Bakan Soylu'dan beklenen İstanbul depremi için korkutan sözler
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısı’nda konuştu. Bakan Soylu, beklenen İstanbul depremiyle ilgili ''Yapılan tüm bilimsel tahliller İstanbul civarında bir depremin uzak olmadığını gösteriyor. Bugün burada da olabilir, az sonra da olabilir. 1 yıl sonra da olabilir.'' dedi.
Bakan Soylu’nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Bakan Soylu, İstanbul İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) Hazırlık Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2020 yılının afetler, özellikle de deprem açısından üzücü olaylara sahne olduğunu, aslında yeni bir şey yaşanmadığını, sadece birtakım döngülerin tekrarıyla karşılaşıldığını ifade etti.
Türkiye'nin 1999'u, afet yönetiminde bir milat kabul ettiğini ancak 1900-2000 yılları arasında Türkiye'de 70 adet büyük ve yıkıcı deprem yaşandığını hatırlatan Soylu, "1939 Erzincan depremindeki can kaybı 33 bin kişi, 1943 Tosya Ladik depreminde can kaybı 4 bin kişi, 1976 Van Çaldıran depreminde can kaybı 3 bin 840 kişidir. Bunların haricinde 1914 Burdur, 1944 Bolu,1975 Lice, 1983 Erzurum, 1992 Erzincan depremleri de bu yıkıcı depremlerden birkaçıdır." dedi.
Milattan önce 200 ile milattan sonra 1900 yılları arasında Türkiye ve çevresinde ciddi hasara sebebiyet vermiş 1175 depremin tarihçilerin kayıtlarında yer aldığını aktaran Soylu, bu depremlerden en fazla etkilenen ilin ise 214 sarsıntı ile İstanbul olduğunu söyledi.
"ÖNÜMÜZDE 50 VEYA 100 YILLIK BİR ZAMAN, NE YAZIK Kİ YOKTUR"
Yapılan tüm bilimsel tahlil ve tahminlerin, değerlendirmelerin, eldeki verilerin, İstanbul veya civarında, büyük ve yıkıcı bir depremin uzak olmadığını gösterdiğini vurgulayan Soylu, "Elbette ki zamanı belli değil ama herkes bilmelidir ki önümüzde 50 veya 100 yıllık bir zaman, ne yazık ki yoktur." dedi.
Süleyman Soylu, Türkiye'de 1999 tarihinden sonra, deprem konusunda hem strateji hem de fiili sonuç üretme anlamında, çok ciddi adımlar atıldığını aktararak, "1999 depremi elbette ki bizim için bir milat. Ondan sonra Türkiye birçok adımı peşi sıra atmasını bildi. Türkiye kapasitesini geliştirdi. Hırvatistan'da deprem oldu ilk müdahale ekiplerini biz gönderdik. Çünkü depremin sıkıntısını ve acısını biliyoruz." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İDLİB'TE 52 BİN EV YAPTI
Türkiye'nin şu anda İdlib'te 30-45 metrekare arasında, içinde iki odası, bir salonu ve mutfağı olan 52 bin ev yaptığını anlatan Soylu, bunun o insanları, karşı karşıya kaldıkları yoksulluktan kurtarmak ve yeni bir göç dalgasının önüne geçebilmeyi temin edebilmek için ortaya konulan bir proje olduğunu aktardı.
Her şeyden önce bugün afet meselesine, "afet öncesi-afet anı müdahale-afet sonrası iyileştirme" olmak üzere üç aşamalı olarak baktıklarını ifade eden Soylu, bu aşamaların her birine ait strateji planlarını, dijital altyapıları ve fiziki kapasiteleri ürettiklerini söyledi.
"AVRUPA'NIN İKİNCİ BÜYÜK DEPREM GÖZLEM İSTASYON AĞINA SAHİBİZ"
Tüm bu politikaların da AFAD çatısı altında yürütüldüğünü bildiren İçişleri Bakanı Soylu, şunları kaydetti:
"Bu sayede afet yönetiminde çıktı üreten tüm kurumlar, üniversitelerden sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm yapılarla, eşgüdüm içinde birlikte çalışma imkanı bulmuş oluyoruz. Türkiye bugün afet müdahale kapasitesi anlamında Batı'daki gelişmiş ülkeler seviyesindedir. Bu da gayet normaldir çünkü bizim afet riskimiz Avrupa'dan genel anlamda fazla olduğu için bu alanda daha hızlı ve stratejik davrandık. Bugün Avrupa'nın ikinci büyük deprem gözlem istasyon ağına sahibiz.
AFAD Başkanlığımızın tüm Türkiye'de 27 adet lojistik, 55 adet de destek deposu var ve bunları ülke sathına etki alanlarına göre dağıttık. Kısa adı TAMP olan Türkiye Afet Müdahale Planı'nı oluşturduk. 2020'deki bütün afetlerde başarıyla uyguladık.
TELSİZ SİSTEMİ
Jandarmamızın ve Emniyetin telsizleri var. Mart ayının başında İstanbul’da DİAMAR telsiz sistemine geçilecek. Geçen gün Ağrı’da Jandarma telsizi ile polis telsizini aynı anda konuşturabilme imkanına sahip oldu.
AFAD UYGULAMASI
Elazığ'da 3- 3.5 saat trafik kilitlendi. Elazığ küçük bir şehir. İtfaiye ile binaların bulunduğu alan 350 metre. İtfaiye 1 saatte gidemedi. Biz İstanbul'da bunun onlarca yüzlerce büyük ölçeği ile karşılaşacağız. Bizim ilk 6 saatte ne yapacağımızı çözmemiz gerek. Cep telefonları Allah selamet versin, herkes telefonlara asılıyor. O an bizim ihtiyacımız arama kurtarma ekiplerinin gelmesi, güvenliği ve ambulansları alana sevk edebilmek, oranın fotoğrafını çekebilmek. Bunun saatlerce değerlendirmeleri yapıldı. Operatörlere, 'buna bir mobil uygulama gerçekleştirelim' dedik. Deprem anında vatandaşımızın mesaj atabilme, iletişim kurabilme şansı olsun. AFAD uygulaması yazıyoruz. Bu konuda mahiriz. WhatsApp'tan daha kıymetli olduğunu düşündüğümüz, daha güvenli olduğunu düşündüğümüz bir yazılım ile iletişimimizi sağlıyoruz. Şimdi AFAD uygulamasında da benzer bir uygulamayı kullanmayı istiyoruz. Yaklaşık 150 bin kapasiteli, 3 milyona çıkarılabilir.
Deprem oldu AFAD uygulaması ile, en yakın toplanma alanına götürecek, uyaracak böyle yapmanız gerekiyor. Enkazın altında kaldınız ,sizin oradan kurtulabilmenizi sağlayacak. İletişimi ve deprem anındaki problemleri ortaya koyacak.
BULUT ALTI İHA
Bulut altı İHA dediğimiz trafikte, afet bölgesinde kullanabileceğimiz, çok iyi görüntü aktarabilecek bir yapı.
Deprem anında telefon çalışmayacak, internet üzerinden çalışabilmeliyiz.
AFET RİSK AZALTMA PLANI
Türkiye afet risk azaltma planı bizim için kıymetli. İl afet risk azaltmam planlarımızı 81 ilde tamamlamalıyız. 6 ilimizde tamamlandı. Tüm kuruluşlarla bir araya gelerek bir yol haritası oluşturdular. Bu kapsamda illerimiz 2021 yılı sonu ile planlar bitecek. İlk hedefimiz 500 metrede toplanma alanına ulaşmak.
Türkiye'nin ilk risk azaltma projesi İSMEP kapsamında, 1135 okul, 115 sağlık, 38 yurt binası ve 77 idari bina, depreme karşı hazırlanmıştır. Bin 135 okul binası bize barınma alanı olarak oluşturacak. Toplanma alanı olarak parkları kullanmak istiyoruz. Afet yönetiminde özellikle muhtarlarımız, bizim en önemli partnerlerimizden biridir. Bu zamana kadar 13 bin 356 muhtarımıza ve 6 bin 870 azaya eğitim verilmiştir.
Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenliğin telsiz sitemleri birleştirildi. Afet anı veya herhangi bir acil durum anında iletişim sağlanabilecek.
2012-2020 arasında İstanbul'da riskli yapı olarak tespiti yapılan 73 bin 323 binadan 62 bin 719'u yıkılmıştır. İstanbul'da bugüne kadar kentsel dönüşüm çalışmalarına verilen desteğin parasal büyüklüğü 5,6 milyar liradır.