Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (5)- " Suriye'de konvansiyonel silahlarla ölenlerin sayısı şu ana kadar 500 bin. Kullanılan silah ne olursa olsun eğer sonucu ölümse, benim için ha kimyasal olmuş ha konvansiyonel olmuş, ne fark eder? Bu zalimi, bizim Lahey Adalet D
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de konvansiyonel silahlarla ölenlerin sayısının şu ana kadar 500 bin olduğunu belirterek, "Kullanılan silah ne olursa olsun eğer sonucu ölümse, benim için ha kimyasal olmuş ha konvansiyonel olmuş, ne fark eder? Bu zalimi, bizim Lahey Adalet Divanı'na sevk etmemiz gerekmez mi? Bunun oraya sevk edilmesi gerekir, neyse bedelini ödesin." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Ankara, Mardin, Sivas, Burdur, Giresun, Yozgat, Konya, Erzincan, Batman, Kırşehir, Osmaniye, Zonguldak, İzmir, Sakarya, Şanlıurfa ve Mersin'den gelen muhtarlarla bir araya geldi.
Irak'ta çeyrek yüzyıldır milyonlarca insanın ölümüyle sonuçlanan operasyonların yapıldığını vurgulayan Erdoğan, bu operasyonların son dönemdekilerinin en önemli gerekçesinin kimyasal silah iddiaları olduğuna anımsattı.
Irak'ta kimyasal silah kullanımıyla yaklaşık 5 bin kişinin hayatını kaybetmesine karşın Suriye'de sadece konvansiyonel silahlarla şimdiye kadar 500 bin kişinin yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Suriye'de konvansiyonel silahlarla ölenlerin sayısı 500 bin. Kullanılan silah ne olursa olsun eğer sonucu ölümse, benim için ha kimyasal olmuş ha konvansiyonel olmuş, ne fark eder? Bu zalimi, bizim Lahey Adalet Divanı'na sevk etmemiz gerekmez mi? Bunun oraya sevk edilmesi gerekir, neyse bedelini ödesin. Bu adam, elini kolunu sallaya sallaya dünyada dolaşıyor. Tabi gittiği yer sadece Rusya o ayrı mesele ama temsilcileri falan filan Birleşmiş Milletlere kadar bile gelebiliyor. Hala oralarda bunlar dinleniyor. Bunların neyini dinliyorsunuz, ortada bir vaka var."
Suriye gibi bir medeniyet ve tarih ülkesinin yerle yeksan olduğunu ancak rejime bağlı kişilerin dünyada rahatlıkla dolaşabildiğini ifade eden Erdoğan, kimyasal silahlar söz konusu olduğunda Irak'ı yerle bir etmeyi yeterli görenlerin Suriye'de bu silahların kullanması karşısında sessiz kalmasını eleştirdi.
Erdoğan, Irak'ta DAEŞ terör örgütünün Tazehurmatu'da kimyasal silahlarla Türkmenlere saldırdığını anımsatarak, "Çok sayıda soydaşımız bu saldırıda hayatını kaybetti. Hepsine de Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Türkiye olarak kendilerine her türlü insani desteği verdik, vermeye de devam ediyoruz. Sünni ve Şii tüm Türkmenler bizim öz kardeşimizdir. Hepsine de aynı şekilde sahip çıkıyoruz." dedi.
- "Zalimin yanında niye yer alıyorsun, mazlumun yanında yer al"
Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmalara da değinen Erdoğan, Azerbaycan'ın silahların susturulmasına yönelik attığı adımların Ermenistan tarafından da karşılığını bulmasını temenni etti.
Azerbaycan'ın, silahların susturulmasına yönelik adımlarının karşılık bulmamasının suçunun ve vebalinin Ermenistan'a ait olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Güvenlik Zirvesinden döndük, Rusya 'Türkiye taraf tutuyor' diyor. Eğer Azerbaycan ile Ermenistan arasında taraf aranacaksa burada en önemli taraf Rusya'dır. Rusya taraf olmayı sever. Rusya, Ukrayna'da da, Gürcistan'da da taraf olmuştur, şimdi Suriye'de de taraf olmuştur. Bunları görmemiz lazım. 'Suriye beni çağırdı onun için ben Suriye'ye gittim' deniyor. Kimseyi aldatamazsın, sen her yere gitmeye mecbur değilsin. Orada insanlar öldürülüyor. Sen orada zalimin yanında niye yer alıyorsun, mazlumun yanında yer al. Niye gidiyorsun, girme. Bu kadar aramız iyiydi, samimiydik, seninle bunları hep konuştuk. Benimle başka şeyler konuştun. Peki arkadan niçin bunları böyle yaptın? Dert başka. Dert Akdeniz'de otorite kurmak. Deniz üssünü kurmuştu, bir de hava üssü oluşturmak suretiyle farklı bir yapıyı orada gündeme getirmek."
- "Oralarda yakılan her ağıt bizim de gözlerimizi yaşartır"
Türkmenlere yönelik kimyasal silah saldırısının ardından dünya kamuoyunda kayda değer herhangi bir tepkinin olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkmen Dağlarını Rus uçakları vuruyor, rejim uçakları vuruyor. Çünkü maksat kimyasal silah değil, bu silahları kullananlarla mücadele hiç değil. Şu anda bölgeye müdahil olan tüm ülkeler Suriye ve Irak'ta kendi ajandalarını, kendi oyun planlarını hayata geçirmenin derdindeler. Ne Iraklıların ne Suriyelilerin yaşadığı insani dramlar bunların umurunda değil. Türkiye olarak bizim durumumuz çok farklı. Bizim bu insanlarla bin yıllık kardeşliğimiz, dostluğumuz, akrabalığımız var. Oralarda yaşanan her acı bizim de yüreğimizi yakar. Oralarda yanan her ateşin koru, bize de değer. Oralarda yakılan her ağıt bizim de gözlerimizi yaşartır. Birbirimizle işte böyle yakınız, böylesine iç içe geçmiş durumdayız. Tıpkı Balkanlar, Kafkaslar ve Kırım gibi. Oraları kendimizden ayrı göremeyiz, görmüyoruz. Bu bilinçle biz, ülkemize gelen sığınmacılara, 'misafirlerimiz' diyoruz. Ana muhalefetin başındaki zat ise onları 'bela' diye tarif ediyor. Aramızdaki fark işte bu. Kim hangi yoldan giderse gitsin biz inancımızın, tarihimizin, kültürümüzün, ecdadımızın, ahlakımızın, vicdanımızın bize gösterdiği istikamette yürümeye devam edeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın akşamın Regaip Kandili olduğunu anımsatarak, kandilin milletin birliğine beraberliğine, İslam dünyasının ve insanlığının barışına vesile olmasını diledi.
Erdoğan, daha sonra muhtarlarla birlikte öğle yemeği yedi.
(Bitti)