Cumhurbaşkanı Erdoğan terör örgütlerine meydan okudu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'te ’Birlik ve Kardeşlik’ mitinginde halka seslendi.

Erdoğan, "Devletin tüm kurumlarında olanlara sesleniyorum; eğer Pensilvanya'daki bu şarlatanın peşinden gidenleriniz varsa, artık buradan kopun. Kopmadıysanız, milletimize sesleniyorum; bu şarlatanın peşinden gidenleri bilenleriniz varsa bunları karakollarımıza, savcılıklarımıza bildirin gereğini yapalım" dedi. Cumhurbaşkanı, "Allah'ın izniyle Silahlı Kuvvetlerimizin içerisindeki bu bir azınlık grup, askeri elbiseye bürünmüş bunlar da temizlenecek, daha var, bitmedi. Polisimizin içinde bunlar da temizlenecek. Ya kendileri bırakıp gidecekler ya da bunları biz bulup çıkartacağız. Aynen kanser hücresi gibi bunları kazıyacağız, çıkartacağız, sağlam bir vücuda sahip olacağız" dedi. Erdoğan'dan Cerablus harekatıyla ilgili de açıklamalar geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Yiğitliğin diyarı, kardeşliğin şehri Gaziantep. Bugün Gaziantep’e bir taziye ziyareti için geldim. 20 Ağustos Cumartesi günü Gaziantep terörün en alçak yüzüne maruz kaldı. Terör 14 yaşında bir çocuğu intihar bombacısı olarak kullanıp bir kına gecesinde adeta kan akıttı, canlar aldı. Bu saldırıda 34’ü çocuk, 54 vatandaşımız hayatını kaybetti. 44’ü çocuk, 94 vatandaşımız yaralandı. Saldırı öylesine vahşiydi ki hala kimliği tespit edilemeyen meftalarımız var.

'İDAM KARARI GELİRSE ONAYLARIM'

Bir çocuğu kullanarak, çocukları, bebekleri, masum insanları katledecek kadar gözü dönen bu hainler akıttıkları kanda mutlaka boğulacaklardır. Kardeşlerim bu konuda düşüncemi sizlere hep söyledim. Milletim idam istiyor değil mi? Bunun kararını verecek merci neresidir, TBMM’dir. Çünkü oradakiler sizin vekilleriniz ve yasama organı. Sizin bu talebinizi ben kendilerine ilettim. Bunu müzakere etmeliler ve ondan sonra karar önüme gelmeli. Karar önüme geldiğinde ben bu kararı onaylarım. Bir taraftan darbe girişiminde 241 evladımız şehit olacak, burada 54, devamlı bu tür eylemlerde bunca insanımız öldürülecek, öldürenler elini kolunu sallaya sallaya gezecek veya cezaevlerinde beslenecekler. Bugün dünyanın büyük çoğunluğunda, Kara Avrupa’sı hariç, idam cezası vardır. Akdere mahallesindeki o kına töreninde kan dökenler Gazianteplilere boyun eğdirebileceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar.

'CERABLUS'A DÖNMEK İSTEYENLER...'

Terör örgütlerini kullanarak bu ülkeyi dize getirebileceklerini sananlar yarın kendi ellerinde patlayacak bir bombanın pimini çektiklerini bilmeliler. İşte Cerablus, ne oldular. Karkamış’ı rahatsız ettiler, sürekli havan topları ile saldırdılar. Bir sabır, iki sabır artık yetti dedik. Gereği yapılacak dedik. İşte Cerablus boşaltıldı. Cerablus’un sahipleri yerleşmeye başladı. Gaziantep’te de Cerablus’a dönmek isteyenlere gereken desteği vereceğiz. ÖSO’ya gerekli her türlü desteği verdik, onlar da operasyonu yaptılar. 

Bu millet zaten gazidir. İşte burası Gaziantep. Biz kimseye boyun eğer miyiz? Eğmedik ve eğmeyeceğiz. 2012 yılının bir 20 Ağustos’unda Ramazan Bayramı’nın ikinci günü PKK Gaziantep’e bombalı araçla saldırmış 10 vatandaşımızı şehit etmişti. Gaziantep boyun eğdi mi? 8 gün önce DAİŞ saldırdı. Boyun eğdi mi? Onların da inlerine gireceğiz. Onlar da neredeyse çıkartacağız. 15 Temmuz’da FETÖ denen ihanet şebekesi devletten gasp ettiği uçaklarla, tanklarla bütün milletimize olduğu gibi Gazianteplilere de saldırdı. Devletin tüm kurumlarında olanlara sesleniyorum. Eğer Pensilvanya’daki bu şarlatanın peşinden gidenleriniz varsa artık buradan kopun. Kopmadıysanız milletime sesleniyorum bu şarlatanın peşinden gidenlerden bildikleriniz varsa karakollarımıza, savcılıklarımıza bildirin, gereğini yapalım. Bunlarla birlikte yürümeyeceğiz. Özel Harekat’ta 53 yiğidimizi şehit ettiler. Bunlar bu ülkenin polisi ya, nasıl bunlara kıydınız. Gaziantep’in adeta ikiz kardeşi olan Halep, 5 yıldır 7 düvelin saldırısı altında. Ne Antep, ne Halep 7 düvele boyun eğdi mi? 

'ORDUMUZ ONLARI KOVALIYOR... KOVALAYACAĞIZ'

Teröristler daha düne kadar sınırın ötesinden Karkamış’ı taciz ediyordu. Şimdi de ordumuz onları kovalıyor. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Devletimiz tüm imkanlarıyla şehitlerimizin de gazilerimizin de yanındadır. Öleni geri getiremeyiz, yüreklere düşen ateşi geri alamayız ama dökülen her damla kanın hesabını soruyoruz, sormaya devam edeceğiz.

Eskiden bir Asala vardı, Ermeni terör örgütü. Diplomatlarımızı, savcılarımızı, iş adamlarımızı öldüren bir takım örgütler eylem yapmak için hala fırsat kolluyor. Bu millet üzerine gelen tank da olsa, uçak da olsa korkmadığını gösterdi. Gerek PKK saldırılarında, gerek DAİŞ eylemlerinde, gerekse 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan pek çok kardeşimizin yakınları ile görüşme fırsatım oldu. Bakın bu millet farklı. Bu milletin alnı öpülür. Bu millet kendilerine ‘haydi meydanlara, haydi havalimanlarına ölesiye’ dediğimizde hiçbir şeyden çekinmediler ve ölesiye yürüdüler. Böyle bir millet arkamızda olduğu sürece, bakın dün Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışını yaptık, daha ne köprüler açarız. Şimdi de 20 Aralık’ta Avrasya Tüneli’ni aşacağız. Bu milletle hepsini yaparız.

'HEPSİNİN ARKASINDA AYNI SURAT OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

Bunlar ya kendileri gidecekler ya da biz bunları kazıyıp atacağız, kanser hücresi gibi, sağlam bir vücuda sahip olacağız. Bütün dünya liderlerini arıyoruz, diyoruz ki ya o ya biz.

DAİŞ denen proje örgütün elde edebileceği hiçbir şey yoktur. Bunlar Allah’ı istismar ediyorlar, dinimizi istismar ediyorlar. Bugün dünyanın en kanlı terör örgütlerinin aynı coğrafyada, bizim çevremizde faaliyet göstermesi tesadüf değildir. Bakıyorsunuz birbirine karşı gibi görünen bu örgütler, birbirinin değil masumların kanını döküyor. Bölgeye gelen devletler de masumların kanını dökmekten başka bir iş yapmıyor. Örgütlere isim bulmaktan alfabede harf kalmadı. Bırakın artık bu oyunu. Biz hepsinin de arkasında aynı surat olduğunu biliyoruz. Vazgeçin artık bu kirli oyundan. Bu kadar zulüm dünyaya ağır gelir. Diyorum ki zalimler için yaşasın cehennem. Gelin bir an önce ülkemizi de, bölgemizi de, dünyayı da bu terör belasından kurtaralım.

'MÜSAMAHAMIZ OLMAYACAK'

Biz her zaman mücadeleye hazırız ama arzumuz her zaman huzurdan, barıştan yanadır. Sınırımız içinde ya da yakınında hiçbir terör örgütünün faaliyetine müsamahamız olmayacaktır. DAİŞ’in Suriye’den temizlenmesi için verilen mücadeleye her türlü desteği vereceğiz. Cerablus’ta, Başika’da bunun için varız. Başka yerlerde de gereken desteği vereceğiz. PYD denen bölücü terör örgütü için de aynı kararlılığa sahibiz. Üzerine üzerine gideceğiz ve bu işi de Allah’ın izniyle halledeceğiz."