Başörtülü Karateci, Bosna'da Başarıya Doymuyor
Amina Adilovic, son sekiz yıldır Bosna Hersek şampiyonluğunu kimseye kaptırmadı- Başörtüsüyle ülkesinin milli takımında da yer alan Adilovic'in, uluslararası müsabakalarda da madalyaları bulunuyor
SARAYBOSNA (AA) - AMİNA ZORNİC - Dünya Karate Federasyonunun (WKF) 2012 yılındaki kararının ardından başörtülü olarak karate yapan Bosna Hersekli Amina Adilovic başarıya doymuyor.
Bosna Hersek Spor Birliğince "2015 Yılının En İyi Sporcu Öğrencisi" seçilen Adilovic, son 8 yıldır ülkesindeki şampiyonluklara adeta ambargo koydu.
AA muhabirine konuşan 21 yaşındaki sporcu, 9 yaşında erkek kardeşinin antrenörlüğünde başladığı karatenin, zamanla hayatının bir parçası haline geldiğini anlattı.
Adilovic, ilk yıllarda kendisinden çok da umutlu olmadığını belirterek, "Hırs yaparak sürekli daha çok çalıştım. Hırsım ve çalışmalarım neticesinde 13 yaşındayken kendi yaş kategorimde Bosna Hersek Şampiyonu oldum. O günden bugüne son 8 yıldır da ülke şampiyonluğunu hiç kimseye kaptırmadım" ifadesini kullandı.
Uluslararası alandaki ilk büyük başarısının 2011 Akdeniz Şampiyonası'ndaki üçüncülük olduğunu aktaran Bosna Hersekli karateci, daha sonra 2015 Avrupa Üniversitelerarası Karate Şampiyonası'nda da aynı dereceyi aldığını söyledi.
Adilovic, şubat ayı sonunda İstanbul'da yapılacak Büyükler Balkan Karate Şampiyonası ve mayıs ayında Fransa'da düzenlenecek Büyükler Avrupa Karate Şampiyonası'na hazırlanmaya devam ettiğini belirterek, iki turnuvadan da madalyayla dönmeyi arzuladığını kaydetti.
- "Başörtüsü, ayrımcılık ifade eden bir araç değil"
Karatenin kesinlikle bir "erkek sporu" olmadığını ve kadınların da savunma sporu olarak karateyi kolaylıkla öğrenebileceğini dile getiren Adilovic, başörtülü olmasının ise kendisi için bir ayrımcılık unsuru olmadığını ifade etti.
WFK'nın 2012 yılında aldığı kararla, spor müsabakalarında başörtüsüne izin vermesinin ardından başörtülü olarak tatamiye çıktığını aktaran Adilovic, "Her zaman başörtüsü takmak istemişimdir. Bu nedenle kararı duyduğumda çok sevindim. Eskiden beri çok istediğim başörtüsünü o günden beri taşıyorum" şeklinde görüş belirtti.
Adilovic, başörtüsünün ayrımcılık ifade eden bir araç olmadığını belirterek, "Bugüne kadar ne normal hayatımda ne de katıldığım müsabakalarda başörtüm nedeniyle kötü bir tecrübe yaşadım. Milli takımdaki arkadaşlarımın da benim adıma ne denli mutlu olduklarını gözlerinden anlayabiliyorum" değerlendirmesinde bulundu.