Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan tepki çeken açıklama
TRT’nin, orantısız süre ayırmasına yönelik eleştirilere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz yaptığı açıklama büyük tepki çekti. Yılmaz "TRT, dengelemek amacıyla karşı görüşlere yer vermek zorunda değildir" dedi.
Anayasa gereği tarafsız yayıncılık yükümlülüğü bulunan devlet kanalı TRT’nin siyasi parti liderlerine ayırdığı sürelerle ilgili tartışmalar devam ederken Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yaptığı açıklama tartışmaları daha da alevlendirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut TRT’nin 1 Ocak-10 Şubat 2024 döneminde Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 1.945 dakika, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e ise 25 dakika süre ayırdığını belirterek bu verileri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a sordu.
Yılmaz yazılı olarak verdiği yanıtta TRT’nin yayın ilkeleri arasında, “Eşitlik, tarafsızlık ve kamu yararı” ilkelerinin yer aldığını belirterek “Cumhurbaşkanı ve siyasi parti açıklamaları ile faaliyetlerinin yayınlanması, bu açıklamaların kamu yararı ve bilgilendirme değeri taşıması şartına bağlıdır." dedi.
Yılmaz ayrıca "Bunu dengelemek amacıyla” hemen ardından karşı görüşlere yer vermek zorunda olmadığını belirtti.
Yılmaz’ın yanıtına tepki gösteren CHP’li Bulut, “TRT yönetimi planlayarak, tasarlayarak suç işliyor ve her gün yeni yöntemlerle suç dosyasını kabartıyor” değerlendirmesinde bulundu. Kanalın, seçim döneminde CHP’nin reklamını ücret karşılığında bile yayınlamadığını anımsatan Bulut, şunları söyledi:
“Belediye başkanlarımıza bir saniye bile süre ayırmayan, AKP’nin adaylarını hem canlı yayınlar hem de haber bültenleri ile sürekli ekranlara taşıyan TRT, muhalefete kör, sağır, dilsiz. Nerede tarafsızlık, nerede eşitlik? Muhalefetin haberinin yayınlanmasında kamu yararı yokmuş, Cumhurbaşkanı’nın ve iktidarın haberlerinde kamu yararı varmış. Cumhurbaşkanının açıklamalarının bülten içerisinde dengelenmesinden bile korkuyorlar. Cumhurbaşkanının açıklamalarındaki çelişkiler anlaşılmasın diye aynı bültende muhalefete yer vermeye cesaret edemediklerini kendi ağızlarıyla itiraf ediyorlar. TRT, kumandasını Saray’a teslim etmiş. 31 Mart’ta kaybedenlerden biri de TRT olmuştur. Bu cevap da bunun itirafıdır.”