Berkin Elvan davası seneye kaldı

Bilirkişi raporunda, Zet silahını ateşleyen sanık polisin, biber gazı kullanmada “bilinçli olduğu” sonucuna varılmıştı. Rapora göre olay yerinde ve saatinde göstericilerin eylemi de yoktu.

İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 15. celseye, "Olası kasıtla öldürmek" suçundan müebbet hapsi istenen tutuksuz sanık F.D. Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nden duruşmaya katıldı. Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, babası Sami Elvan ve kardeşi Gamze Elvan duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı çok sayıda izleyici de takip etti.

Duruşmada tanık Yalçın Şengör, "O günü hatırlamak çok zor. 6 sene geçmiş. O günlerde 4-5 farklı yerde bulunuyorduk. Görev yaparken, kim vardı kim yoktu hatırlamıyorum. O günlerde İstanbul’un çevre illerinden takviye ekipler geliyordu. Okmeydanı bölgesinde görev yaptık mı hatırlamıyorum. Gezi olayları sırasında zet silahı kullanıp kullanmadığımı hatırlamıyorum’’ dedi.

Tanık konuştuğu sırada anne Gülsüm Elvan ve baba Sami Elvan, ağlayarak duruşma salonundan çıktı.

MAHKEMEDEN SÜRE SAVUNMASI

Mahkeme başkanı, duruşmada mahkemenin istediği unsurları içeren Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) raporunun henüz mahkemeye ulaşmadığını kaydederek, ‘’Gelen bilirkişi raporları bizim istediğimiz unsurları içermiyor. Zet tüfeğine ilişkin jandarmanın raporları geldi ancak bizim mahkememizin istediği raporlar gelmedi. Bu nedenle ATK’dan yeni rapor istenecek. Dosya bu beklenen rapor geldikten sonra karar aşamasına gelmiş olacak. Mahkemenin duruşmaları uzatma gibi bir gayreti yok. Biz elimizden gelen neyse hepsini yerine getiriyoruz,‘’ dedi.

Elvan ailesinin avukatı da, ‘’Mahkemenin yaptığı keşif boşa çıkarılmaya çalışılıyor. Elimizdeki rapor sanığın çocuğu bilinçli bir şekilde vurduğunu gösteriyor. Olay anında bir toplumsal gösterinin olmadığı da bu raporda mevcut’’ dedi. Sanık avukatı ise, olaya ilişkin ATK raporları geldiğinde beyanda bulunacaklarını söyledi.

Mahkeme heyeti, tanık Muhammed Akkaya hakkında yeniden zorla getirilmesine karar verdi. Heyet, tarafların esasa ilişkin savunmasının alınmasının ardından iddia makamından mütalaa alınmasına hükmetti. Heyet, dosyanın Adli Tıp Kurumu’ndan dönüşünün beklenilmesine karar vererek, duruşmayı 5 Şubat’a erteledi.

Duruşmada sanığın ZET (gaz tüfeği) kullanması nedeniyle talimatlara aykırı hareket edip etmediği yönünde bilirkişi raporunun eksik hususlar içermesi gerekçesi ile yeniden istenmesine karar verildi.

BERKİN HEPİMİZİN ÇOCUĞU

Duruşma sonrası Çağlayan Meydan’ında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın annesi ve babası açıklama yaptı. Anne Gülsüm Elvan, ‘’Maalesef yine elimiz boş geldik. Adalete açız, çocuğumun katili yargılansın’’ dedi. Baba Sami Elvan ise, ‘’ Bu dava bizim davamız değildir. Bu dava bütün Türkiye’yi ilgilendiriyor. Berkin sıradan bir çocuktu ama şu an hepinizin çocuğu. 5 Şubat’taki duruşma çok önem arz ediyor. Hepinizi o duruşmaya bekliyoruz. ‘’ dedi.

Davanın görülmesine İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.

13 Haziran 2013’te Gezi Direnişi sırasında polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından yaralandıktan sonra 269 gün komada kalan Berkin Elvan, hastanede yaşamını yitirmişti.

Berkin'in annesi Gülsüm Elvan son duruşmada şöyle konuşmuştu:

"Bir türlü sonuçlanamıyor yargılama. Nereye gönderiliyorsa, reddediliyor. Anlamış değilim. Burada bir çocuk var. Bugün bizim ülkede öldürülen çocuklar kararlaştırılırken ya vatan haini ya terörist ilan ediliyordu. Şimdi anneleri karşı karşıya getiriyorlar. O anne biz anne değil miyiz? Benim çocuğum 269 gün, 15 yaşına geldi 16 kiloya düştü. Ben anne değil miyim? Ahmet Atakan'ın daha açılmamış bir duruşması var. O anne değil mi? Ethem Sarısülük'ün annesi her konuştuğunda bir soruşturma. O anne değil mi? Hasan Ferit'in annesi anne değil mi? Dilek Doğan annesinin kucağında öldürüldü o anne değil mi? Gezide öldürülen çocukların hepsi anne değil mi? Biz bunların yanıtlarını niye almıyoruz. Yeter artık kaçıncı duruşma bu. Katil orada belli. Daha bir hafta olmadı 6 yaşında bir çocuğu panzer ezdi. O anne değil mi? Annelerin acılarını neden yarıştırıyorlar. Biz artık yargı istiyoruz. Biz de anneyiz. Ceza verilmesini istiyoruz. Daha kaç can gidecek? Ne kadar kan dikilecek? Yeter diyoruz.

Karnesini aldı da diplomasını alamadı çocuğum. Çocuklarınıza bakarken benim çocuğumu gözünüzün önüne getirin. Daha da diyecek bir şeyim yok, sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum."