Başörtülü kıza darp davasında karar

Maltepe'de bindiği minibüste lise öğrencisi başörtülü genç kızın darp eden sanık, 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 3 bin 880 lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme bu cezaları erteledi.

Maltepe'de lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit'i minibüste başörtüsü nedeniyle darp ettiği gerekçesiyle yargılanan kadın, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" ve "hakaret" suçlarından 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile 3 bin 880 lira adli para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştırdı.

Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Ayhan Almila Kursar ile şikayetçi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları da hazır bulundu.     

Duruşmada, tanık olarak dinlenilen Mehmet Fatih Boğa, olay tarihinde Pendik-Kadıköy arasında çalışan minibüsün şoförü olduğunu belirterek, "Aracımda hemen arkamda oturan Fatma Dilara kardeşimiz, yanında oturan bir hocayla sohbet ediyordu. Fizik okuyacağını söylüyordu. Sanık da arka koltukta oturuyordu. Fizikle ilgili hususu duyunca birden 'Atatürk sağ olsaydı siz başörtülü okuyamazdınız.' gibi söz söyledi. Fatma Dilara'nın başörtüsüne sarılmış ve çekmişti. Başı açık kalmıştı. 19 senedir bu hatta çalışıyorum. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaştım." dedi.     

Şikayetçi Yiğit'e hakaret edip etmediği sorulan sanık Kursar, "Ben olay anını tam hatırlayamıyorum. Arkadaş benim üstüme yürüdü. 'Sana soracağım.' dedi. Ben onun başörtüsünü açtım. Ben sadece bağırdığımı hatırlıyorum." diye konuştu.     

Yiğit'in avukatları ise sanığın üzerine atılı suçlardan cezalandırılmasını istedi.     

SANIKTAN BARIŞMA TEKLİFİ     

Yeniden söz verilen sanık Kursar, "Ben psikolojik tedavi görüyorum. Olay günü de ne yaptığımı bilmiyorum. Ben bir yıldır muhafazakar bir iş yerinde çalıştım ve onların ne kadar samimi insanlar olduğunu gördüm. Üzerime atılı eylemleri işledim ve bundan dolayı pişmanım. Hastalığım nedeniyle olay günü ne yaptığımın farkında değilim. Kendilerinden özür diliyorum. Ben yaptığımdan çok pişman oldum." diyerek Fatma Dilara Aslıhan Yiğit'e dönerek "Barışalım." dedi.     

Son sözü sorulan Kursar, beraatini istedi.     

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Ayhan Almila Kursar'ı "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına, "hakaret" suçundan da 3 bin 880 lira adli para cezasına çarptırdı.     

Mahkeme, sanığın daha önceden suç işlememesi, mağdurun karşılanabilecek bir zararının bulunmaması, sabıkasız olması ve yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştuğu gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.     

Mahkeme, sanık Kursar hakkında, "halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılamak suçlarından ise yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.     

 DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA     

Duruşmayı izlemek üzere Anadolu Adalet Sarayı'na gelen KADEM üyesi bir grup, "FatmaDilaraAslıhanİçinAdalet" yazılı pankart açtı.     

KADEM adına konuşan avukat Canan Sarı, lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit'in tercih ettiği kıyafetinden dolayı bindiği bir minibüste bir kadın tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını söyledi.     

Sarı, "Hayata dair bakış açısı ve fikirleri yeni yeni olgunlayan genç bir bireyin, psikolojik olarak olumsuz yönde etkilendiği bir eyleme maruz kalmasını derin bir üzüntü ile karşıladık. Fatma Dilara Aslıhan Yiğit'in kıyafet seçiminden dolayı maruz kaldığı şiddet, Anayasamızda belirtilen 'bireylerin dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamayacağına' dair maddeyi açıkça hiçe saymaktadır." dedi.     

Hür iradesiyle karar verdiği bireysel seçimlerinden dolayı şiddete maruz kalan kişilere karşı uygulanan bu tahammülsüzlük halinin, toplumun huzur ortamını zedelemesi açısından da oldukça tehlikeli olduğunu vurgulayan Sarı, "Kültürel zemininde birlikte yaşama duyguları oldukça gelişmiş olan topraklarımızda, hoşgörü ortamından bizi uzaklaştıracak bu olaylara karşı dikkatli olmamız gerektiğini savunuyoruz." diye konuştu.     

Avukatı Canan Sarı, KADEM olarak  Fatma Dilara Aslıhan Yiğit'e karşı işlenen bu nefret suçunun karşısında olduklarını ve davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını sözlerine ekledi.     

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Ayhan Almila Kursar'ın  "halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama", "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "hakaret" suçlarını işlediği aktarılan iddianamede, sanığın 2 yıl 4 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.

Sonraki Haber