Demirtaş cuma namazı kıldı: "Adil barış önerin"
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, 'sivil cuma' kıldı. Namaz sonrası açıklamalarda bulundu.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın çağrısı üzerine Diyarbakır Sümerpark'ta, eski müftü olan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş'un kıldırdığı "sivil cuma" namazına, aralarında ayrı yerde saf tutan kadınların da bulunduğu yaklaşık 3 bin kişi katıldı. Namazın ardından konuşan Selahattin Demirtaş, hükümete "Adil bir barış önerin kabul edelim" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yaptığı çağrı üzerinde Diyarbakır'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na ait Sümerpark'ta yaklaşık 3 bin kişinin katılımıyla sivil cuma namazı kılındı. Diyarbakır eski İl Müftüsü olan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş'un kıldırdığı namazda, hutbeyi Türkçe ve Kürtçe'nin Zazaca ile Kurmanci lehçelerinde yaptı.
Açık alanda kılınan namazda erkeklerden ayrı bir yerde saf tutan kadınların sarı, kırmızı, yeşil renkli seccadeleri ile ellerindeki sarı, kırmızı, yeşil zemin üzerinde kızıl yıldız bulunan eldivenleri dikkat çekti.
"BARIŞI TEKLİF EDİN, FERAGATI BİZ YAPALIN"
Erdoğmuş, 628 yılının Mart ayında Mekkeli müşrikler ile Medineli Müslümanlar arasında imzalanan barış antlaşmasını dile getirerek, şunları söyledi:
"Bugün buradan ülkemize, hükümete, devlete, iktidara haykıyoruz. Diyoruz ki adil barışı siz teklif edin, feragatı biz yapalım. Fedakarlığı biz yapalım diyoruz. Hiçbir vaziyet, hiçbir durum, şartlar ve sebebler ne olursa olsun ebedi edeğil. Bugün insanlığımız, insaniyetimiz, vicdanımız, ahlakımız bugün varlığımız, var olma nedenimiz bir dayanıklılık testinden geçiyor. Bir imtihandan geçiyor. Hemen bir kaç adım ötesinde Sur İlçesi'nde şu anda mağdurlar var. Can pazarı var, ölüm var, mazlumlar var, tahaküm var, zulüm var, gaddarlık var. Ve bizim insanlığımız işte burada can çekişiyor. İnsanlık pazarı bugün Sur'da kurulmamış, insanlık pazarı bugün burada kuruldu ve kaybediyoruz. Ya rabbi alemin bugün burada bu memleket adına, şu Diyarbakır adına bir araya gelmiş günahkar bir topluluğuz.
Günahlarımız çok hatalarımız, kabahatlerimiz, kusurlarımız çok çok fazladır. Ama Allah'ım hepimizi sadece sana açılan bir avuç olarak kabul et. Hepimizin duasınıda birleştir. Bir damla rahmet olarak kabul et. Bu avucumuzdaki bir damla rahmeti bugün bu meydanda buharlaştır yarabbim. Onu buluta dönüştür. O bulutu buradan Sur'a senin görünmez orduların melaike sevk etsin. Ve o bulut bugün yağmura dönüşsün. Rahmete dönüşsün. O rahmetin Sur'daki ateşi söndürsün. Ve her tarafta yanan ateşin artık sonu gelsin yarabbim."
DEMİRTAŞ: ADİL BİR BARIŞ ÖNERİN KABUL EDELİM
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, namazın ardından Sümerpark girişinde toplanan kalabalığa parti otobüsü üzerinden yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirdi. Demirtaş, "Zor günlerden geçiyoruz. Yüreğimizin ortasında bir yara var. Son 6 aydır ölüm, gözyaşı var. Ölümün olduğu yerde gözyaşı da var. Yaşadığımız felaketler normal değil. Normal olan bir masa etrafında oturup konuşmaktır. Yönetenler adil bir barış önersinler biz de kabul edelim. Her şey benim olacak hırsı yüzünden insanlar ölüyor. Öyle gözleri hırs bürümüş ki, hiçbir şeyi bize layık görmüyorlar. Egemenliği hakimiyetlerine almışlar. Her şey kendi mülkiyetlerine geçirme anlayışı var. Üniversiteler, yargı devlet bizim diyorlar. Sizin gibi düşünmeyen Kürtler bu egemenliğiniz altında nasıl yaşayacaklar. Tanklarla, toplarla şehirler vuruluyor. Sonra diyorlar "Orada silahlı güçler var." Silahlı güçler olsa dahi böyle davranmak suçtur" dedi.
"UTANMASALAR HAŞA "ALLAH BİZİMDİR" DİYECEKLER"
Diyarbakır'daki Kurşunlu Camii'nin arka sokağındaki bir evde doğduğunu dile getiren Demirtaş, "Benim doğduğum, küçüklüğümün geçtiği Kurşunlu Cami'nin bir arka sokağıydı. Şimdi bu Sur'un o kuçeleri, büyüdüğümüz yerler yerle bir olmuş durumda. Davutoğlu diyor ki, "Sur'un her taşını Demirtaş'tan daha iyi bilirim." Orada doğduk, büyüdük ama orayı diyorlar senden daha iyi biliyorum. Orası da benim demek istiyorlar aslında. Cuma Namazı'nı da bize layık görmüyorlar. Haşa utanmasalar diyecekler "Allah bizimdir." Bu zihniyetle nereye gidilir bilmiyorum. Ama bir barış yolunu açmak gerek. İlla savaş deniliyorsa biz de boyun eğmeyeceğiz. Elbet bu topraklara halkın direnişi özgürlüğü getirecek. Ankara'da bu zihniyet bize barışı armağan edemez. Ancak barışı biz getiririz" dedi.
"SENİN SAVCIN VARSA, BİZİMDE HALKIMIZ VAR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katliam yapan bir Başbakan olarak tarihe geçtiğini öne süren Demirtaş, "Keşke ülkeyi yönetenler, AKP'nin Allah korkusu olsaydı. Keşke bunlar Saray'daki kişiden korktuğu kadar Allah'tan da korksaydı. Bu katliamlar yaşanmazdı. Bizim anlayışımızda insanlar arasında ayırım yoktur. Ey Davutoğlu sen cenazelere zulüm yapan, katliam yapan bir Başbakan olarak tarihe geçtin. Cenazeleri araçların arkasında sürüklediniz, kadın bedenleri sokak ortasında teşhir ettiniz. Bugün hükümet de senin, devlet de senin olabilir. Senin savcın olabilir ama bizim de halkımız var. Devletin kudretini zorlukla bize dayatıyorlar. Her gün yaptığınız işkencelerle, dokunmazlığımızı kandırmakla zannediyor musunuz ayağınıza kapılacağız, sana biat edeceğiz. Bütün bu kudretiniz yok olup biteceksiniz. Bizim direnişimizle yok olacaksınız. Bizi tutuklayabilir, asabilirsiniz ama bu çocuklar, gençler bedel ödemesin. Varsa bir hesabın bizimle gör. Halkımız nasıl Cizre, Nusaybin ve Sur'da direndiyse, dimdik ayaktaysa biz de direneceğiz. En çok da bu onlara dert oluyor. Kendi zulmünüzde boğulacaksınız. Halkımızla birlikte kararlıyız. Geleceğimiz için ayakta kalabilecek güçteyiz" dedi.
POLİS ANONSU: ATTIĞINIZ TAŞLAR BANA DEĞİL ŞEHRE ZARAR VERİYOR
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın konuşmasından sonra Yenişehir İlçesi'ndeki Ofis semtine doğru yürüyüşe geçen ve PKK ve Öcalan lehinde sloganlar atan gruplar, polis zırhlı araçlarından yapılan anonslarla sık sık uyarıldı.
Anonslarda, "Kanunsuz bir eylem yapıyorsunuz. Size sesleniyorum. Yürüyüşünüze son verin, dağılın. Lütfen dağılın. Size müdahale ettirmek zorunda bıraktırmayın. Bu esnafa, bu Diyarbakır şehrine, bu güzelim şehre bunu yapmaya hakkınız yok. Demokratik haklar demokratik kurallar içerisinde olur. Yapmış olduğunuz eylem demokratik değildir. Kanunsuz bir eylemdir. Ve Diyarbakır sokaklarına, Diyarbakır şehrine, esnafına zarar veriyor. Atmış olduğunuz taşlar bana zarar vermiyor, bu şehre zarar veriyor. Bu insanlara zarar veriyor. Lütfen bu bölgeyi terk edin artık" denildi.