Bilal Erdoğan: ''Kaç tanemiz at binebiliyor ?''
Dünya Enospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, 33. Aksaray İhlara Kültür Sanat ve Spor Festivali'ne katıldı.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan "2. Kılıçarslan" temasıyla düzenlenen 33. Aksaray Ihlara Kültür Sanat ve Spor Festivali'ne katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada çocukları geleneksel sporlarla muhakkak buluşturmak gerektiğini belirterek "Yani biz at üzerinde destanlar yazmış bir ecdadın torunlarıyız. Acaba kaç tanemiz at biniyor?" dedi.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Aksaray Belediyesinin organizasyonu, Dünya Etnospor Konfederasyonu ile Okçular Vakfının desteğiyle "2. Kılıçarslan" temasıyla düzenlenen 33. Aksaray Ihlara Kültür Sanat ve Spor Festivali'ne katıldı.
Festivalde konuşan Erdoğan, geleneksel sporlar, oyunlar, el sanatları ve müziklerin neden bu kadar önemli olduğuyla ilgili bazı kişilerin kendisine ulaştığını ve bu durumu sorduğunu aktardı.
Erdoğan, dünyada küreselleşme sürecini yaşandığını belirterek "Nedir küreselleşme? Dünyanın küçülmesi, mesafelerin kısalması. Dolayısıyla paylaşımın çok hızlanması. İnsanların birbirleriyle, milletlerin birbiriyle paylaşması ve maalesef bu küreselleşme sürecini Batı hegemonyasında geçirdiğimizden, Batı'nın bu küreselleşmeyle birlikte bir tek tipleşmeyi bize dayattığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Küreselleşmenin getirdiği imkanlara değinen Erdoğan, dünyada artık insanların birbiriyle çok daha hızlı ticaret yapabildiğini, ucuza bazı şeyleri elde edebildiğini, dünyanın her tarafına ulaşabildiğini aktardı.
Bilal Erdoğan, küreselleşmeye eşlik eden tek tipleşmeye karşı olduklarını, tek tipleşmenin dayatılmış bir süreç olarak tetiklendiğini gördüklerini ifade ederek şöyle konuşu:
"Herkes birbirine benzeyecek ama daha çok Batı'ya benzemek suretiyle yani Batı'nın müzikleri dinlenecek, Batı'nın sporları oynanacak, Batı'nın oyunları izlenecek, Batı'nın yemekleri yenecek, Batı'nın kıyafetleri giyilecek. Peki bu şimdi böyle geldi, böyle gidiyor. Bu aşağı yukarı 200 yıldır böyle. Biraz bakın, dünya acaba bundan huzur mu duyuyor? Dünyada çatışmalar mı ortadan kalkıyor? Dünyada eşitsizlikler mi gideriliyor? Bilakis dünya tarihinin, belki eşitsizliklerin en yüksek olduğu çağını yaşıyoruz ve gitgide artarak yaşıyoruz. Çatışmasızlık deseniz dünyanın dört bir yanında çatışma bölgeleri. İşte yanı başımızda yıllardır yaşananları görüyorsunuz. Demek ki bu küreselleşme, tek tipleşmeyi dayattığı zaman insanlar bundan huzur duymuyorlar. Bilakis siz insanlara değerlerini ortadan kaldırmaya çalışırcasına böyle bir tazyiki sunarsanız, insanlar buna tepki göstermeye başlıyor. Dünyanın bunca rengi, dünyanın bunca zenginliği dururken bunları yok etmek, dünyada tek kültürün adeta egemen olması için mücadele etmek doğal bir şey, doğru bir şey değil."
"BUNLAR NEDEN UNUTULSUN?"
Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak dünyanın bütün renkleri ve kültürlerinin güçlü olması, yaşaması ve var olması gerektiğini savunduklarını dile getiren Erdoğan, bu durumu geleneksel sporlar alanında yürüttüklerini söyledi.
Erdoğan, geleneksel sporların popülerleşmesi, daha çok oynanması ve izlenmesi gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Hamdolsun üç yıldır yaptığımız çalışmalarda hem yurt içinde hem yurt dışında bu mesajın gitgide daha fazla karşılık bulduğunu görüyoruz. İşte inşallah ülkemizde de geleneksel sporlarımızı yeniden güçlendirdiğimizde bunun yanında geleneksel müziklerimizin, geleneksel yemeklerimizin, el sanatlarımızın, kültürümüzün diğer bütün unsurlarının da güçlendiğini göreceğiz çünkü geleneksel güreşlerimizde, halk ozanımızı aslında yaşatmış oluyoruz. Mehterimizde, bütün Osmanlı'nın o ihtişamını yaşatmış oluyoruz. Bunlar neden unutulsun? Bunlar neden sadece müzelik hale gelsin? Bunları evlerimizde, sokaklarımızda, mahallelerimizde, şehirlerimizde yaşamak zorundayız."
"ACABA KAÇ TANEMİZ AT BİNİYOR?"
Etkinliğe katılanlara seslenen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çocuklarınızı geleneksel sporlarla muhakkak buluşturmaya çalışın. Burada bugün ok atanlar, burada bugün güreşleri izleyenler, bugün burada atlı sporları, gösterileri izleyenler, kendi hayatlarına acaba bunları katabiliyorlar mı? Bunun çalışmasını yapalım. Yani biz at üzerinde destanlar yazmış bir ecdadın torunlarıyız. Acaba kaç tanemiz at biniyor? At binmek sadece böyle kısıtlı bir elit kesimin sporu mu yoksa acaba bu Türk'ün sporuysa bütün Anadolu'nun sporu mu veya ok atmak? Sadece bugün ok atmakla bırakmayın, okçuluk sporunu benimsemeye çalışın. Çocuklarda dikkat dağınıklığını gidermede pedagoglar tarafından tavsiye ediliyor. Bu bizim kendi sporumuz. Başka bir yerden ithal edilmiş şey değil. Dolayısıyla ben bütün annelere babalara sesleniyorum. Çocuklarımız bugün burada eğleniyorlar. Bize ait olanlarla da eğlenmek mümkün. Bize ait olanlarla da zaman geçirmek mümkün. Sadece dışarıdan ithal ettiklerimize muhtaç, mahkum değiliz. Onlar da tamam. Biz Batı'nın kültürünü silmeye, yok etmeye falan kalkışmıyoruz ama bizim kültürümüzü yok etmeden, bizim kültürümüzü yaşatarak bunu yapmak zorundayız."
Festivale Aksaray Valisi Aykut Pekmez, AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Haydar Ali Yıldız, Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı, Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Hakan Kazancı ve TRT Genel Müdürü İbrahim Eren de katıldı.