ve yönetmeliklerle ortaya konulmuş gereklilikler bile dışlanmış durumda” diye konuştu.

Serter, kentlerin konutlarda ibaret olmadığını ve planlamanın dışlandığını kaydederek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şöyle bir yanlış var; konut alanlarının ivedilikle yapılması. Biz de oradaki depremzede vatandaşlarımızın konforlu yaşam alanlarına kavuşmalarını herkes gibi biz de istiyoruz ama şöyle bir yanlışlık olmasın kent sadece konuttan ibaret bir yapı değildir. Birçok sanayi, ticaret alanları konut alanlarıyla beraber çöktü.

Bütün bu sektörleri için alan altyapısı ve üstyapısıyla ve bütün bu karmaşık sistem içerindeki bütünlüğü çözecek yegâne enstrümanınız planlardır. Burada ısrarla planlama sürecinin yürütülmesi gerektiğini söyledik. Çünkü bu kentlerimiz bizim kadim kentler, üzerinde yüzlerce yıl yaşayacağımız kentleri kurguluyoruz.

Ama bu kararnameyle planlama meslek disiplini tamamen sürecin dışına itilmiş durumda. Zemin ve yapı ölçeğinde tartışmalar yürüdüğü için zeminden yapıya geçene kadar aradaki en önemli meslek olan planlama maalesef devre dışı bırakıldı. Bu planlamanın devre dışı bırakılmasıyla beraber alan içinde plansız bir gelişmenin süreceğini bu konuda bir sıkıntı yaşanabileceğini düşünüyoruz.

Kentlerin bu şekilde 1 senede, 1 ayda planlaması gibi bir süreç çok rasyonel görünmüyor. Bütün sektörleriyle beraber, bütün bileşenleriyle beraber, altyapı, üstyapı bütün donatılarının gözeterek bunun planlaması gerekiyor.”

JEOLOJİ MÜHENDİSİ ALAN: 20 GÜN ÇOK YETERSİZ

Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, depremin büyük yıkım yarattığı bölgelerde konut çalışmalarının başlatılmasını şu sözlerle değerlendirdi:

“20 gün içerisinde henüz enkazlar dahi kaldırılmadan o bölgede yer seçimlerini yapmak, sondaj çalışmalarını yürütmek, sondaj çalışmalarına dayalı jeolojik, jeoteknik mikro bölgelendirme etütlerini gerçekleştirmek, elde edilen bu verilerle planlama süreçlerini yürütmenin çok olanaklı olmadığın düşünüyoruz. Bu işin bir toplumsal baskı olmakla birlikte bilimsel ve teknik araştırmalara da süre tanıyan bir zaman dilimin olması gerektiğini ifade ettik.

Bölgede depremden sonra oluşan yüzey kırıklıkları henüz doğru düzgün haritalanmış değil. Yine deprem sonucu meydana gelen sıvılaşma, yanal yayılma, heyelan, kaya düşmesi gibi çok sayıda zeminden kaynaklı deformasyonlar söz konusuydu, bunlar haritalanmış değil.

Bu alanların mutlaka öncelikle haritaların çıkarılması ve kentsel yaşamın nereye kurulacağına ilişkin yerlerin belirlenmesinde bu haritaların mutlaka baz alınması gerekiyor. Urfa, Diyarbakır, Adana gibi kentler doğrudan fayın üzerinde olmamakla birlikte hemen kenarında yer alan ama bu depremde de çok sayıda binanın yıkılması ve ağır hasar görmesine neden olan kentlerde de buna ilişkin çalışmaların bütünlüklü olarak yürütülmesi gerekiyor. 20 gün daha 1 ay bile olmadı, 20 günün bu çalışmalar için çok çok yetersiz olduğunu özelikle belirteyim.”

TMMOB BAŞKANI: FELAKETE ZEMİN HAZIRLAR

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, projeye ilişkin iktidarın yeni bir seçim yatırımı olduğunu ve insan unsuru yok sayıldığını belirterek, ANKA’ya şunları söyledi:

Koramaz’ın açıklaması şöyle:

“Şunun bilinmesi gerekir; kentler sadece konutlardan ibaret değildir. Kentler konutlarıyla, ticaret merkezleriyle, tarım alanlarıyla, kır kent ilişkileriyle, altyapı tesisleriyle, kültürel sportif donatılarıyla bir bütün. Bu tamamen yok olan ve yeniden kurulması gereken kentlerde konut çalışmalarına başlamadan önce birçok etüdün yapılması gerekir.

Tamamen yıkılan bu kentlerin imar planları yenilenmeden, kent planları yapılmadan konut çalışmalarına başlamak hele hele bu konutların nerelere kurulacağına yönelik gerekli jeolojik, jeofizik etütlerini yapmadan bunların altyapıya olan etkileri değerlendirilmeden, bütünlüklü bir kent planlaması yapılmadan alelacele başlanması yanlış. İleride bu tür felaketlere yol açacak gelişmelere şimdiden zemin hazırlamak demektir.”

NACİ GÖRÜR: ARTÇILAR VARKEN SAKINCALI

Yer bilimci, Prof. Dr. Naci Görür de dün sosyal medya hesabında; “Deprem bölgesinde artçı depremlerin yoğun olduğu bu zaman diliminde inşaatlarda beton dökmek son derece sakıncalıdır. Beton pirizlenme süresinde ciddi çatlak ve tahribat alabilir ve görevini göremez hale gelebilir” paylaşımını yaparak bu tehlikeye dikkat çekmişti. 

Sonraki Haber