Bilim Kurulu üyesi 2022'nin yazını işaret etti
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, sırası gelenlerin 3'üncü doz aşılarını olması ve ve pandemi kurallarına uyulması durumunda 2022 yaz aylarında koronavirüs sürecinden çok az bahsedebileceğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, Covid-19 salgınının tamamen bitmesinin aşılama ve kurallara uyumla ilişkili olduğunu söyledi. İlhan, "2022 yaz aylarına geldiğimizde aşılarımızı olursak, sırası gelenler 3'üncü doz aşılarını olursa, fiziksel mesafeye, maskeye, hijyene dikkat edersek koronavirüs sürecinden çok az bahsedebileceğimizi düşünebiliriz" dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, koronavirüsten korunmak için dikkat edilmesi gereken kuralların bu yıl ihmal edildiğini ifade etti. Prof. Dr. İlhan, "Bunun kanıtı da geçen yıl neredeyse hiç görmediğimiz grip vakalarının giderek artmasına bağlayabiliriz. 'Kapalı alan' deyince aslında sadece iş yerlerini kastetmiyoruz; sosyal mekanlar, evler, toplu taşıma yapılan araçları da kapalı mekan olarak değerlendirerek mutlaka içeriye temiz hava girişine izin vermek gerekiyor. Eğer buralarda içeriye temiz hava girmezse kişiler de 'aşılıyım' diye maske takmamazlık yaparlarsa çevrelerinde enfekte biri varsa kişilere bulaş söz konusu olabilir. O yüzden kapalı alanlara çok çok dikkat etmek gerekiyor" dedi.
'BU MÜCADELEYİ İNSANOĞLU KAZANACAK'
Prof. Dr. İlhan, Covid-19 salgınının bitmesinin aslında aşılam ve kurallara uyumla ilişkili olduğuna dikkat çekerek, "Kişiler eğer aşılarını olursa, kurallara uyarsa elbette süreç sonlanacak. Kimi zaman kestirmeler oluyor; 2022 ortası, sonu, 2023 başı-sonu gibi, şu an böyle bir kestirim yapmak açıkçası çok güç. Ama genel olarak baktığımızda yaz aylarının mücadele için daha başarılı olduğunu görüyoruz. Yaz ayında insanlar açık alanda bulunuyor, temas olsa bile mekanlar daha geniş oluyor. Bu nedenle yaz ayları daha etkili. 2022 yaz aylarına geldiğimizde bizler aşılarımızı olursak, sırası gelenler 3'üncü doz aşılarını olursa, fiziksel mesafeye, maskeye, hijyene dikkat edersek koronavirüs sürecinden çok az bahsedebileceğimizi düşünebiliriz. Bunun biteceğine ruhen de inanmak gerekiyor. 'Ben maske taksam da takmasam da bir şey olmaz, bitmez' demek doğru bir şey değil. Hem ruhsal olarak hem fizik, sağlık olarak buna hazır olmak, bu direnci sağlamak gerekiyor. Bu süreç elbette bitecek; ama buna hem fizik olarak hazır olup kendimize dikkat etmeliyiz hem de ruhen hazır olmalıyız. Evet bu bir mücadele, mücadeleyi sonuçta insanoğlu kazanacak; ama buna inanmamız gerekiyor" diye konuştu.
'NET BİR TARİH VERMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Prof. Dr. İlhan, aşı olduktan bir süre sonra antikor düzeyinin düştüğüne dikkat çekerek, "Aşılamada oldukça iyi gidiyoruz; ama aşı olduktan belli bir süre sonra antikor düzeyi düşebiliyor. Hatta vatandaşlar bazen 'Hocam 2 dozdu neden 3 doz oldu?' diye soruyorlar. Bilgi çok değişiyor, bunu kabul etmek gerekiyor. Bilgiler geliştikçe kaç doz aşı olması gerektiği dünyada da ülkemizde de değerlendiriliyor. Koronavirüsün ne zaman biteceği ile ilgili net bir tarih vermek kesinlikle mümkün değil. Çünkü sadece aşı değil kurallara uymakla da çok ilişkili. Bir de eğer herkes aynı anda aşısını olmuş olsa belki biraz daha bir kestirim yapmak mümkün olabilir. Zira 2 doz aşısını olup antikoru düşen vatandaşlarımız var, bunların da aşılarını tamamlamaları çok önemli. Herkesin aynı zamanda aşılı olduğu, antikoru yüksek olduğu bir seviyeyi yakaladığımız zaman daha rahat, daha güvende konuşabiliriz. Vakaların yarısından biraz daha fazlası 30 yaş altı gençlerde. Gençlerde aşı olmama oranı da daha fazla, gençler dolaşımda da daha fazla bulunuyor. O nedenle özellikle gençlerin aşılanması hem kendilerini korumaları hem de hasta olup hastalığı evdeki büyüklerine bulaştırmamaları açısından çok önemli" ifadelerini kullandı.