Bakan'dan ilaç iddiası için sert açıklama: Kapatmaya kadar gider
Sağık Bakanı Ahmet Demircan, eczanelerin ilaç olmasına rağmen fiyat artışını beklediği için satış yapmadığı iddiasıyla ilgili ''İlaç eksiğimiz yok, fiyat farkından yararlanmak için satmayanların canlarını yakacağız'' dedi.
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, TBMM’de özellikle kanser ilaçları başta olmak üzere eczanelerin ilaç satışı yapmaması konusundaki soru üzerine ciddi uyarılarda bulundu. Demircan, “Eğer bir vatandaşımız gittiğinde eczanesinde ilaç var da ‘yok’ diyorsa veya deposunda ilaç var da satmıyorsa bunu biliyoruz. Bizim ilaç takip sistemimiz bir kutu ilacın hangi eczanede hangi depoda olduğunu takibe imkan veriyor. Buna rağmen vatandaşa ‘yok’ deniyorsa ilaç fiyatlarında artışı bekliyorlarsa vay hallerine. Biz ilaç fiyatlarında bir ayarlama yapmak zorundayız, vakti geldi. Ama sırf bunun için satmıyorsa bu doğru olmaz” diye konuştu.
İlaç satıcılarının zammı beklediğine ilişkin iddialar konusunda ise Demircan, “Vatandaş reçeteyi eczaneye getirdiğinde, sisteme girilmiyorsa bizim ondan haberimiz olmuyor. Girmeden ‘yok’ derse göremiyoruz. Vatandaşın bizi araması lazım. Ki biz ilacı olduğu halde ‘yok’ deyip satmayanlara ciddi cezalar veriyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Takip ediyoruz’
Eczacılar Birliği’nin 600 civarında ilacın piyasada satılmadığına ilişkin çıkışını da değerlendiren Demircan, “Cezalar veriliyor, tespit edilenler var. Satmayanlara da mevzuattaki cezalar doğrultusunda yaptırımlar uygulanıyor. Biz bu işi takip ediyoruz. İlacın hangi eczanelerde ne kadar olduğunu biliyoruz. Böyle bir suçu olan varsa ceza vereceğiz, maddi cezası tekrarında kapatmaya kadar giden cezalar var. Var olan ilacı yok demek suçtur. Uyarıyoruz eczaneleri” dedi.
‘Eczacı yok diyemez’
Demircan, şu anda Türkiye’de ithal edilmemiş ilaçtan dolayı sıkıntı olmadığını belirtirken, “Elimizde gerek imal gerek ithal noktasında Türkiye’de ‘şu ilaç yetersiz’ denecek bir ilaç yok. Buna rağmen birileri fiyat artışından kar edeceğim diye bekletiyorsa o da suç, onun da canını yakarız. Görevimiz bu. Vatandaşa yok demek nasıl olur. Devlet getirmiş, depoda var. Eczacı ilaç yok diyemez” değerlendirmesinde bulundu.
Fiyatta uzlaşma
İlaç firmalarıyla fiyatlarda yapılacak artış konusunda uzlaşma sağlandığını açıklayan Demircan, “İlaç fiyatlarını ayarlamak zorundayız. Bu sene yüzde yetmiş uygulaması yüksek etki oldu. İlaç firmalarıyla görüştük. Ülke meselesi dedik, onlar da düşürmeye razı oldular. Yüzde 15 yansıyor dövize. Şu anda 2.60 euro. İç pazarı koruyan bir sistem. Onlar da biraz kârlarından vazgeçtiler, anlaşmaya varıldı” diye konuştu.
‘Zika iddiası spekülasyon’
Türkiye’de Zika virüsü olduğu iddialarına da yanıt veren Demircan, “Çok açık bir şekilde spekülasyon yapılıyor. İki vaka var. İkisi de Küba’da bulunmuşlar. Zika taşıyıcısı sinek tarafından ısırılmışlar, bu tespit edildi. Bunun dışında Türkiye’de görülen bir Zika vakası yok. Bunlar dışarıda enfekte olmuşlar. Rusya bilgi istedi. Biz de açık net bilgiyi verdik. Türkiye’de böyle bir vaka yok. Turizm açısından bir sorun yok” diye konuştu.
İlaç fiyat artışı nasıl hesaplanacak?
Türkiye’de ithal ilaç oranı yüzde 60’lar mertebesinde. Bu oran kutu bazında ise yüzde 25. Toplam ithalat ise 4.5 milyar dolar. Verilere göre, euro cinsinden olan fiyatlar, her yıl için yeniden belirlenen sabit bir kur üzerinden TL’ye dönüştürülürken ilaç fiyatlarını belirlemek için oluşturulan söz konusu sabit kur mevzuat uyarınca, bir önceki yılın euro satış kuru ortalamasının yüzde 70’i kadar olabiliyor. Bu kapsamda 2017 için ilaç fiyatları 2016’nın euro satış kuru ortalamasının yüzde 70’i olarak hesaplanmıştı. Geçen yıl euro kur ortalaması 3.34 TL’ydi. Bu değer 2018 için güncellenecek.
Aciller için akşam polikliniği formülü
Demircan, hastanelerin acil servislerinde yaşanan krizin çözülmesi için, ‘akşam polikliniği’ formülü üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Demircan, şunları kaydetti:
“Mevsim nedeniyle acillerde biraz daha yoğunluk var. Vatandaş kolaylıkla çözeceği pek çok sorunu acillere giderek çözmeye alıştı. Gün içinde işini hallediyor, akşam evine giderken acilde de rahatsızlığı varsa onu gösteriyor. Bizim bunu engelleyecek halimiz yok. Vatandaş, ‘Ben acilim’ diyerek gelmişse ona bakacağız. Onun için triaj dediğimiz bir yöntem uyguluyoruz. Hiç beklemeden hemen müdahale edilmesi gereken hastalara kırmızı triaj diyoruz. Bekleyebilir ama mutlaka müdahale edilmesi gerekenlere sarı triaj, daha basit rahatsızlığı olanlar yeşil triajda. Bizim sorunumuz yeşil triajda. Bunu da çözmemiz lazım. Bunun için gündüz poliklinik sayımız bu işi çözmüyorsa, o gün poliklinik yapanların bir kısmını akşam polikliniğe kaydırabiliriz. Bu çalışmayı yapıyoruz. Doktorların fazla çalışması değil, polikliğinin fazla çalışması. 20 poliklinik yapan hekimimiz var. Gündüz 15 tanesi polikilinik sorununu çözüyorsa, akşam beşini gönüllü olarak poliklinik yaptırabilirim. Akşam yeşil grup hastaları orada çözmüş olurum.”
Demircan, yaşanan hekim, hemşire ve personel sıkıntısını ise nisan ayında yapacakları alımlarla çözeceklerini, böylece acillerde de rahatlama olacağını ifade etti.