Can Atalay'dan Gezi mesajı: ''Hepimiz oradaydık''
İş makinelerinin Gezi Parkı'na girdiği 27 Mayıs 2013'ten bu yana 11 yıl geçti. Gezi Davasında 18 yıl hapse mahkum edilen avukat Can Atalay yaptığı açıklamada "Yurttaşın, kentlerimizin, doğamızın haklarını savunmaya devam edeceğiz. Ne mutlu ki, on birinci yılında milyonlarca yurttaş, “Biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık” demeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul 27 Mayıs 2013’te Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine Topçu Kışlası yapılmasına karşı başlayan ardından tüm Türkiye'ye yayılan Gezi Direnişi'nin üzerinden 11 yıl geçti. Gezi Davasında 18 yıl hapse mahkum edilen avukat ve Silivri Cezaevi'nde tutulan avukat Can Atalay, Gezi Direnişi'nin 11. yılında bir mesaj paylaştı.
Gezi Direnişi'nin Türkiye'de toplumsal mücadelenin gücünü ve dayanışmasını gösteren bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Atalay, mesajında "Memleketin sorumluluğuna ortak olmak; demokratik bir iklim için mücadele, adaletin yerini bulması, hepimizin güncel sorumluluğudur" ifadelerini kullandı.
Atalay'ın mesajı şöyle:
"Gezi’nin on birinci yılında yine “hepimiz Gezi’deydik, hepimiz oradaydık!”
2013 yılı, İstanbul'da Gezi Parkı'nda başlayan ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan büyük protestonun yılıydı. 2013 yurttaşların, kamusal alanlarımızın, doğanın ve halkın taleplerinin yok sayılmasına karşı güçlü bir tepki gösterdiği yıldı.
Taksim Dayanışması, mimarlar, şehir plancıları, avukatlar, kent hakkı savunucuları, ekoloji örgütleri, toplumsal mücadele örgütleri ve siyasi partilerin oluşturduğu geniş bir koalisyondu. Amacı, Gezi Parkı, AKM başta olmak üzere kent hakkını ve aynı zamanda demokratik haklarımızı savunmaktı. Taksim Dayanışması olarak, barışçıl bir şekilde kentin, kentte yaşayan yurttaşın haklarına sahip çıktık ve halkın taleplerini dile getirdik.
Gezi Direnişi, özgürlük, demokrasi ve adalet taleplerimizin bir yansımasıydı. Yurttaşın barışçıl ve kararlı eylemleri, hepimize büyük bir ilham kaynağı oldu.
Gezi, bir yan yana gelişin vesilesidir. Toplumsal/siyasal yaşamınıza getirdiği yenilik farklılıkların temaslarına vesile olmasıdır. Gezi, birçok bakımdan Türkiye'de toplumsal mücadelenin gücünü ve dayanışmasını gösteren bir dönüm noktası oldu.
Gezi, toplumsal mücadelelerin seyrine önemli etkilerde bulundu. Gezi'den sonra, toplumumuz hak arama mücadelelerine daha kararlı bir şekilde sahip çıkmaya başladı. Yurttaşlar, demokratik haklarını savunmak ve adalet talep etmek için daha cesur ve kararlı adımlar atmaya başladı. Soma’da, Aladağ’da, Çorlu’da ve Hendek’te katliamlara karşı öncekilerden daha güçlü ve kararlı mücadele verilmesinin ilhamı Gezi’dir.
Gezi'nin mirası, onbirinci yılında da demokrasi ve adalet mücadelemizde bize yol göstermeye devam ediyor. Bu süreç, sadece geçmişin bir parçası değil, aynı zamanda geleceğimiz için de bir ilham kaynağıdır. Yurttaşın, kentlerimizin, doğamızın haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Ne mutlu ki, onbirinci yılında milyonlarca yurttaş, “biz de Gezi’deydik, biz de oradaydık” demeye devam ediyor. Bizler bu sahip çıkma, dayanışma ruhunu hep yanımızda hissettik. Sağ olsunlar, var olsunlar.
Memleketin sorumluluğuna ortak olmak; demokratik bir iklim için mücadele, adaletin yerini bulması, hepimizin güncel sorumluluğudur.
Hepinize kucak dolusu sevgiler..."