Demirtaş'a şok ! Diyarbakırlılar çağrıya uymadı
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş'ın, Sur'a yürüme çağrısı ilgi görmedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonların sürdüğü Sur ilçesine yürüyüş çağrısı karşılık bulmazken, kentte yaşam olağan akışında sürdü.
Demirtaş'ın, önceki gün "Çarşamba günü saat 16.00'ya kadar her yerde bütün mahallelerde halkımız kendini hazırlamalı. 'Benim gözümün önünde, benim burnumun dibinde bir katliam yapılmasına izin vermeyeceğim, şehrimin bu şekilde yakılıp, yıkılmasına izin vermeyeceğim' demeli ve herkes bulunduğu yerden Sur'a doğru yürümelidir" şeklindeki ifadeleri üzerine, vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla Diyarbakır Valiliği tarafından kent genelinde ilave önlemler alındı.
Demirtaş'ın yaptığı çağrı üzerine 16.00'da düzenlenmek istenen "izinsiz yürüyüş" öncesinde kentte güvenlik önlemleri artırıldı.
Saat 12.00'den itibaren ilçeye giriş yasaklandı
Diyarbakır Valiliğinden, saat 12.00'den itibaren ikinci bir emre kadar Sur ilçesinde ikamet eden vatandaşların dışında ilçeye girişlerin yasaklandığı bildirildi.
Valilikten yapılan açıklamada, cumhuriyetin temel nitelikleri, devletin ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğüyle başkalarının hak ve özgürlüklerinin engellenmemesi, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi ve başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla anayasanın 34. maddesi ile 5442 sayılı İl İdare Kanunu uyarınca kararın alındığı belirtilerek, "2 Mart 2016 günü saat 12.00'den ikinci bir emre kadar ilimiz Sur ilçesinde ikamet eden vatandaşlarımızın haricinde, diğer şahısların ilçeye girişleri yasaklanmıştır" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, vatandaşların söz konusu yasağa uymalarının ilin huzur ve güvenliği açısından önem arz ettiği kaydedildi.
Güvenlik noktaları oluşturuldu
Kentte provokasyon ihtimaline karşı güvenlik önlemleri de artırıldı.
İlçeye giriş yapılan güvenlik noktalarında vatandaşlar kimlik kontrolünden, araçlar da detaylı incelemeden geçirildi.
Huzur ve güven ortamının bozulmasını önlemeye yönelik tedbirler çerçevesinde kente girişler de kontrollü sağlandı. Güvenlik güçlerince oluşturulan noktalarda kontrollerini sürdüren ekipler, olası saldırı ve provokasyonların önüne geçmek için çalışmalarını titizlikle yürüttü.
Kentte giriş çıkışlar kontrol altına alınırken, vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla Diyarbakır-Şanlıurfa, Diyarbakır-Elazığ, Diyarbakır-Silvan ve Diyarbakır-Mardin karayollarında polis ekiplerince kontrol noktaları oluşturuldu.
Polisten tatlı ikramı
Kentte girişinde araçlarda arama yapan polis ekipleri, sürücüler ile araçlardaki vatandaşların kimliğini kontrol ediyor. Vatandaşların kimlik ve ikamet bilgilerine bakılıp üst araması yapıldıktan sonra Sur'a geçişine izin veriliyor.
Polis, ilçeye geçiş için kontrol noktalarında sırada bekleyen vatandaşlara "Sur'da ikamet etmeyenlerin içeri alınmayacağı" konusunda uyarıda bulunuyor. Polisler, kontroller sırasında vatandaşlara lokum ve pişmaniye ikram ediyor.
Güvenlik önlemleri kapsamında, Sur ilçesi çevresindeki bazı caddeler trafiğe kapatılırken, bu caddelerde park halindeki araçlar da çekici yardımıyla kaldırılıyor.
Vali Aksoy'dan sağduyu çağrısı
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, dün Valilikte düzenlediği basın toplantısında, sokağa çıkma yasağı kararını sivillerin zarar görmemesi için aldıklarını, güvenlik güçlerinin sivil hassasiyetini ön planda tuttuğunu belirterek, bölgede sık sık teröristlere "teslim ol", sivillere "tahliye" çağrısı yapıldığını anımsatmıştı.
Özellikle içeride vatandaşların olduğu konusunda sivil toplum örgütleri tarafından bazı taleplerde bulunulduğunu hatırlatan Aksoy, sivillerin zarar görmemesi adına her türlü tedbiri alarak, zaman zaman operasyonlara ara verip, bölgeden çıkmak isteyenlere her türlü kolaylığı sağladıklarını ifade etmişti.
Diyarbakır'da vatandaşlara izinsiz gösteri ve yürüyüş çağrıları yapıldığına, vatandaşlardan bu çağrılara karşı sağduyu beklediklerine işaret eden Aksoy, konuşmasında şunları kaydetmişti:
"Diyarbakır'da toplantı ve gösteri yürüyüşleriyle ilgili her türlü toleransı göstermeye büyük gayret gösteriyoruz. Basın açıklamalarına müdahale etmiyoruz ancak yürüyüşlerin nasıl yapılacağı Toplantı ve Yürüyüş Kanunu'nda açıkça belirtilmiştir. İzin alınması gerekir ve yürüyüş yapılacak güzergah da bellidir. Dolayısıyla kanunsuz eylemlere hiçbir Diyarbakırlının katılmamasını temenni ediyorum. O anlamda da herkesi sağduyuya davet ediyorum. Bu yönüyle baktığımızda da Diyarbakır'ın huzur ve güven ortamını bozmama adına herkesin sağduyulu hareket etmesi büyük önem taşımaktadır."
Demirtaş'tan "tehlikeli" çağrı
Demirtaş'ın çağrısı kentte huzursuzluğa yol açarken, vatandaşlarda endişeyi artırdı.
PKK'lı teröristlerin saldırıları sonucu evlerini terk etmek zorunda kalan, göçe zorlanan ve büyük mağduriyet yaşayan vatandaşlar, çağrının provokasyona dönüşmesinden ve yine HDP'nin çağrısıyla 6-7 Ekim 2014'te yaşanan 31 kişinin hayatını kaybettiği olayların benzerinin yaşanmasından tedirginlik duydu.
Demirtaş'ın "tehlikeli" çağrısına STK'lardan tepki
Mardin ve Diyarbakır'daki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Demirtaş'ın çağrısına tepki gösterdi.
Dicle Fırat Diyalog Grubu Başkanı Muhittin Batmanlı, 6-7 Ekim olaylarında da Demirtaş'ın benzeri bir çağrıda bulunduğunu söyledi.
Demirtaş'ın çağrısının Kürtlere zarar vereceğini ve bunun bir provokasyon olduğunu belirten Batmanlı, şöyle konuştu:
"Kürt sorununun çözümü iyi bir aşamaya gelmişti. Şiddet nedeniyle on binlerce insanımız mağdur oldu. Sur, Cizre'de tarihimizi yok etmek, Kürtleri dindarlıktan uzaklaştırmak istiyorlar. Bu olayların bitmesi için parlamentoda hükümetle görüşsünler. Parlamentoda demokratik bir şekilde haklar savunulsun. Silahla, bombayla ve molotofkokteyli ile hiçbir zaman Kürt sorunu çözülmez. Olaylar çıkarsa bunun sebebi Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'dır. Bir tek Kürt'ün bile başı ağrırsa, yaralanırsa, ölürse Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağım. Dua ediyoruz ki ölümler olmasın. 6-7 Ekim olaylarının bir daha bu coğrafyada yaşanmamasını diliyorum."
"Bu tür çağrılar halkın mağduriyetini artırır"
Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş ise Diyarbakır'da son zamanlardaki terör olayları nedeniyle halkın gergin olduğunu, Demirtaş'ın yaptığı çağrının halkı daha çok mağdur edeceğini bildirdi.
"Şehrin ekonomik, sosyal ve psikolojik boyutunu düşünmeden direk halkı sokağa çağırarak can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan bu tür açıklamalar tasvip edilemez" diyen Memiş, şunları kaydetti:
"Hukuk çerçevesinde tepkilerin dile getirilmesi gerekirken sokakları yakıp yıkma anlayışı kabul edilebilir değildir. Kimsenin Diyarbakır'a zarar verme hakkı yoktur. Hükümet, çözüm sürecinde bahar havasını sağlarken terör örgütünün bunu suistimal edip halkın canına ve malına kasdedici davranışlarda bulunmasına vatandaşlar tepki gösteriyor. Bu çağrılar da bu nedenle karşılık bulmuyor. Halk, örgütün ve siyasi partilerin çağrılarına çok ciddi şekilde katılım sağlamıyor. Terör saldırıları nedeniyle insanlar evinden ayrı göçebe hayat yaşıyor. Bu tür çağrılar halkın mağduriyetini artırır. Bu çağrılara karşı sağduyunun hakim olması gerekir."
"Toplumu zorla kendilerine tabi kılma çabasındalar"
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Süleyman Nazlıcan da Demirtaş'ın açıklamasının sorunun çözümüne katkı sunmayacağını söyledi.
"Çağrı, Kürt halkının sorunlarını daha da çetrefilli hale getirecek çünkü ortam kışkırtılarak hiçbir şekilde çözüm sağlanamayacak" diyen Nazlıcan, şöyle konuştu:
"Sur'da halkın mağduriyetinin giderilmesine yönelik çabası olmayan bu kesimin halkın mağduriyetini arttırma çabasında olduğunu görüyoruz. Durup dururken çözüm sürecini akamete uğratıp çukur siyasetiyle iç kargaşaya sebebiyet vermek akıl karı bir iş değildir. Yapılan çağrı, provokatiftir, halkın sağduyusu onların bu isteğini yerine getirmeyecek. Halkı sadece bir merkeze toplayıp kendilerince siyasetlerine destekçi kılma çabası içerisindeler. Oysaki toplum onlar gibi düşünmeyebilir. Toplumu zorla kendilerine tabi kılma çabasındalar. Bu da toplumu her yönden olumsuz etkiliyor."
"Aziz milletimiz bunlara kulak asmamalı"
Mardin'in Artuklu ilçesindeki Karayolları Parkı'nda bir araya gelen aralarında Türkiye Kamu-Sen, Türk Eğitim-Sen ve Türk Haber-Sen temsilcilerinin de yer aldığı grup, basın açıklaması yaptı.
Grup adına konuşan Türk Haber-Sen Mardin İl Temsilcisi Şeyhmus Kanat, terör destekçilerinin ısrarla insanları sokak eylemlerine yönlendirici açıklamalar yaptığını ifade ederek, "Daha fazla kanın akması, daha fazla canın yanması için insanlara ölüm çağrısı yapıyorlar" dedi.
Terör örgütü PKK'nın bölge insanına büyük mağduriyet yaşattığını dile getiren Kanat, şöyle konuştu:
"Ölüm tüccarları, hala daha fazla insanımız hayatından olur da bunu nasıl propaganda malzemesi yaparızın derdindeler. Aziz milletimiz bunlara kulak asmamalı, bu çağrıların sahiplerine gereken dersi vermeli ve bunların planlarına alet olmamalıdır. Yıllardır ülkemizin başına bela olmuş terör örgütü eylemlerini şehir merkezine taşımış, güvenlik kaygısı ülkemizin tümünde yaşanır hale gelmiştir. Bu şer odaklarının inadına milletimiz daha dik durmalı, birliği ve beraberliği daha güçlü tutarak devletimizin yanında saf tutmalıdır. Bu şer odaklarının planlarına hizmet edenler ve gaflet içinde olanlar bu hatadan derhal vazgeçmeli. Terör örgütünün ağına düşen kandırılmışlar, Türk adaletine teslim olmalıdırlar. Yüreğimiz yanıyor, kan ağlıyoruz. Bu vatan hepimizin, bu vatan için biz de polis ve askerimizin yanındayız."
Diyarbakır'da izinsiz "yürüyüş" çağrısı karşılık bulmadı
Demirtaş'ın Sur'daki operasyonların sona ermesi ve sokağa çıkma yasağının kaldırılması gerekçesiyle halka, Sur ilçesine bulundukları yerlerden yürümeleri yönündeki çağrısına vatandaşlar ilgi göstermedi.
Güvenlik önlemlerinin artırıldığı kentte, vatandaşlar günlük yaşamlarını olağan akışında sürdürdü, esnaf iş yerini kapatmadı.
Küçük gruplara müdahale
Kentin bazı bölgelerinde toplanan az sayıdaki gruplara, polis araçlarından "yürüyüşün izinsiz olduğu ve dağılmaları gerektiği" yönünde anonslar yapıldı.
Uyarıları dikkate almayarak yürümek isteyen gruplara güvenlik güçlerince müdahale edildi. Göstericiler ara sokaklara dağıldı.
Sosyal medyadaki "asılsız" paylaşımlar
Geçmiş yıllardaki eylem ve gösterilerde çekilen fotoğraf ve videolarla sosyal medyada paylaşımlarda bulunularak izinsiz yürüyüşe katılımın sağlanması amaçlandı.
Trenle ya da farklı bölgelerden araçlarla kalabalık grupların Diyarbakır'a geldiğine ve bu grupların Sur'a doğru yürüdüğüne ilişkin asılsız paylaşımların yapıldığı sosyal medya hesaplarıyla yürüyüşe yoğun ilgi olduğu şeklinde algı oluşturulmaya çalışıldı.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş da EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ve HDP Milletvekili Osman Baydemir ile Sur ilçesindeki Dicle Fırat Kültür Merkezinde gelişmeleri takip etti.
Diyarbakır'daki izinsiz yürüyüş
Çağrı üzerine, vatandaşların can ve mal güvenliğinin korunması amacıyla kentte güvenlik önlemleri artırıldı.
Bu kapsamda, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince merkez Yenişehir ilçesindeki metruk bir binada arama yapıldı. Aramada 26 el yapımı patlayıcı, 14 molotofkokteyli, 16 av tüfeği fişeği ele geçirildi.
Polis ekipleri tarafından Bağlar ilçesi Mevlana Halit Mahallesi'ndeki operasyonda da 11 molotofkokteyli, 9 el yapımı patlayıcı, 3 çift eldiven, 4 eşarp, 3 eşofman altı bulundu.
Kentin bazı noktalarında toplanan, dağılmaları yönündeki uyarıya rağmen polise taş ve molotofkokteyli ile saldıran gruplara güvenlik güçlerince müdahalede bulunuldu.
Çıkan olaylarda 33 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri sürüyor.
Diyarbakırlılar "yürüyüş" çağrısına uymadı
Demirtaş'ın Sur ilçesine "yürüyüş" çağrısı karşılıksız kaldı.
Merkez Yenişehir, Kayapınar, Sur ve Bağlar ilçelerinde toplanan küçük gruplar, polis ekiplerine taş, molotofkokteyli, havai fişek, el yapımı patlayıcı ve ses bombalarıyla saldırdı.
Güvenlik güçlerinin dağılmaları yönündeki uyarılarına rağmen gösterilerini sürdüren gruplara, tazyikli su ve biber gazıyla müdahalede bulunuldu. Olaylarda 33 kişi gözaltına alındı.
Kentte rutin hayat devam etti
Çağrıya rağmen vatandaşların günlük hayatlarına devam ettiği, öğrencilerin okullarına gittiği, esnafın iş yerlerini açtığı kentte, şehir içi taşımacılık yapan minibüs ve özel halk otobüsleri de kontak kapatmayıp rutin işlerini sürdürdü.
"Huzur istiyoruz"
Yenişehir ilçesindeki olaylar sırasında, göstericiler, pazar yerindeki tezgahlara zarar verdi. Meyve ve sebzeleri yere saçılan pazarcılar, saldırı nedeniyle satışlarına bir süre ara vermek zorunda kaldı.
Göstericilere tepki gösteren esnaf M.A, yaşanan olaylardan dolayı iş yapamadığını belirterek, "Sabahtan beri sadece 3 kişiye dürüm döner sattım. Kalan dönerim ise satılmadığı için bozulacak. Herkesin işinde gücünde olmasını istiyoruz. Bu tür olayların olmamasını istiyorum. Huzurumuz kalmadı, huzur istiyoruz'' ifadesini kullandı.
Çağrı üzerine soruşturma başlatılmıştı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, önceki gün beraberinde DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, DTK eş başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak ile Sur ilçesindeki Dicle Fırat Sanat Kültür Derneğinde düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklama nedeniyle Demirtaş hakkında soruşturma başlatılmıştı.
Demirtaş hakkında, milletvekili olduğu için Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca "soruşturma izni verilmesi" ve "yasama dokunulmazlığının kaldırılması" talebi ile Adalet Bakanlığına fezleke gönderileceği bildirilmişti.