Dağ kadrosu değil düğün ekibiymiş !

İstanbul Esenyurt'ta, cumartesi akşamı geleneksel Kürt kıyafetleriyle düğüne giderken gözaltına alınan ve basına "dağ kadrosu kıyafetiyle karakola saldıracaklardı" diye servis edilen gençlerin masum olduğu kesinleşti ve tamamı serbest bırakıldı.

Polisin, "üzerlerinde PKK’nın dağ kadrosu kıyafeti ile Esenyurt Merkez Karakoluna saldırı hazırlığında oldukları" gerekçesiyle cumartesi günü gözaltına aldığı ve basına da "karakolu basacaklardı" diye tanıttığı 6 genç dün çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakıldılar. Arkadaşlarının düğününe gittikleri anlaşılan gençlerin üzerinde çıkan tabancanın kuru sıkı olduğu havai fişekleri ise düğün için aldıkları belirtildi. Polisin gençlerin üzerinden çıktığını açıkladığı, 'Molotof kokteyli'nin ise hiç olmadığı ortaya çıktı.

Emniyet yetkililerinin verdiği bilgiye göre, 155 Polis İmdat’a geçen cumartesi günü gelen ihbarda, bir kafede kendi aralarında konuşan 6 kişinin karakola saldırı düzenlemekten bahsettikleri söylendi. Bunun üzerine harekete geçen polis bu 6 kişiyi, bulundukları araçla bir benzin istasyonunda buldu ve tümünü gözaltına aldı.

Polis, söz konusu kişilerin TSK’nın PKK kamplarına bombalamasına misillemede bulunmak amacıyla eylem hazırlığında olduklarını öne sürdü. Bu bilgiyi, polis kaynaklarına dayanarak aktaran pek çok gazete ve internet sitesi "Dağ kadrosu kıyafetli 6 PKK'lı eylem için karakola giremeden yakalandı" şeklinde başlıklar kullandı.

Oysa gerçek böyle değildi.

Terörle Mücadele Şubesi’nde sorguya alınan kişiler, eylem hazırlığında olmadıklarını, bir arkadaşlarının düğününe yerel kıyafetleriyle katılmak isterken gözaltına alındıklarını söylediler. Ancak buna rağmen, dün çıkarıldıkları savcılık tarafından ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ ve ‘örgüt üyesi olma’ suçlamasıyla ve tutuklanmaları istemiyle Büyükçekmece 2.Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiler.

'BİZ DÜĞÜNE GİDİYORDUK'

Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Gençlerden H.B. ifadesinde, “Olay günü arkadaşım S.T.’nin halasının oğlunun düğününe gidiyorduk. Araçta ele geçirilen kuru sıkı tabancayı ben araca koymuştum. Kuru sıkı mermiler de bana aittir. Benim araçta bulunan havai fişeklerden hiç haberim olmadı. Kimin getirerek araca koyduğunu bilmiyorum. Benzinlikte araca mazot alırken, polisler bizi yakaladılar. Terör örgütüyle herhangi bir alakam yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Kuru sıkı tabanca ile adet olduğu üzere düğünde havaya ateşe edecektim” dedi. 

“KIYAFETLERİ KINA GECESİ İÇİN KİRALADIM” 

G.B. ise ifadesinde, “Benzinlikte araca mazot alırken polisler bizi yakaladılar. Terör örgütüyle herhangi bir alakam yoktur. Yakalandığımda üzerimde yöresel kıyafetlerimiz vardı. Bu kıyafetleri ben bir günlüğüne kına gecesi için kiralamıştım” dedi.

BENZİNLİKTE POLİSLER ALDI 

B.T. de ifadesinde diğer şüphelilerle benzer açıklamalarda bulunarak, “Benzinlikte araca benzin alırken polisler bizi yakaladılar. Terör örgütüyle herhangi bir alakam yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum. Yakalandığımda üzerimde yöresel kıyafet yoktu. Serbest bırakılmama kara verilmesini talep ediyorum” dedi. Diğer şüpheliler de ifadelerinde benzer açıklamalarda bulundu. 

9 GÜN SONRA ASKERE GİDECEK 

Şüphelilerin avukatı Şerafettin Adliğ de savunmasında, “Şüphelilerden H.B, 9 gün sonra askere gitmek üzere hazırlanmaktadır. Müvekkillerimin örgüte üye olduklarına ilişkin dosyada herhangi bir delil yoktur. Müvekkillerin katılacakları düğüne ilişkin davetiyeyi mahkemeye ibraz ediyorum. Yöresel kıyafetin suç teşkil etmediği aşikardır. Müvekkiller yıllardır aynı telefonları kullanmaktadır” dedi.

Mahkeme, şüphelilerin tutuklama talebini reddetti; ancak haklarında adli kontrol uygulanmasına karar verdi.