Çorlu'daki tren kazası davası bir kez daha ertelendi
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasına ilişkin davanın 12’nci duruşması görüldü. Bir sonraki duruşma 21 Mart 2023'e ertelendi.
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018 tarihinde 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin yaralandığı tren faciasına ilişkin 13 sanığın, "taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan yargılandığı davanın 13. duruşması Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce Çorlu Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda bugün yapıldı.
Duruşma, sanıklar TCDD 1. Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Nihat Arslan ile Müdür Yardımcısı Levent Muammer Meriçli’nin savunmalarının ardından verilen bir saatlik aradan sonra, tren faciası tarihinde TCDD Demiryolu Servis Müdürü Mümin Karasu'nun savunmasının alınmasıyla devam etti.
“BAKIM MÜDÜRLÜKLERİNE EN AZ İKİ DEFA YAZILI UYARI GEÇİLDİ”
Karasu, savunmasında şunları söyledi:
“Savcı Hanım'ın TCDD mevzuatına hâkim olmadığı kanaatindeyim. Görevim, demiryolu servis müdürüdür. Yol Müdürlüğü diye bir kurum yoktur. Hadiseden önce demiryolu bakım müdürlüklerine en az iki defa yazılı uyarı geçilmesine rağmen görevini yerine getirmemiştir. Bilirkişi, benim yazdığım yazılı uyarıların dikkate alınması gerektiğini belirtmişken, herkes, yazılı ve sözlü olarak uyarmama rağmen hedef gösteriliyorum. Servis müdürlüklerinin tek başına fiziken sahadaki işleri takip etmesi mümkün değildir. Ben servis müdürü olarak uyarı yazılarını yazarak görevimi yerine getirmişken bilinçli taksirle yargılanıyorum ancak demiryolu bakım müdürü ve alt kademeler basit taksirle yargılanıyorlar.
"MÜDÜRLÜKLER, BU HADİSEYE TARAFTIR"
Demiryolu bakım servis müdürlüklerinin bürokrasi yükü fazladır. Hiyerarşik olarak daire başkanlığı, altyapıdan sorumlu, üstyapıdan sorumlu şube müdürlükleri, bölge müdürü, bakım servis müdürü, bakım servis müdür yardımcıları... Bu hadiseye taraftır. TCDD Genel Müdürlüğü, trenlerin sağlıklı işletilebilmesi için her türlü bilgiyle kendilerini yetkilendirmiştir. 105 personel vardır. Adam başı 1,3 km yol düşüyor ve 5 mühendis, 2 tekniker var. Oysa serviste üst yapıdan sorumlu mühendis sayısı 2, alt yapıda görev yapan mühendis sayısı 5.
"GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAK BAKIM MÜDÜRLÜĞÜNÜN SORUMLULUĞUNDADIR"
Mevsim geçişlerinde demiryolunun kritik noktalarında gerekli kontroller yaparak önlemleri almak, bakım müdürlüğünün sorumluluğundadır. Turgut Kurt'un yaptığı görevin önemine dikkat çekmek istiyorum. Özellikle TCDD Genel Müdürlüğü ve Bölge Müdürlüğünün sahada görevlendirdikleri bakım müdürlükleriyle irtibata ve yazı yazmaya yetkilidir ancak servis müdürlüğünün böyle bir yetkisi yoktur. Bakım Servis Müdürlüğü kurulmasıyla Yol Müdürlüğü görevi arttırılmıştır. Alt-üst yapıda uzman kadrolu müdür yardımcılığı oluşturulmasına sebebiyet vermiştir. Maalesef TCDD bu yapılandırmaları gerçekleştirdiği zaman sahada bazı kişilerin görev tanımı yapılamamış, karışıklıklara yol açılmıştır.
"BEN UYARDIM. O YAZININ DAĞITIMI YAPILDI"
Yapısal değişiklik ile mevzuattaki değişiklik karışıklığa yol açmıştır. Tevfik Baran Önder, Daire Başkanı Fahrettin Yıldırım tarafından görevlendirildi. Son yıllara göre 3 yıldır alt geçitlerden, üst geçitlerden sorumlu Tevfik Baran Önderdir. Mayıs ayı içerisinde gelen birtakım tabiat olayları bazı bakım müdürlükleri bakımından, az önce soruldu ‘önlem alınıyor muydu’ diye. Alınıyordu, bazı müdürlükler bakımından ama hiyerarşi akışı beni rahatsız etmeye başladı. Daha doğrusu bende tedirginlik yaratmaya başladı. Bu tedirginlikle beraber nisan, mayıs, haziran, temmuz ayları içerisinde, yani 3 ay içerisinde önemli bir afet olayı olmuştu ve önüne geçilmişti. Doğal afet ve alt yapı bakımından tedirginliklerimi Nizamettin beye ilettim, o da ‘Herkesin yetkisi ve sorumluluğu var’ dedi. Ben uyardım. Nizamettin, Yasin babayı çağırdı, yazılı emri ben tek başıma hazırlamadım. Yasin baba ve Nizamettin Aras ve benim imzam vardır. O yazının dağıtımı yapıldı.
"DENETİM RAPORU SUNULDUKTAN SONRA TREN ÇALIŞTIRAN ŞİRKETLERE DE GİTMESİ LAZIMDI"
İddianamede sorumlu olduğum sayılan gerekçeler asılsızdır. ‘Denetim görevi yapmadın’ diyorlar. Ben 10 gün öncesinde denetimi yaptım, raporumu sundum. Servis müdürü olarak yazıda yazdığım şeyleri yerine getirecek olsam yazı yazmam, gereğini yerine getiririm. En az iki yazılı ve sözlü yaptığım uyarılara rağmen görevini yerine getirmesi gerekenler yargılanmıyor. Bakım müdürlüğünün görevini servis müdürü olarak yaparsam yarın bu tür hadiselerin önünü açar. Turne Denetim Raporu sunulduktan sonra tren çalıştıran şirketlere de gidilmesi lazımdı. Ben sahaya gittim. Yazdan çıkarken, kıştan çıkarken turne yaparım. O sebeple haziran içerisinde yaptım. Olaydan 10 gün önce turne raporumu düzenledim görevimi yerine getirdim.
"DAİRE BAŞKANLIĞINDA YÖNETİMSEL SIKINTILAR VARDI"
Daire başkanlığında yönetimsel sıkıntılar vardı. Bölge müdürlüğü nöbetçi ekip kurar hafta sonu için. Nöbetçi kalan ekibin görevi, servis seferliğine ilişkin asli işleri yürütmek, trafik akışında doğabilecek öngörülen ya da öngörülemeyen olayların meydana gelmesinde gereğini yapmak. Bölge müdürü nöbetçi ekip bırakmıyor. Olay tarihi itibariyle nöbetçi ekip yok. Gerek nöbetçi ekipten gerek ekipten bana herhangi bir bildirim gelmedi, gelseydi yaparım. Altyapı üstyapıyla ilgili yapılan her şeyi daire başkanlıkları yapıyor. Bu işleri bölge yapamaz, yetkisi yok. Hele ki böyle büyük bir hadiseden sonra. Bölgeler dairelerden habersiz kalem bile oynatamaz.”
“ÜST SORUMLULARA GİTMİYORSUNUZ HEP AŞAĞIYA İNİYORSUNUZ”
Hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in dedesi Mehmet Öz, sanık savunmasının ardından beyanda bulundu. Öz, “Alt yapı ve üst yapı ile ilgili mahkeme, ‘TCDD ye soralım’ dedi. Bir, iki celse sonra cevap geldi öyle bir çalışma yapılmamış. Sanıklara bakıyorum, ‘Üst yapı çalışması yapılmış’ diyorlar. TCDD yalan söylüyorsa siz ne yaptırım uygulayacaksınız? Ben torunumu ikiye bölünmüş olarak buldum. Siz neyden bahsediyorsunuz? Üst sorumlulara gitmiyorsunuz hep aşağıya iniyorsunuz” dedi.
“BİR GÜN SÖYLEMEDİĞİNİZ TÜM İSİMLER YARGI ÖNÜNE ÇIKACAK”
Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Öz ise, “İki gün önce oğlumun doğum günüydü. 14 yaşına girecekti. Buz gibi mezarına dokunarak doğum gününü kutladım. Sanıklar bizi anladığını söylüyorlar, anlayamazlar. Anlasalardı 5 sene beklemezlerdi. İşlerine geldiklerinde her şeyi çok güzel eleştiriyorlar. Heyetinize, savcılığa kafa tutuyorlar. 5 yıldır adalet arıyoruz. Bir gün söylemediğiniz tüm isimler yargı önüne çıkacak” diye konuştu.
“BİRİLERİ, BİRİLERİNİN YARGILANMASINI İSTEMİYOR”
Bir Kısım Katılanlar vekili avukat Evren İşler, mahkemedeki beyanında, “İlk günden beri bilirkişi raporları, takipsizlik kararları, mahkemenizin ek iddianame ve birleştirme için ‘yaz-gönder’ kararına rağmen bir buçuk seneden uzun süre iddianame düzenlemeyen savcılık makamından sonra 3 sanık daha dinleyebildik. Aslında bütün süreç, uzaklaşıp baksak çok net görülebilir. Birileri, birilerinin yargılanmasını istemiyor. Sayın savcı burada, sizler buradasınız. Aslında etkilemeye çalıştıkları zihin sizin zihniniz. Biz ilk günden itibaren bu sorumluluğun TCDD üst yönetiminde olduğunu gördük. Fahrettin Yıldırım hakkında adil yargılamayı etkileme suçundan soruşturma başlatılması için suç duyurusu bulunulmasını talep ediyoruz" dedi.
Mahkemede, sanıklar datanık dinletme talebinde bulundu.
DURUŞMA 21 MART'A ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıkların tanık dinletme taleplerinin kısmen kabulüne karar vererek sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti. Duruşma, 21 Mart 2023 tarihine ertelendi.