Boya Sandığı Başında Geçen İki Ömür
Sinop'ta çocuk yaşta baba mesleği ayakkabı boyacılığına başlayan biri 90, diğeri 68 yaşındaki iki kardeş, yaşamlarını ayakkabı boyayarak sürdürüyor - Kentin yaşayan en eski ayakkabı boyacıları olan kardeşler, ömürleri yettikçe mesleklerini sürdürmeyi isti
SİNOP (AA) - GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Sinop'ta çocuk yaşta baba mesleği olan ayakkabı boyacılığına başlayan biri 90, diğeri 68 yaşındaki iki kardeş, yaşamlarını ayakkabı boyacılığından kazandıkları parayla sürdürüyor.
Dar gelirli bir ailenin çocukları olarak dünyaya gelen Hüseyin (90) ve kardeşi Hasan Gezgin (68) küçük yaşlarda boya sandığıyla tanışarak hayatın yükünü sırtlamaya başladı.
Dedeleri ve babaları da ayakkabı boyacısı olan iki kardeş, zaman içerisinde başka işlere yönelmek istemelerine rağmen bir türlü çocuk yaşta tanıştıkları baba mesleklerinden kopamadı. Şimdilerde kentin yaşayan en eski ayakkabı boyacıları olan Hüseyin ve Hasan Gezgin, ömürlerini adadıkları mesleklerini ölünceye kadar sürdürmek istiyor.
AA muhabirine yaşamını anlatan Hasan Gezgin, babası sayesinde 12 yaşında tahtadan yapılmış boya sandığıyla tanıştığını, o yaştan bugüne kadar da ayakkabı boyadığını söyledi.
Babasının yanı sıra dedesinin de zamanında ayakkabı boyacılığı yaptığını ifade eden Gezgin, "Hayat işte hepsi gitti şimdi biz ayakkabı boyamaya devam ediyoruz." dedi.
Gezgin, şöyle konuştu:
"Babamız, dedemiz ayakkabı boyardı. O zaman ağabeyimle bize tahtadan bir sandık yapmışlardı. Daha çocuktuk, kahvehane kahvehane gezerdik. Öyle mesleğe alıştık. Bu yaşa kadar yapmaya devam ettik. Çünkü başka işimiz yoktu, babadan, deden kalma mesleğimiz budur. Allahımıza şükür ekmeğimizi aldık ve almaya devam ediyoruz. Kimseye muhtaç değiliz, kendi yağımızla kavrulup gidiyoruz."
68 yaşındaki Gezgin, her sabah ilk günkü heyecanla boya sandığını sırtlayıp erken saatlerde işe çıktığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Sabah 6.30'da sandığımı alır evden çıkarım. Şu an eskisi gibi değil, şehrin meydanında sabit yerimiz var. Sabah gelir gelmez önce buraları süpürüyoruz. Sonra sandığımızı açarak işe başlıyoruz. Akşam saatlerine kadar burada işimize devam ediyoruz. Yaz, kış bu hep böyle. Gündüz çalışıp akşam çoluk, çocuğumuz için kazandığımız rızkı alıp eve gidiyoruz. Başka ne yapalım, mecburuz. Çocuklarımız zaten başka mesleklere yöneldiler, onlar bizim gibi ayakkabı boyacılığı yapmıyor."
- "Günlük 15-20 lira kazanıyoruz"
Gezgin, ayakkabı boyacılığının fazla zorluğu olmadığına değinerek, "Burada 15-20 lira, ne olursa ekmek paramızı alarak evimize gidiyoruz. Tabii eskiye göre şu an biraz daha kazancı iyi. 20 lira kazanıyorsak eşimize, çocuğumuza veriyoruz. Onlar da pazara gidiyor, başka yere gidiyor eksiklerimizi gideriyorlar. Şükür Allahımıza bizlere bugünleri aratmasın. Ağabeyim ve ben ömrümüz oldukça mesleğimizi yapacağız." diye konuştu.
Kardeşi gibi küçük yaşlarda boya sandığıyla tanışan 90 yaşındaki Hüseyin Gezgin de ölünceye kadar mesleğini devam ettirmek istediğini söyledi.
Hayatı boyunca başka bir iş yapmadığını anlatan ağabey Gezgin, "Emeklilik yok, başka gelirimiz yok. 3-5 kuruş paramızı kazanıyoruz. Ne yapalım mecburen babadan kalma mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. Allah ömür verirse ölünceye kadar yapacağız." dedi.